bugün

ızdıraptır, son kez bakmışsındır, aşık olmuşsundur, lakin bir daha göremezsin ki aşkını pratiğe dökesin yanar kavurulursun...
walter benjamin in çok beğendiğim bir sözüdür: büyük şehir insanını büyüleyen aşktır; ama ilk bakışta değil, son bakışta aşk!
dolmuştasındır. durakta durur şoför, binecek olanlar yavaş yavaş binerken, duraktaki olağanüstü güzel kızla göz göze gelirsin. böyle içine yağmurlar yağar sanki. diğer parçanı bulmuş gibi olursun. o andan sonra hayatında hep o kız olsun istersin. anlık olarak onunla el ele tutuştuğunu falan düşlersin. çok hızlı ama. sonra şoför devam eder. görüş açısı bitene kadar bakarsın. sonra biter olay. son bakışta aşktır yaşanan.
alış veriş merkezinde "siz girerken o ise çıkarken" ve anlık olan aşktır..
yaşanması güzeldir.
--spoiler--
bir söz bitişi gibi son buldu sevişler
bir yaz güneşi gibi eritir hep bu terkedilişler
bir yaz güneşi gibi eritir hep bu terkedilişler

bir an duruşu gibi, ömrün gidişi gibi
veda ederken aşk ateşi gibi söner iç çekişler
veda ederken aşk ateşi gibi söner iç çekişler

aman aman yandım aman
kurşun gibi izler
son bakıştaki o gözler kaldı aklımızda
--spoiler--

böyle bir şey.
ayrılık bakışıdır.
baslarda sevmemissindir sana deli gibi asiktir karsidaki soguk tavirlarinla onu kendinden sogutursun tam her sey biterken bitirirken anlarsinkii onsuz yapamicaksin..son bakista askk boyle birsey gibi..
Büyük kent insanının vapurda, otobüste, durakta hep yaşadığı; çoğunluğunun aklında bu düşsel malzemeyle yalnızlığa gömülen aşktır. Yüzlercesi önünüzden geçer, göz göze gelirsiniz; ama yaşamınızı alt üst edecek insan değildir hiçbiri. Walter Benjamin'in zihin açıcı ifadesidir ayrıca.
iş işten geçtiği anda bastıramadığın aşktır. daha sonra insanı yiyip bitirir.
(bkz: kutup çizgisi aşıkları)
son bakışta aşk,
son buluşmadaki aşk,
son bakışta aşk,
son öpüşteki aşk,
son bakışta aşk,
son birliktelikteki aşk,
son bakışta aşk,
son, son, son, son aşk...
tren hareket ederken annesine el sallayan masum güzelliğe bakış tren gider artık hangi istasyonda durursa.
walter benjamin' in metis yayınları ndan çıkan, yazı seçkilerinden oluşan kitabın adıdır. güzeldir, okunmalıdır. iki dünya savaşı arasında yaşamış bu yazarın söylediklerinden öğrenilecek bir dolu şey var.
(bkz: walter benjamin)
dikiz aynasından kaybolana dek gerçekleşir. ilk ve son aynı anda yaşanabilir.
Kitabı genelde odada okurum. Ama bazen kendimle birlikte kitabı da seyahate çıkarırım. Bir kafede tek başına oturup kitap okumak, metroda okumak, dolmuşta, uzun yolda okumak hoşuma gider. Ama odanın tadını veremez hiçbir şey.

Bir gün, elimde bu kitap oturuyorum bir kafede. Yanıma bir arkadaşım geldi o esnada. Kitaplarla işi olmayan biridir kendisi. Kitabı yarılamıştım ve okumak için can atıyordum ama arkadaş selam vermiş, sohbet etmeden olmaz. Neyse kısacık sohbetimiz esnasında kitaba gözü ilişti. "Son bakışta aşk mı olur lan?" dedi. Anlam veremedim tabii. Devam etti: "Aşk, ilk bakışta olur. Ortasında sonunda olmaz," dedi. Gülüştük. Arkadaş uzaklaştı, bir sigara yaktım. Kitabı elime aldım ve kitabın adını hiç sorgulamadığımı fark ettim. Kitap walter'a ait, metis basmış, sorgulanacak bir şey yok ortada diye düşündüm ama kitabı okumak içimden gelmedi. Sonra sorgulamaya başladım, neden bu isim verilmiş olabilir diye. Neden başka bir isim koyulmadı? Ufak ufak zihnimde bir şeyler aydınlanmaya başladı ve kitabı o an baştan okumaya karar verdim. Baştan okuyup hemen hemen eski kaldığım sayfaya geldiğimde, daha önceki okumadan hiçbir şey anlamadığımı anladım.

Bu da böyle bir anım. Ha kitap ile ilgili olarak, gerçekten zihin açıcı bir metin derlemesi olduğunu belirteyim. Hatta metis'in bu seçki dizisi baştan başa insanı yoldan çıkarıcı bir dizi. Okuyunuz.