bugün

Milli mücadele döneminde, rus büyük elçiliği yapmış kişidir. köken olarak asker olmasına rağmen kızılordu merkez komite tarafından diplomat yapılmıştır. anadolu'ya gelmiş, mustafa kemal paşa ile birlikte anadolu'yu gezmiş ve onun aracılığı ile kızılordudan, türk neferlerine çeşitli silah, para ve askeri mühimmat gelmiştir.
--spoiler--
Aralov, bir gece yarısı kendisini arayan Sovyetlerin dış işlerinden sorumlu halk komiseri Georgiy Çiçerin'in kendisini Moskova'ya davet ettiğini ve daha sonra Lenin'le görüştürdüğünü aktarıyor.

Sovyet lideri Lenin'in kendisine Türkiye'ye gideceğini söylediğini kaydeden Aralov, daha sonra Lenin'in konuşmasına şu şekilde devam ettiğini belirtiyor. "Türkiye'ye gidiyorsunuz. Türk halkı müdahalecilerin boyunduruğundan kurtuluyorlar. Kemal (Atatürk) Savaşı çevirmeyi başardı.

ingiltere bu kez ateşin közünü başka ellerle tutmak istiyor. Eminim, kirli ve kanlar içinde kalmış olan eller budanacak.Yakında Frunze (Sovyet Ukrayna'nın Türkiye Büyükelçisi General Mihail Vasilyeviç Frunze) Ankara'da olacak. Bizde fakiriz ama yine de Türkiye'ye yardım edeceğiz. Doğu halkları ve elbette biz daha önce emperyalist kurtların önünde birer kuzu gibiydik.

Benim söylememe gerek yok, Sovyet Rusya olağanüstü derecede zayıf olmasına rağmen kurtların dişini kırmayı başararak bu duruma ilk örnek oldu. Bizim bu durumumuz doğudaki halklara da örnek oldu ve emperyalistlere karşı direnişe ön ayak oldu."

Lenin'in en önemli tavsiyesinin Türk halkına saygı göstermesi ve Türklerin iç işlerine karışmaması olduğunu kaydeden Aralov, Lenin'in kendisine, "Bizim pozisyonumuzun emperyalistlere karşı olduğunu açıkla. (Türklere) Ne gibi yardımlarda bulunacağımızı da bildirelim. Büyük bir ihtimalle silah yardımında bulunacağız. Gerekirse başka şeyler de veririz.

Görünüşe göre bizden daha zor durumdalar. Orada dil öğren, toplumsal önderlerle ve halkla iletişim kur. Çar güçleri gibi onlarla aranda kale duvarları örme." dediğini aktarıyor.

Daha sonra Türkiye'ye doğru yola çıkan Aralov, Batum, Rize ve Trabzon üzerinden Samsun'a ulaşıyor. Geçtikleri yerde törenle karşılanan Sovyet heyeti, Samsun'da Ankara'dan dönen Frunze ile bir araya geliyor.

Aralov'a çeşitli tavsiyelerde bulunan Frunze, "Allah korusun, sakın Türklere emir vermeye kalkışma. Türklerin bizim tecrübelerimize ihtiyacı var." dediğini kaydediyor.

Atatürk'ün Lenin'e hitaben yazılı mektubunu Çiçerine ilettikten sonra Atatürk'le bir araya geldiğini belirten Aralov, Mustafa Kemalin daha sonra ona hararetli bir şekilde Tarık Suresi'nde şu ifadeleri aktardığını yazıyor. "Aklıma Kur'an-ı Kerim'den bir ayet geldi ki "sabah yıldızı" olarak adlandırılıyor. Şöyle başlıyor. "Andolsun göğe ve târık'a. Tarık'ın ne olduğunu bildin mi? O -karanlığı- delen yıldızdır." Bu gün sadece Türkler için değil, Araplar içinde sabah yıldızı Moskova olmuştur."

Anılarında, Mutafa Kemal'in Sovyet Rusya'ya büyük değer verdiğini de ifade eden Aralov, Atatürk'ün halkla iç içe olmasının da kendisini etkilediğini söylüyor.

Aralık 1880 yılında Moskova'da dünyaya gelen Semyon Aralov, I. Dünya Savaşı'nda orduya girdi. 1917 Sovyet devriminde aktif rol oynayan Aralov, 1918-1920 yılları arasında Devrimci Askeri Konsey üyeliği yaptı. 1921 yılında Dışişleri Halk komiserliği bünyesinde Litvanya'ya atanan Aralov, 5 Ocak 1922 tarihinden itibaren Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti'nin Ankara Büyükelçiliği'ne atandı. 1927 yılında Yüksek Sovyet üyeliğine getirilen Aralov, 22 Mayıs 1969 tarihinde vefat etti.
--spoiler--