bugün

çalışma ve sosyal güvenlik bakanıdı ömer dinçer' in söylemi.

şu şekildedir;
--spoiler--
sigara tarafından gelen rahatsızlıklar, hastalıkların vs tedavisi devlet tarafından karşılanmaz.
--spoiler-- *

aynı bakanın madenciler için söylediği sözler de hala zihinlerdedir.
(bkz: ölmek sigara içenlerin kaderinde var)

(bkz: başbakan ın konu ile ilgili yorumu)
"senin duanla mı yaşadım ki, bedduanla ölüyüm" derler adama kamil...
(bkz: rakı içen öldüde su içen ölmedi mi)
(bkz: sigara yasağının asıl amacı)
göz göre göre canına kıyan birinin ölmesini istemektir. aslında onu bu yanlışından vazgeçirmek daha isabetli olur.
arkadaş madem adam bile bile kendini zehirliyo size mi kalmış bırakın ölsün beaaa dedirten bi sözdür
halkın büyük bir kısmına göre ömer dinçer' in ayıbı olarak nitelendirilmiştir.
(bkz: nihat doğan ölsün)*
işte hükümetin devlet anlayışı. arkadaşım bak sen devleti temsil ediyosun. senin insanları şöyle durumda ben masraflarını karşılarım ama böyle bir durumda karşılamam deme lüksün olamaz. sen devletsin 100 kere intihar eden adamı da tedavi edeceksin, 5 paket sigara içeni de. alkol, uyuşturucu bağımlısını da.

senin işin bu vatandaş seçemezsin. bu vatandaş bana faydalı bu faydasız diyemezsin. bu halkta çok abuk sabuk şeyler için inanılmaz vergiler ödüyor. biz takip edebiliyor muyuz? hayır. sen bana soruyormuyusn nereye harcayayaım diye. bana göre de verdiğim vergilerle alınan beşinci onuncu makam arabaları çok gereksiz. başbakanın kendisine aldığı uçak çok gereksiz. bende bunlar için para vermek istemiyorum sen bana soruyor musun? hayır.

e neymiş efendim sigara içen kişi devleti zarara sokuyormuş. sizin yaptığınız gereksiz trilyonuk harcamalar ne olacak?
konuşurken akıllı olun beyler. biz bizi yönetenlerin bizden daha bilgili olmanızı bekliyoruz. ama hala ilkokul seviyesinde demeçler veriyorsunuz.

sen tedaviyi red edeni ble tedavi etmek zorundasın. kanser olmasına rağmen sigara içmeye devam edeni de sonunda öleceğini biliyorsan bile ölümünü geciktirmek için tedavi etmek zorundasın.

sen allah mısın insanları ölüme terkediyorsun.
bir çok hastalığı sigaranın üzerine atıp kurtulmaya çalışmaktadırlar. sigara içmeyenler sanki hiç hasta olmamaktadır. sigaraya bağlı olduğu düşünülen hastalıkları nasıl ispat edecekler merak konusudur. aynı kişi sanki sigara içemese hiç hasta olmayacaktır.
işte hükümetin devlet anlayışı. arkadaşım bak sen devleti temsil ediyorsun. senin insanları şöyle durumda ben masraflarını karşılarım ama böyle bir durumda karşılamam deme lüksün olamaz. sen devletsin 100 kere intihar eden adamı da tedavi edeceksin, 5 paket sigara içeni de. alkol, uyuşturucu bağımlısını da.

senin işin bu, vatandaş seçemezsin. bu vatandaş bana faydalı bu faydasız diyemezsin. bu halkta çok abuk sabuk şeyler için inanılmaz vergiler ödüyor. biz takip edebiliyor muyuz? hayır. sen bana soruyor musun nereye harcayayım diye. bana göre de verdiğim vergilerle alınan beşinci onuncu makam arabaları çok gereksiz. başbakanın kendisine aldığı uçak çok gereksiz. bende bunlar için para vermek istemiyorum sen bana soruyor musun? hayır.

e neymiş efendim sigara içen kişi devleti zarara sokuyormuş. sizin yaptığınız gereksiz trilyonuk harcamalar ne olacak?
konuşurken akıllı olun beyler. biz bizi yönetenlerin bizden daha bilgili olmasını bekliyoruz. ama hala ilkokul seviyesinde demeçler veriyorsunuz.

sen tedaviyi red edeni bile tedavi etmek zorundasın. kanser olmasına rağmen sigara içmeye devam edeni de sonunda öleceğini biliyorsan bile ölümünü geciktirmek için tedavi etmek zorundasın.

sen allah mısın insanları ölüme terkediyorsun.

edit: klavye hatalarını düzelttim. insanın eli ayağı tiriyor yapacak bir şey yok.
ömer dinçer in cehaleti sadece, fazla söze gerek yok
tek bir soru ile anlamsızlığı ortaya çıkarılabilecek yasak uygulamasının uzantısı. sen hükümet olarak, vatandaşının sigara içmesini istemiyorsan ve bunu yasak etme pahasına, bu meret yüzünden ölüm döşeğinde yatan adamı ölüme terkedebileceksen; neden ülkede sigara üretimini durduramıyorsun. sigaranın bu ülkede üretimine izin vermen, bunun satışına da izin vermen anlamına gelmiyor mu? satılmasına izin verdiğin şeyi alan adam içmeyip ne yapacak? bütün sigara fabrikalarını kapatıp, tüm tütün mamullerini ithal etsen, fiyatını da 20tl/paket olarak belirlesen, çok az daha mantıklı olmuş olmaz mısın? hem heryerde yasaklayacaksın, hem buna bağlı rahatsızlıkları sigorta kapsamı dışına alacaksın, öte yandan bu meret üretilmeye devam edecek ve sen bu üretimin ekonomine katkılarından öyle güzel faydalandığın için yasakladığın şeyin aslında bir yandan tüketilmesini isteyeceksin. nasıl olcak bu işler aslanım? üretim aşamasında liberal olacan ama tüketim aşamasında yok tam öyle değil diyeceksin. kapitalist ekonominin en ikiyüzlü uygulamasıdır bu sigara yasağı. Ayrıca sigara içenlerede, bu bahsi geçen açıklamadan sonra sigaradan alınan vergilerde indirime gidilmesi beklentisi oluşmuştur, madem buna bağlı hastalıklara bakmayacaksın, vergiyi dolayısıyla fiyatını düşür.
dememize gerek kalmadan,zaten kişiyi bekleyen sondur.
(bkz: rakı içenler öldü de)
sigaranın satılmasına izin vereceksin. sigara üretimini yapan şirketler üzerinden politika yapıp halkı birbirine düşüreceksin. madenciler güzel öldü diyeceksin. sonra da çıkıp ben bakanım diyeceksin.

(bkz: sikerler kamil hepinizi sikerler)
sigara içmek tabuta çivi çakmaktır, devlet ise yardımcı olmamaktadır iyice derine batırmaktadır çiviyi.
herkesin elbet bir gün yaşayacağı şeyi, sigara içenin acılar içinde, hastanelerde sürüne sürüne yaşayacak olacağı gerçeğidir. ancak, öyle bir açıklama da* nahoş olmuş. açıkçası ben öyle yapmazdım.
bunu diyen bunu da dedi;

(bkz: madenciler güzel öldüler)
ölelim abura koyim.
devletin bizim için harcadığı para azalsın.
sigorta masraflarımızı ödemesin.
beleşe ilaç vermesin.
paraları ceplerinde kalsın.

ölelim tabi abura koyim.
o değil, sen bizden önce gidisin be olm.
(bkz: dumansız havalı şey)
belki de içende bunu istiyordur... ki zaten içse de içmese de ölecektir! ölüm bir tercih değil zorunluluktur.