sisle gelen yolcu

(bkz: le passager)

(bkz: jean christophe grange) in tavsiye edilesi ve elime geçen * son kitabı.

kitabı okumaya devam ederken diyebilirim ki,
okumaya başladığınız an ince elenip sık dokunmuş bi kitap olduğunu anlayacaksınız.
kitaptaki tasvirler ve olay örgüsü o kadar iyi ki, bütün gün kitap hakkında düşünüp duruyorum..
kızıl nehirler (Les Rivières pourpres ) den sonra en beğendiğim kitabı oldu.

jean-christophe grange ın kitabı. Fiyatı ise 33 tl. Bir kitabı 33 tl ye satıpta, yok efenim japonya da yılda bir kişi 10 kitap okuyormuşta, türkiye de on kişi 1 kitap okuyormuş diyebilmekte ilginç doğrusu.

tüm grange kitaplarını okuyan birinin rahatlıkla grange için seviyenin altında diyebileceği bir kitap.
güzel ama bir siyah kan değil.

polistir.

kişilik bölünmesi ve mitolojinin boy gösterdiği grange romanıdır. muhteşemdir. grange burada o kadar güzel bir kurgu örneği sergilemiş ki, okuyunca kitapla bayağı bakışacaksınız. bundan hiç şüpheniz olmasın. hem de hiç.

Okuduğum en kalın kitap. Ah o psişik kaçışlar yok mu..?

Sırf bu grange yüzünden, fransa nın banliyolarından birine yerleşeceğim.

Jean Christophe Grangé'ın 677 sayfalık, heyecan veren kitabı.
--spoiler--

Olaylar başta polisiye gibi görünse de aslında kitapta " bavulsuz yolcu sendromu" ya da bilinen adıyla kişilik bölünmesi olan kahraman ve her bölümde de kahramanın bu farklı kimliklerinde yaşadığı olaylar anlatılıyor. içeriğe dair tek eleştirim, keşke kimlikler bu kadar fazla olmasaymış. ilk ikisinden sonra heyecanı kaçıyor.
--spoiler--

Lan acaba ben de mi kaçıyorum? diye sorduran kitap.