bugün

istanbulu çok sevip de orda yaşayamayan insanların sarfettiği cümle. (bkz: ben)
ya da istanbulu çok sevse de yine de daha çok yaşamak istediği bi yeri olup da gidemeyenlerin, istanbulda yaşamak zorunda olanların kuracagı cümle
istabulun b..klu halicine kurban olun denilir böle tiplere.
bu lafı söyleyenlere sadece bir haftalık herhangi bir anadolu şehri turu öneriyorum, ben o turu 8 ay olarak aldım, insan o külüstür ikarusları bile özlüyor. şimdi; (bkz: dağılın uleyn)
laf olsun torba dolsun istanbul hakkında bir kaç kelam bende edeyim bari düşüncesine sahip harbi tiper.
laf olsun torba dolsun ile alakası yoktur bu öyle kalsın belki de adam sevgili hasretiyle yanıp tutuşuyor kim bilir...
memleketlerin şerefli yada şerefsiz olmak gibi bir dertleri yoktur. orda yaşayan insanlardır bu sıfatları oralara yakıştıran.
(bkz: elma meyvesi)
(bkz: toka cismi)
hep istanbulda yaşamak isteyip kaderin oyununa gelmiş insanın serzenişidir.
kadere inat geleceğim yanına..
ölü ya da diri..
kadere inat yaşayacağım topraklarında..
''seni ele geçireceğim ey koca istanbul'' nidalarıyla istanbul'a gelip, istanbul'un ebesine niyetlenen, fakat işleri umduğu gibi gitmeyen yurdum insanının acı haykırışı.
istanbul dikenli bir gül. ne kadar elde tutmaya çalışırsanız o kadar canınız yanar ve sizde o kadar lakap takarsınız bu şehre. aslında canı yanan o dur . çünkü siz o gülü tutmasını bilmezsiniz. ***