bugün

Kişinin önce kendine sonra başkasına duyduğu üstün değer duygusu.
insani bir göstergedir. saygı insan olabilmenin olmazsa olmazlarındandır. insanın kendisine karşı olana öz saygı, başkasına karşı olana ise saygı olarak adlandırılsa da ilki olmadan ikincisi olamaz.
ideolojilerin, siyasilerin koyunu olmuş bünyelerde pek bulunmaz.
Saygı, var olması için saygıdan bahsedilirken yapılan saygısızlıktaki ironiyi anlayabilecek kadar ince düşünce sahibi olmayı gerektiren bir haslettir.
kişilerin kendine duyduğu özgüveni kadar karşısındaki insana gösterdiği hareketlerdeki ölçülülük faktörünü belirleyen kişisel özelliktir.

saygı, kişiden kişiye değişiklik göstermekte ve hayatın birçok alanını doğrudan etkilemektedir.
kisiyi oldugundan fazla gostermek degildir saygi..
tek olani cok yapmak degildir..
saygi duymak sen'e siz demekle olmaz..
19 yıllık hayatımda her zaman ilk planda olandır. zayıf noktamdır. saygısızlık olan yerde bulunmak dahi istemem. karşındakinle siyasi, spor, ne biliyim herhangi bi konuda fikrin zıt olsa bile saygılı olunmalı.
Türkiye de yaşayan insanların %90 ından fazlasının yoksun olduğudur. Ne inanca, ne görüşe, ne ideolojiye nede başka bir şeye saygı duyan kesim çok azdır. Saygı duyan candır canandır, başımın tacıdır.
Saygı, ilişkide olunan, iletişim kurulan varlık veya oluşumun hak, değer, inanç ve her türlü(!) özelliğini göz önünde tutmak ve bunlara önyargısız(!) yaklaşmayı içerir...

saygı bilinenin aksine kabullenmek müsamaha göstermek demek değildir(!) bu kavramı iyi öğrenmek ileri bir toplumun gereğidir...

saygıyı kabullemek olarak algılayan toplum asla ileri adım atamayacaktır(!)
Insani hayatın temel yapı taşıdir.
Kendine duymakla başlar.
Sevgiyi getirir.
bir kişi, zorunlu olarak saygı duyması gerektiği kişiler dışındaki insanlara saygı duymak zorunda değildir, fakat bu onlara hakaret edebileceği anlamına gelmez. örneğin; ben bir üniversite öğrencisi olarak rektöre saygı duymak zorunda değilim, çünkü onun astı değilim, üniversitede çalışmıyor, okuyorum. bu durum ona küfredebileceğim anlamına gelmiyor.
duyulması zorunda olmayan, gösterilmesi zorunlu olan.
Kazanılan bir erdemdir. Saygıdan yoksun çok insan tanıyorum.
her durumda, her insana, her yaşa, her GÖRÜŞE gösterilmesi gereken kattiyen gösterilmeyen en önemli şeylerden biri.
ne kadınlara ne erkeklere... Saygı oranı insanın kişiliğinde ne kadar yüksekse o insanda o kadar yüksektirzx
Evet çağırın saygı gelsin.
Benim için Ercüment Çözer.
(bkz: Behzat Ç)
(bkz: Ercüment Çözer)
(bkz: nejat işler)
tdk nın iki çeşit tanımla belirttiği;

--spoiler--
1-Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram.

2-Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu.
--spoiler--

2. maddeye evet. Kimseyi rahatsız etmem ve rahatsız edersem bunun saygısızlık olduğunu düşünürüm. Aynısı bana yapılırsa saygısızlık olarak addederim.

Örneğin otobüste veya metroda bacaklarımı açarak oturmam hem karşımda oturana hemde yanımda oturana saygısızlık yapmak rahatsız etmek istemem. Aslında bunun temeli de öz saygıdır yani kişinin kendisine duyduğu saygı.

Ancak eşcinselliğe, ibneliğe, hırsızlığa, tecavüzcüye, çocuk istismarcısına, teröriste, şerefsize, torbacıya, uyuşturucu satıcısına, orospuya, fahişeye, pezevenge! saygı duymamı kimse bekleyemez. bunlara saygı duyarsam kendime olan saygımı yitirmiş olurum. hepsi bundan ibaret aslında.

Yani biri hırsızlığı onaylıyorsa saygı duyabilir beni ilgilendirmez diyebilir. Fahişeliği, tecavüzcüyü, pezevengi, ibneyi içselleştirebiliyorsa saygı duymalıdır çünkü kendisi o seviyeye inebilecek kadar öz saygıya sahiptir.

son günlerde en çok duyduğum laf "saygı duymalıyız, saygı duyalım, saygı duyuyorum" olduğu için...

hakkeden kişilere saygılar.
sahtekarlara duyulmaması gereken fiil.
herkesin görmek istediği, fakat görmek için hiç bir şey yapmadığı davranış.
Karşındaki De sana saygı duyuyorsa yapılması gereken eylem. Onun dışında ambele olmaya gerek yok.
şahıslara saygı'yı anlıyorum da fikirlere saygıyı anlayamıyorum. hele hele dine saygıyı mesela yani ben neden senin dinine saygı duymak zorundayım? senin o gerzek, 8 yaş çocuk zekasına hitap eden masallarına saygı duymalıyım? hayır niye yani? oldu anasını satayım dünyanın bütün salaklıklarına saygı duyalım! o kadar karaktersiz olmaya gerek yok, saygı duymamayı da bilmek gerek.
hak edene duyulması gerekmektedir.

ben zalimlere, hırsızlara, kan emicilere, çocuklarını dövenlere, saygı duymuyorum ve duymayacağım.
sokakta, daha geniş kapsamıyla halk içinde hiç kalmamış duygudur. yolda nasıl yürüneceğini bilmeyen, bağıra çağıra insanları rahatsız edenlerden mi, trafikte küfrün en alasını edenlerden mi; banka da sıra beklemeyi bilmeyenlerden mi, hastane binalarının içinde dahi çöpü gelişi güzel yere atanlardan mı, sokakta yürürken sümkürenlerden mi, tükürenlerden mi, etrafında insanlar olup olmamasına aldırmayıp hiç duyulmadık küfürler eden gençlikten mi beklemeliyiz saygıyı? bizim kendimize saygımız yok ki başkasına olsun. kendimizi her şeyden herkesten üstün görmeye devam. bu pembe rüya nasılsa bir gün biter.