bugün

yazılarını pek bi' sevdim. hatta bence kitap çıkartmalı.*

henüz 5-6 anısını okudum inşallah daha çok vardır.

hatta feci özendim en kısa zamanda kendisi gibin yazmaya çalışmaya başlamayı düşünmekteyim.

her entry'sinde tipim bozuk ayağına yatmakta bu entry'leri okuduktan sonra vermeyecek kız tanıyorum aslında ama yine çoğu verir gibi.
sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim: isteyen beğenir isteyen beğenmez bu yazarı. ben okumadım entrylerini, çünkü diyalog temelli uzun entryleri pek sevmiyorum. onun için ne eksi ne de artı hiç oy vermedim şimdiye kadar herhangi bir entrysine. bu yüzden tarafsız bir konumdan yazabilirim sanırım.

bu sürtüşmede beni rahatsız eden nokta beğenenlerin tavrı. dünün en beğenilen entrylerine bakarken gördüğüm bir iki tanesi rahatsız etti beni açıkçası. birisi beğenmediğini söyleyen bir yazarı kıskançlıkla itham ediyor, diğeri de sen de okurken beğeniyorsun şimdi itiraf et diyor. bu üslup birini savunurken kullanılmamalı bence. senin beğenmen ne kadar normalse bir başkasının beğenmemesi de o kadar normal değil mi? çoğunluk beğeniyor diye beğenmeyenleri hor görmek çocukluktan başka bir şey değil.

kıskanç dediğinizi duyar gibiyim. yapmayın.
son 2 entrysiyle güldürmeyen yazar. sıkıntı var ercan taner.
geçen sirkecinin çakması bir entry girmiştim.
entryyi sırf sirkeci gibi olayım diye değil de işte, ona benzer bir entry idi ve açılan başlık ve entry de aynen sirkeci formatına uyuyordu.

ne var ki sözlük formatına uymuyormuş. entry yazarı ilgilendirecek derecede sübjektif'den silindi.
bilemiyorum artık...
sabah açıyorum bilgisayarı, bakıyorum dünün en beğenilen entrylerine, kendisinin enrtysi varsa, güne gülerek başlıyorum. iyi ki var olan yazar.

çekemeyenin de çokmuş be birader.
vize gerginliğini yaşarken beni yine güldürmüştür sağolsun.
hiç şüphesiz ki kıskanılan yazardır. adamın başlıklarının bile çakmaları çıkıyor piyasaya. kendisine yapılan eleştirileri yersiz ve çapsız buluyorum. samimiyetten uzak ve iğreti duruyorlar. biraz daha içtenlik lütfen.
yazmazsam çatlarım. hiç kıskanmıyorum seni sirkeci valla bak benimkiler tespit. kişisel rahatsız olursan söyle silerim.

ismi fatih.
erzurumlu.
yatılı okulda okumuş hayatın ilk sillesini oralarda yemiş,
çiftçi bir ailenin tek erkek evladı 2 veya 3 tane ablası var, hatta bunlardan bi tanesi fena halde gaddar, çocuğu yatılı okurken eve almamış kapıdan geri göndermiş.

babası bildiğimiz uyanık geçinen hafif saf bir girişimci, bankadan para çekip aldığı danalarla çok kez zarar etmiş. evleri ahırdan bozma hatta tapuda ahır olarak görülüyor.

ingilizcesi oldukça kuvvetli. şuan iyi bir işi var kendini geçindirecek kadar para kazanıyor, futbola ilgisi var zira digitürkü lig tv ye açtırmış. ankarada ikamet ediyor. türkan şoray mevzusuna girmiyorum, selamın aleyküm bro *
durun lan ben kimseyi deşifre etmiyorum, sirkecinin kendi yazdıkları bunlar o kendisini böyle deşifre etmiş. ben sadece toparladım.

tanım da yapıcam lan: uludağ sözlüğün yeni gözdesi, yazar. inşallah Fenerbahçe'lidir.
Kim ne derse desin her entrysinde ya kahkahaya boğuyor ya da ağlatabiliyorsa bi yazar, iyi yazardır. Kimseyle karşılaştırmaya da gerek yoktur.
selamün aleyküm ağalar...

hazır pirim yapmış adamın nik altı iki yazı yazıp ben de tabelamı parlatayım dedim. kusura kalma sirkeci sisteme ayak uydurmak istiyorsan sen de bir parçası olacaksın, olmadı ekşi sözlük...

uludağ sözlük ve seviye ve oylama ve yazar kalitesi ve ebesinin örekesi ortada, giden ardına bile bakmıyor. ayıpdır söylemesi çoğumuz burda masturbasyon için takılıyoruz. misal ben biraz daha kasıp iki manita düşürüp bafileyebilir miyim derdindeyim. yoksa entiriymiş, karmaymış sikimde değil.

(yavaş goçum yavaşş, gaşıkları gıracaan)

iş böyleyken ve hazır sikimsonik yazarların yatağı olmuş uludağ sözlük'de düzgün üç beş yazar varken ve nedense iyi yazan adamların birbirini sikmeye çalışması çok anlamsız, ayıp.

(neyse gaça aldıysan ucuza almışın, hayırlı olsun)

saipsiz, nitratex, my left foot is cold ve senin, okunur sağlam, komik yaratıcı entirileri ve adını vermek istemediğim ve tırnak içinde "okuyan" yazarlar tarafından bilinen onlarca yazar tarafından yükü çekilen bu ortamda neden birbirinizi parmaklamaya çalışıyonuz lan ibişler? pardon bifincancay'ı yazmamışım, bu arada catstark topsun olm.

(gırmızı motor aldın mı)

misal ben senden de zor günler geçirdim, sen en azından okuyacak bir devlet okulu bulmuşun, sevgili annem beni, yokluktan altı sene karnında taşımış. hey yavrum, ne karanlık günlerdi...

neyse meselemize dönerlezi,

burda yapılacaklar sınırlı değildir, herkes kafasına göre takılırken kimse kimseye sürttürmeden de gayet rahat takılabilir. sevişin, öpüşün, yiyişin ama sakın takışmayın, kavga felam etmeyin sikerturing toynağızı.

(valla mazot galmadı)

bir de ibişin teki samimiyetten felan bahsetmiş, hassiktirsin diyorum o kadar.

samimiyetse al sana samimiyet,

ben burda iki karı kaldırmanın derdindeyim, var mı ötesi.

pirim dediniz de aklıma geldi,

2008 model egzotik kırmızı g.punto.

1.4 fire action.
abs, klima, dört hava yastığı,
28.000 km.

satılıktır. ( ilgilenenler msj atsın aybalalarım )

öptüm, kib, aeo, bye...

ha son olarak, egosunu parlatmamı isteyen olursa özel mesaj atsın. itinayla gaz verilir. amın düdükleri, efendi olun, akıllı olun, kendinizi ispatlayacak bir şeyler yapmak istiyorsanız önce o bilgisayarı kapatın ve sosyal olun.

bu adamın yazdıkları kadar nik altına yazılanlar da deli gibi oylanıyor, lan bundan sonra buraya mı başlık açsam, nasıl olur acep ?

edit, entirinin bazı yerlerinde parantez içinde yer alan sözler, angaralı namığ'ın gırmızı motor adlı efsane şarkısından alıntılar içermekte olup şarkı catstark'a hediyemdir.

ayrıca, pseco, lets write, memcos ve budunyanindisindan adlı yazarlara selam ederim.

son olarak sevdiceğim japoncum'un gül yanaklarından öpertiyorum.
ya kardeşim..
üslubunu beğenen olur beğenmeyen olur da,
şu adamın yazdığı entryleri bir insan ya,
bilmem neyden dolayı be-ğen-mi-yor-dur veya bilemem neyden dolayı, belki de orasını ben nerden bilim den dolayı..

hadi o da olmadı:
(bkz: bilmem neyden dolayı)
yani bilmiyorum?

yani açık konuşayım. tenisli raketli bir başlığını gördüm dedim ki içimden:
+ olm bu sefer çat diye şuku yok sana, yıkıl karşımdan!..(o an sirkecinin masum bakışları ile karşılaştım ve bu sefer duygularımı sömürmesine izin vermedim!!! aferin bana..)

eledim eledim şarkısını da dinliyorum, bir yandan da ince eliyorum, sık dokuyorum.
sonunda da baktım farkında olmadan şuku vermişim.

lan dedim sirkecii... ulan sen... ulan!:.
bence sirkecinin tek hatası, sözlükte birbirinin amını götünü yalamaktan (?) zevk alan tiplerle kanka olmamasidir.

komik değilmiş de, güldürmüyormuş da, kıskanılacak adam değilmiş de.. hasssiktir ordan.

adam sanki sana taahhüt imzaladı sözlüğe kayıt olurken..

- beni güldüreceksin, saadece güldüreceksin, güldür bizi sirkeci, dans et ulaan!!111 (silah sesleri, at sesleri, gülle sesleri)
+ peki abi.
kendisi yazmalı. sadece yazmalı. okuyanı var. böyle taşlara cevap vermeye ihtiyacı yok. okuyan okur, okumayan okumaz, uyuz olan için orda eksi tuşu var. hadi anladık kendin eksi verdin. millet niye artı veriyor diye hayıflanman niye? okumuyomuşuz. %131 * eminim ki bu entry eksilenecek mesela...
(bkz: tren gelir hoş gelir leylim limi limi ley)
erzurum da donuyoruz zirvesine gelemeyeceğini düşündüğüm yazar. *
şahane! başka ne diyebilirim ki?
entry gireceği günü dört gözle beklediğim yazar...
sözlükte iki farklı akımın, yazım ve hayat tarzının iki farklı temsilcisidir.
Uludağ sözlükte gözlemlenen iki farklı troll tipi var; birisi negatif; birisi pozitif olmak üzere burada pozitif olan Sirkeci, negatif olan cool adam.
Sirkeci türk halkının bilmediği iki takım oynarken yenilen takımı tutması, boks maçında yenilen boksörü tutması yani uzun lafın kısası mazlum tarafı tutmasının örneğidir. Ha adam kötü mü yazıyor, kesinlikle hayır. Ağzımızı ayırarak okuyoruz, ne güzel anlatmış diyoruz. Acıyoruz belki kendimizden bir şey buluyoruz bu adamda. Ama üzülüyoruz genel olarak yazdıklarına çünkü sirkeci'nin çok az yazısı var içerisinde salt komedi olan. Kara mizah dediklerini çok iyi biliyor adam, o güldürürken düşündürmek hatta hassiktir demektir.
Cool adam, negatif troll. Bu adam kötü mü yazıyor bunun icinde kesinlikle hayır derim bir kere adamın kafası zehir gibi yaratıcı.
Ama sıkıntısı daha dogrusu Sirkeci ile arasında ki fark bizlerin zengin olanı iyi yaşayanı sevmeyisimiz. Bana bir tane meşhur söylemeyin hayatında dram olmayan. iste cool adam dramsiz, popstar adayı değil; fakir cocuğun elinden kız arkadasinı alan zengin pici profilinde.
Gercekte öyle mıdır? Valla dolarahaha diye gülüyorsa gorgusuzlukten dalmak gerek bu adama başka bir seyden değil.
Sonuc olarak cool adam; kıskanılan haliyle sevilmeyen adamken.
Sirkeci; acınan; sevilmese bile şefkat duyulandir.
Ben bu yazıyı neden mı yazdım? Yarın kol gibi bir sınav var ve hiç bir şey bilmiyorum. Bu da böyle bir isyandir.
bir tane diyecek lafım var hacılar:

adam yazıyor size ne girip çıkıyor da gelip buraya sayfalarca kusuyorsunuz? haa yok siz başkasının üstünden prim yapmazdınız ya da kıskanmazdınız ya da siz üstinsansınız evet.

edit: bakın üst insanlardan hemen eksiler gelmiş. komikler sizi. gudular sizi. hanimiş onlar. eksileyen üst insancıklar aman da aman...
sevdim lan ben bu adamı, bir entrysine bakarken hepsini okudum; tam oturup muhabbet edilecek adam.

hocam, bursa taraflarına yolun düşerse bi haber et, takılalım bi gece. benden lan, valla.
öncelikle iyi yazar arkadaş.yazar kelimesini bakınızlatcak türden. geçen gün oturup entylerini okudum. yaşadıklarını makul düzeyde abartarak ve yorumlayarak yeri geldiğinde komik, yeri geldiğinde acıklı bi hale dönüştürebilmekte hikayelerini. ve kesinlikle ben dahil bi çok yazardan daha duygusal. hiç bişey diyemiyeceğim kısacası yazarlığına.

ama "sirkecidentrengider diye bi yazar var olum mutlaka oku. vaudeville for vandetta'nın varisi yeminle!" diyen bir yazar arkadaşın * tavsiyesiyle dikkatimi çektim bu adama. cümleye dikkat. vaudeville for vandetta diyoruz beyler.uludağ sözlüğün gelmiş geçmiş en iyi yazarıdır. şimdi hikayeye geri döneyim. vaudeville dedikten sonra büyük bir merakla oturdum pc'nin başına. ilk başta dediklerimin hala arkdasında olmakla birlikte, çıta vaudeville olduğu için çok büyük beklentileriniz oluyor. hem bu sevgili yazar arkadaşım sirkecidentrengider olsun hem de onun fanatikleri kusra bakmayın ama vfv değil abicim. ben onun yazılarını okurken "nolur lan devam etsin" diye dua eder, her gün acaba bugün "bişiler yazmışmıdır üstad" diye umutlanırdım. artı oy verirken "sikerim lan 30 saniye kuralınızı" diye haykırır, bir derdim var'a şikayette bulunurdum. zaten bu kadar abartmayıda vaudeville'den kaptım. velhasıl henüz buna benzer bir hareketlenme olmadı bende. açıkcası ikisi arasında yazım ve anlatım farkınında dağlarla anlatılabileceğine inanıyor yazılarının devamınıda bekliyorum hani. *
demezsem ölürüm notu:

(bkz: bir vaudeville değil tabii)

edit: ulen sirkeci eksileyen sensen yeminlen bluevelve'le bir ederim seni.
o nasıl bir nicktir öyle ya * bayıldımm ..
yazıları da pek bi güzel.
hoşgeldin sen ..
bazılarımız ön vagonda yolcu, bazılarımız arka vagonda. lakin bu adam makinist, çekiyor hepimizi, zorla izlettiriyor kendini. helal olsun.
istatistikleri darmadağın etmiş. kutluyoruz efenim.
vay be! dedirten yazar.

hemide 7. nesil. tebrikler.