sarhoşken yapılan saçmalıklar

ciddiyeti korumak.

camı açıp tüm mahalleye küfretmektir. Ertesi gün gelecek şikayetlere hazırlıklı olun derim.

Bütün mahalleyi yakmak; sonraları duydum şarkısını da yapmışlar. Üsküdar yanıyor diye ama olay onları bildiği gibi değil.

ayaklarına kusup ayakkabılar battı yea diye çıkarmak, akabinde şose yollarda yalınayak yürümek. Ha çorap vardı felan denirse de o çorap çok dayanmıyor efenim.
(bkz: kusmak pişmanlıktır)

televizyon kumandasına krem peynir sürüp yemeye çalışmak.
kahve içirmeye çalışan arkadaşa benim kahveye alerjim var demek. (yine de zorla kahve içirilirse bir yudum aldıktan sonra gıdaklamaya başlamak)

_ben sarhoş değilim ki. bak bak ağzımı kokla ben sarhoş değilim.

yoktur. zira sarhoş mektubu okunmamalıdır.

alkolün verdiği özgüven ile sevilen ama söylenemeyen kişiye cesurca itiraflar sunmaktır.

eski sevgiliyi aramak
ya da
"al şu telefonu aramayayım şunu" demek.

ilkinde eski sevgiliye, ikincisinde etrafınızdaki herkese rezil olursunuz. büyük mallıktır etrafınızdakiler sizden soğur, özenle yapmayınız.

Konuşme eylemini gerçekleştirmeye çalışmaktır.

eski sevgiliyi aramak en kötüsü olsa gerek, birde bağırarak şarkı söylemek.

Ormanlik alanda ictikten sonra saga sola kosup agaclara sarilmaktir. Sarilamayinca tabi o halde direk kafa atmis oluyorsunuz. Agiz burun darmadagin olur.

öpüjem.

öpmek, tokat atmak ve son olarak da sıcakladım deyip tişörtünü çıkarmaya çalışmaktır.

sevgiliden ayrıldıktan sonra içmeye başlanır ve o kafayla akşam saati kızın evine gidilir. evet evet bu bir mallıktır efendim.

düğün de kendi kuzenini karşı taraftan sanıp yazmak, tenhada kıstırıp öpmeye çalışmak. içki dozunda iyidir, o gün bu gündür benden temkinli içen yoktur. rezil olmak kadar kötüsü de.

arkadaşın ayakkabısına kusmaktır. arkadaş insan giyecek onu ya yapılır mı? yapılmaz ama ne yapçan.

En son yaptığım mallık kız arkadaşlarında bulunduğu bir ortamda "bakın ben kafamın üstünde durabiliyorum" diyerek amuda kalkmaya çalışmamdı. Kusmuğum burnumdan girmiş genzime kaçmıştı, neredeyse boğuluyordum. Evet iğrençti.

kütüphanede kusmak.

yaklaşık bir saat boyunca müziksiz çiftetelli oynamak.

beğenilen hatunu bırakıp yavru kedi sevmek.

(bkz: kafamı sikeyim)

Ülke kurtarma çabaları, din ile ilgili yorumlar, ayrılan sevgiliye telefon açmak değişmeyen top 3dür.

sabah saat 5, arabada cansu, ben, kıvanç, emre balgata doğru gidiyoruz. arabayı emre kullanıyor. günlerden artık pazar olmuş,sonra kıvancın kankasından telefon geldi eren diye bi mal var kaybolmuş, neyse bunun evinin önüne geldik kıvanç indi evine bakmak için * bizde arabada oturuyouz. evin tam karşısında ispanyol elçiliği var. emre arabadan indi, dedik nereye gidiyosun? ben bi bakıp gelicem dedi. neyse bizde arabanın içinde hala bunların dönmesini bekliyoruz. sonra biranda elçiliğin kulübesindeki adam arabaya koştu ;

cansu: abi noluyo
ben: ne biliyim noldu amca hayırdır?
görevli: arkadaşınız elçiliğe işiyor sizi güvenliğe almak zorundayız

tam o saniyede emre geldi, adamı itti, biz kıvancı orada bırakıp kaçtık. o anki korkuyu, heyecanı gerçekten daha önce yaşamamıştım. böyle mal arkadaşlara sahip olmak bazen güzel, eğlenceli olsada içeri atılabilirdik. kurunun yanında yaşta yanabilirdi. sarhoşluk kötü, haram bikere.

kaybolmak. evet bildiğin kaybolmak ve arkadaşlarının da seni gözden kaybetmesi, onların da bulamamaları.
en son kendini yolun ortasında ve durduğun yerde dönüyor olarak bulmak.

duvara bile sarılabilmek.