bugün

danimarkalı(kopenhag doğumlu) ünlü filozof.1813-55 yılları arasında yaşayan,varoluşçu felsefenin savunucularındandır."korku ve titreme","kahkaha benden yana" gibi meşhur eserleri vardır.
(bkz: baştan çıkarıcının günlüğü)
(bkz: ölümcül hastalık umutsuzluk)
kierkegaardmezarlık demekmiş.
kalplerimizin fatihidir.
danimarkalı yazar ve tanrıbilimci. yapıtlarının çoğunu takma adla yayımladı. 1841'de doktora tezini verdi. bir yandan kiliseye, öbür yandan hegel'e karşı olmak üzere, iki yanlı bir polemiğe girişti. amacı, inancın özü açısından öznel olduğunu ileri sürerek hristiyanlığı onu karikatürleştiren hristiyanlara karşı savunmaktı. trajik bir düşünürdür. devlet dinlerine karşı olduğu kadar sistematik düşüncelere karşı da bireysel varlığın tekliğini ileri sürer.

felsefesi, varoluşçuluğun kaynağını oluşturur. zamanında fazla tanınmayan düşüncesi, kimi çağdaş akımları, özellikle martin heidegger'i, jean-paul sartre'ı, karl jaspers'i, karl barth'ı derinden etkiledi.
kaygı adlı eserinin mutlaka okunması gereken, günümüzün bu görünmez tehlikesine ilginç yaklaşımları bulunan varoluşçuluğun kurucusu, danimarkalı filozof.
''kahkaha ondan yana''dır.
'Bir insanın özgünlüğü ne kadar büyükse, o insan boğuntu karşısında o kadar çaresiz kalır.' demiştir, haklıdır.
değeri anLaşıLamayan bir fiLozof.. yanLış tanındı.. 150 yıLı aşkın süre önce söyLediği şeyLerin haLa günceLLiğini koruması şaşırtıcı.. gündeLik konuLara feLsefi yakLaşımLarLa eLe aLışı son derece harika.. okunması gereken biri..
kopenhag sokaklarında tek başına dolaşmayı ve herkesle muhabbet etmeyi seven danimarkalı filozof.
tabuları şiddetle eleştiren filozofların ilkidir. onu nietzsche, heidegger, sartre izlemiştir. tabuların toplumu hızla yozlaştırdığını ifade etmiştir.
felsefesinin ana hatlarını bizzat eylemle çizmiş danimarkalı filozof. tekrarın gerçekleşmeyeceğini, berlin' e aynı zaman aralığında yaptığı iki ziyaretteki farklılıkları not ederek ispatlayandır.
tanrıya inanması dolayısıyla camus'nün kendisini "düşünsel intihar"la suçladığı filozof. çirkin, kambur ve reddedilmiş biri olmasının felsefesindeki etkileri de ayrı bir ilginçliktir.
Kierkegaard 'a göre, insanın yaşadığı bu olumsuz duygular, ona bazı varoluş tarzlarının diğerlerinden daha sağlam ve gerçek olduğunu gösterir. Sağlam ve gerçek bir varoluş tarzına ulaşmak ise, akılla değil de, inançla ilgili bir konudur.

Kierkegaard 'ın felsefesi;
çıkış noktası açısından tanrıbilimsel,
edebi ve şiirsel biçim açısından estetik ve
etki açısından törebilimsel bir yapıya sahiptir.

- Kierkegaard'ın felsefi doğruluk doğası düşüncesi, Sokrates 'den izler taşımaktadır. "Doğruluk bireyden kopuk bir şekilde değerlendirilemez, onunla birlikte ele alınması gerekmektedir." Kierkegaard, soyut düşünme ile varoluşçu düşüncenin keskin bir karşıtlığını ortaya koyar: soyut düşünme, mantıksal teknikler aracılığı ile olanaklılık bölgesini keşfeder ve yalnızca varsayımsal bilgilerle ilerler, varoluşçu düşünme ise gerçek, somut birey üzerine doğruluk konusunda ilerler. Varoluşçu doğruluk, nesnel ve kuramsal olarak belirsiz olan birşeyin içsel bir önsezisidir ve varolan bir birey tarafından kazanılabilen en yüksek doğruluktur. Kierkegaard’ın doğruluğu, kendi tanımlamasına göre inanca eşittir.

- Kierkegaard 'ın felsefesinin merkezi düşüncesi seçenektir.(Ya o, ya da o) başlıklı erken dönem çalışmasında, daha sonraki tüm felsefesini de etkileyecek olan bir düşüncenin açıklamasını yapmaktadır. Either/Or 'da seçenek yaşamın iki yolu arasında bir karar olarak verilmiştir;

a)estetik yaşam, sanata, müziğe, drama adanmış bir yaşam, ve
b)törel yaşam, mutluluğu evlilikte, iş hayatında arayan yaşam.

Kierkegaard'a göre, seçenek fenomeninin hiçbir tam psikolojik tanımlaması yapılamaz; onun öğrenilebilmesi için denenmesi gerekmektedir. Seçeneğin yapısı, bireysel öznel, anlık, mutlak, özgür, geri alınamaz olgularla anlaşılabilir. Bir bireyin yaşam şekli seçeneği, "cehennem üzerinde atlamaya" benzetilebilir.

- Varoluşçu düşüncenin toplamı, Tanrı bilgisidir. Kendi içsel seçenek deneyimindeki birey, en azından zaman zaman, sonsuz Tanrı bilgisine ulaşacaktır. "Sonsuzluk" diyor Kierkegaard, "eylem oluşumu içinde varolan bireyin üstünü amaçlamaktadır Bireyin zihin varlığı ile Tanrının sonsuz gerçekliği paradoksal olarak kabul edilmektedir, fakat bu yalnızca spekülatif anlak için varolan bir paradokstur ve inanan bir doğruluğu olarak kolayca ortaya konmuştur. Kierkegaard'm bireyin Tanrı ile olan bağlantısı düşüncesi, büyük Hristiyan mistiklerinin geleneğinde bulunmaktadır. Kierkegaard, bireyin Tanrı ile birliğine inanan bir mistiktir, bu birliğin bireyi yok etmediğini düşünmektedir. Birey, Tanrı ile uyum içinde olduğu zaman bile, kendi bireyselliğini korur ve Tanrı, bir "Mutlak Başkası" olarak kalır.

Kierkegaard, Alman varoluşçu felsefecileri derinden etkilemiş olan varoluşçu bir düşünürdür fakat bir felsefe olarak varoluşçuluğun kurucusu olarak kabul edilmez. Bunun nedeni, yazılarında varoluşçu noktaları, sabit bir öğreti olarak kristalleştirmemiş olmasıdır.
Kaynak: Felsefenin Öyküsü

önemli eserleri ;

Yaşamdan Bir Parça (1843)
Korku ve Titreme (1843)
Kaygı Kavramı (1844)
Felsefe Parçaları (1844)
Yaşam Yolunun Durakları (1845)
dindar babasının etkisiyle din eğitimi alarak ve katı bir dinsel atmosfer içinde yetişen Danimarkalı filozof ve teolog. din adamlarıyla, kurumlarıyla ve düşünceleriyle çatışma halinde olmuştur. Mevcut Hıristiyanlığın yozlaşmış olduğunu ileri sürdü ve Hıristiyan inancinin tamamen yenilenmesine yönelik eleştiriler geliştirmiştir.
"yaşam, ancak geriye doğru anlaşılabilir oysa ileriye doğru yaşanmak zorundadır." diyen filozof.
soyadının anlamı church yard, yani mezarlık olan düşünür. ayrıca niels nymann eriksen'in "kierkegaard's category of repetition" adında bir kitabı vardır ve insan varoluşunda tekrarların rolünü sorgular. kitaptaki don juan kompleksi örneği muhteşemdir.
Günün anlam ve önemine de denk düşen konusuyla Korku ve Titreme felsefeyi ağır bulanlar için hafif zorlasa da okunabilir kitabıdır.Kitap oldukça zihin açıcı ve farklı bir bakış açısıyla değinir kurban olayına.Hz.ibrahim'in oğlu ismaille(biz müslümanların referansına göre ismaildir fakat kitapta diğer oğlu üzerinden tartışır mevzuyu ama ben yinede referansımdan şaşmak istemiyorum)olan kurban tevatürünü okadar güzel dilayekte eder ki ağlayasınız gelir, dilinizi ısırırsınız.yaşama sevincidir efendim.alınız okuyunuz.
(bkz: varoluşçu pezevenk)
insan bir başkasına aşıkken de kendisini sevebilmeli sözünün sahibi.

ama abi sen ve benden aşk olmaz ki.
"Nedir bir şair? iç çekmelerini ve çığlıklarını güzel bir müziğe dönüştüren dudaklara sahip olan, fakat ruhunda gizli acılar barındıran mutsuz bir insan." demiş danimarkalı filozof.
"Nefret, başarısızlığa uğramış sevgidir" sözünün sahibi.
Adını ilk kez Ahmet'ten duyduğum ve merakla incelediğim yazardır.Hala çok iyi anlayamadığım felsefecidir.
ya evlenin ya da evlenmeyin...
ya da her ikisi içinde pişman olun.
dünyanın aptallığına kahkahayla gülün
pişman olun.
onun için ağlayın
ve yine pişman olun.
dünyanın aptallığına kahkahayla gülün,
ya da onun için ağlayın;
her ikisi için de pişman olun
dünyanın aptallığına kahkahayla gülün,
ya da onun için ağlayın;
her ikisi için de pişman olun.
kendinizi asın; ve pişman olun.
kendinizi asmayın,
onun için de pişman olun.
kendinizi asın ya da asmayın
ikisi için de pişman olun
ister asın ister asmayın,
her ikisi için de pişman olun.
işte sevgili dostlarım,
tüm insan bilgeliğinin özü.
"Her kötülüğün başı can sıkıntısıdır" sözünün sahibi.
"Bir kızı baştan çıkarmak bir şey değil, ama baştan çıkarılmaya değen bir kız bulursan şanslısın."

"Her aptal, mutlaka, kendisine hayran olacak başka aptallar bulur."

"An, zamanın ve ebediyetin birbirini dokundukları bir belirsizlik."

"Mükemmel aşk, insanın kendisini mutsuz edecek kişiyi sevmesidir."

"Kadının erkekten daha duyusal olduğunu, onun vücut yapısı bile gösteriyor." demiş filozof.

son sözleri ise "Süpürün beni" imiş.
varoluşçuluğun öncülerinden kabul edilen bu feylesof, sistematik bir dizge geliştirmemekle birlikte en büyük karşı çıkışını hegel ve onun felsefesi üzerine gerçekleştirmiştir.