bugün
- makarnayı bir üst noktaya taşıyan küçük detaylar8
- escort kadınla kondomsuz ilişkiye girmek13
- 21-22 mayıs 2025 aykolik masklavi istanbul zirvesi10
- yurt dışına çıkmak iyi mi kötü mü11
- galatasaray taraftarı19
- yaşamak için çalışmak zorunda olanlar8
- gazze bombalanırken müslüman ülkeler ne yapıyor14
- dünyanın en iyi sebzesi13
- anın görüntüsü12
- ilk yoğurt nasıl yapıldı26
- en son ne yediniz12
- galatasaray11
- akraba evliliği tehlikeli midir33
- gençlerin evlenmek istememesi14
- şampiyon galatasaray26
- jose mourinho9
- gecenin şarkısı8
- 19 mayıs atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı19
- 19 mayıs 2025 büyük izmir mitingi38
- 18 mayıs 2025 galatasaray kayserispor maçı11
- erdoğan'a belediyeden 466 bin liralık pastırma8
- kayseri'de öz kızına tecavüz eden baba12
- hindistanda türk malı boykotu11
- akp atatürk ten neden korkuyor11
- kedi besleyen insan evi17
- linet19
- sarhoş olmak8
- insan olmaya ceyrek kala10
- sari renkli seker12
- ali koç tutuklansın13
- plajda bira içmek8
- cin10
- zıpla zıpla zıplamayan tayyip12
- afganistan10
- chp'lilerin gavs'dan tövbe alması10
- gavs'ın faziletleri19
- atatürk'ün papanın iznik ziyaretine izin vermemesi16
- diyanet'in kuran kursunda 17 çocuğa tecavüz8
- ulunun en tatlı 5 kızı8


entry'ler (360)
muazzam bir şükrü erbaş şiiridir.
(bkz: mensur şiir)
(bkz: mensur şiir)
ömür
(bkz: ömür hanım la güz konuşmaları)
(bkz: ömür hanım la güz konuşmaları)
onu bunu bilmem de ankara kendine dikkat etsin.*~
böyle bir yol yok. turkcelli aradım, sordum. günlük 27 tl civarlarında bir ücret çıkardılar. öde bunu, istediğin kadar konuş gün içinde dediler. iyi, hoş da, aradığım kişi bugün uygun değilim yarın konuşalım dese ne diyeceğim? böyle saçmalık mı olur? bu ülkede soyulmaktan yıldım amk. bu nedir yahu!
Bayağıdır girmiyorum sözlüğe. Bir bakayım, dedim, ne var ne yok. Mesaj kutum bomboş. Kimse bir şey yazmamış. Yazmak zorunda da değil ama niçin kimse bir şey yazmıyor?
boynunun borucunu öpeyim. cahil olmak zor tabi. türklüğü ve türklüğe dair her şeyi yıpratma gayretiniz boşadır. yeri gelmişken belirteyim arkadaşa: kırgız, özbek, azeri gibi bir şey söz konusu değildir. doğrusu kırgız türkü, azeri türkü, özbek türküdür.
yarası olanın gocunduğu başlık. arkadaş, kaç yıldır avrupa-lig-türkiye kupası üçgeninde -ki avrupa'da madrid, juve gibi takımlarla- oynayıp (kendi liginde) şampiyon olan ve bu alanda en önde olan bir takım bir sene gidememiş avrupaya, bu mu olay? her yıl şampiyonlar liginde oynayan galatasaray'a, ben en son lisedeyken -şu an yüksek lisans yapıyorum- ş.ligi maçı yapan bir takım mı yoğun maç programından bahsediyor yoksa şampiyonlar ligi denince liverpool maçını hatırlayan, kendi liginde bilmem kaç yıl sonra şampiyon olabilen bir takım mı? hangisi?
PKK'yı terör örgütü olarak görme, yardım ve yataklık... tamam, bilim ile alakamız yok, eğitimde de dipteyiz... bir ilerleme durumu mümkün değil. daha ne? ama yok, iyice batalım istiyorlar.
eğer paketime ek akıllı cihaz almasaydım derhal farklı bir operatöre geçerdim.
bir fırtına tuttu bizi...
vergisini ödeyemezsin onun. bak, gel sen volvo al. volvo düşünür müsün?
belki iyidir. korkuyoruz ölmekten. giden orayla ilgili bir şey demiyor, diyemiyor çünkü. sonrasını shakespeare'a bırakıyorum:
"Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa
O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
Ürkütmese yüreğini?
Bilmediğimiz belalara atılmaktansa
Çektiklerine razı etmese insanları?
Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
Yürekten gelenin doğal rengini.
Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
Yollarını değiştirip bu yüzden
Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar."
(bkz: hamlet)
"Ölümden sonraki bir şeyden korkmasa
O kimsenin gidip de dönmediği bilinmez dünya
Ürkütmese yüreğini?
Bilmediğimiz belalara atılmaktansa
Çektiklerine razı etmese insanları?
Bilinç böyle korkak ediyor hepimizi:
Düşüncenin soluk ışığı bulandırıyor
Yürekten gelenin doğal rengini.
Ve nice büyük, yiğitçe atılışlar
Yollarını değiştirip bu yüzden
Bir iş, bir eylem olma gücünü yitiriyorlar."
(bkz: hamlet)
istanbul'da yaşayan biri olarak seviyorum ankara'yı. hatta istanbul'dan daha çok seviyorum. daha önce iki defa gittim birer hafta kaldım. biri şubat, diğeri ekim ayıydı. her ikisinde de soğuktu. sıcağı sevmeyen biri olarak rahatsızlık duymadım. doktoramı orada yapacağım, dört yıl yaşayacağım yani ankara'da.
şubatta düğünüm var. heyecanla bekliyorum o anı.
ideolojik değildir, mevki saplantısıdır. tıpta adı varsa bile çıkartılmıştır.
sonuna kadar savunduğum görüştür. ülkede kadınlar kara çarşafla geziniyor; erkekler sarıklı cübbeli. kadınların giydiği türk kültüründe olan bir şey değil. şimdi biri çıkıp "senin ataların da giyiyordu bunu" demesin, ağzına küreklen vururum. osmanlıya 19. yüzyılda gelmiştir çarşaf. nereden peki? iran'dan. 1870'li yıllarda hacca giden müslüman türkler bunu görüp, bir marifet sanıp giymişler. yani anadolu müslümanlarında çarşafın tarihi yüz elli yıl bile yok. erkeklerin giydikleri onlardan aşağı kalır bir yanı yok. arap kültürünü türk kültürü olarak kabul etmek zilzurna cehalettir. selçuklu'da yok, osmanlı'da yok (son 50-60 yılda geldi, bu süre kültür olarak anılması için yetersiz.) bu iki büyük türk devletinden önceki türk devletlerinde zaten yok. e peki, bu hangi atanın kültürü?
kılık kıyafette ayar şart.
kılık kıyafette ayar şart.
hasan ali toptaşın son romanı. heba kadar bekletmediği için kendisine minnettarım.