bugün

hoşgelmiş altıncı nesil yazar.
iddia ediyorum, 14-17 yaş arasındadır.
iddia ediyorum uurboceeiidir. çünkü uğur böceği olamaz.
güzel nickli bir altıncı nesildir.

(bkz: yirim ben seni yirim) ohaa.
hep sarhoş, en sarhoş uurböceeii'dir. aynı zamanda 14-17 yaş arası değildir. aynı zamanda hoşgelmiştir.
vallahi ben de iddia ediorum 14-17 değildir keşke 17 olsa ama ne iyi olurdu.
evet sarhoştur.ancak canımdır ciğerimdir.''manyakçı gözlük'' maceramız dilden dile dolaşmaktadır.
iddia ediyorum +18'dir.
iddia etmiyorum ama bazen ayıktır.
kendisini dışarıda göreceğim vakit bileklik ve ojelerinden tanıyıp "ahan da sarhos uurboceeii bu" diye üzerine atlayacağım, johnny depp manyağı, sevilip mıncıklanası orjinal insan.
19 ocakta hain planlarla beraber çalışacağımız eğlence insanı, final sahibi* yazar. (bkz: sözlüğü tespite doyuran anlar)
visne cekirdegini ziyadesiyle sevince boğan yazar. (bkz: yenir ki bu)
mumboyanın silik renkleriyle gökkuşağını hissettirebilitesi olan, eti pufun dibinde bırakılıp en son yenen kıtır şekelerler gibi tatlı, jelibon gibi yumuşak amaa kıtır kurabiye kıtırlığında, postmodern evhanımı* tadında, sultanların sultanı yavru ceylandır.

acıkmadan yemek yiyenler nasıl anlasınlar bizi. kahkalarımızda boğularak ölelim bebeeek. *
kendisi ile aynı duygular içerisinde olduğum yazar.

duygularını paylaştığım yazar.

ve sabret hayallerin, hayal ettiklerin gerçekleştiği vakit, hayal etmeye ve sabretmeye değer olduğunu anlayacaksın.
sarhoş cır cır böceeinden daha iyi olduğu kesindir.
(bkz: hasiktir diyoruz hasiktir)
sözlüğe küstü sandımdı, geri gelmiş, hep sarhoş, jelibon yazar.*
izmir agora yazarıı. kaygan mermerleri üzerinde az koşturmadık beraber. * *
klavyesinde "ğ" harfi olmayan yazardır.
entrylerine bayıldığım, harika yazar * *
candır bu yahu. böyle gıcıklık sınırını aşıp çekilmez, pislik bir kevaşeye dönüştüğünüz anda bile "gel şöyle yamacıma" diyerek sizi sakinleştirir ki. her şeye trip atarsınız "ısırmacağğdııı" diye tekrar eder durursunuz. "ay düştüm" diye kandırıp çıkmaz bile msnden.*
sen sorabildin mi? hııı?
niye diyebildin mi??
soramadııım soramadıım!!
bir de anlarsınız hemen artı aldığınızda okusun diye yolladığınız entrynizi. hanimiş bu yavru ceylaan diyerek artıladı sizi bilirsiniz. lan bi de yollar olmasa aranızda evden çıkıp onun kapıceyzine gidip çalasınız "yapmaycadıııı, ısırmacağğdııı onuuuuu" diye ağlayasınız gelir kucağında. "soramadım bile neden diyeee?" hepsini cevaplar bu böcek. tanrı seni korusun evlat. iyi ki varsın.
şimdi diyosun, gecenin bu saatinde çekirdekciğim iyi misin sözlüğü açıp yazmışsın nick altıma daa niye? iyiyim be böcek. ama niye bir sor!
insan birini sevince sürekli ondan bahsetmek istiyomuş onu anladım. ama kime bahsedicek? işte tam burda devreye sen giriyorsun yavru ceylan. size bahsediyorum bir tek ondan.herkes biliyo ama, nası aşık olduğumu bir siz biliyosunuz. gülme bana ama "lan gerizeğalıı yine mi?" diye. * ona anlatamayınca size anlatasım gelir. e uyumuşundur bu saatte, yarın okursun diye yazıyorum işte.
wikipedia boy'la corpse bride gibi olaydık dedim demin. ama yağnii olmaz şimdi o. onlar çok çooook aşıklar. onlar gibi olamam dedim şimdi de. *
bir de böcekciğim notbuk varya, "bu kez güldürmediii"*. ağladım yahu. ama niye bi sor!
sıpaniş gitara alışınca insan, bak bu arkada çalan kemanlar çellolar biraz hafif geliyomuş insana sevgili böcek.
uyuyamadım ben. yarın erken kalkmam lazım aslında ama düşünüyorum sabahtan beri. girmedi gözüme uyku falan. yarın hatırlat, sana bi solo göndericiim. hep o çalsın isticeksin hayatının arka fonunda.
keşke burda olsaydı be böcek. o su toplamış parmaklarına yara bandını ben yapıştırsaydım, sonra da öpseydim küçücük, annemin bi yerim acıdığı zaman bana yaptığı gibi. şapşalca sırıttığında karşısında olabilseydim, bana baksaydı bi kerede öyle.
şimdi o kızı falan düşünemem demiştim, öyle bi aşk sarmıştı ki kafamın içini. yok ama geliyo illa. böyle küçükken kaygan plastiğin üstüne yapıştırılan ve kolayca çıkan etiketler gibi, çekip çıkarsam onu bi kerede onun hayatından. altında hiçbir iz bırakmadan. sonra kendimi yapıştırsam oraya. daha güzel yaşasak hayatımızı.
penceremden ay'ı izledim biraz önce. ağaçların arkasından yavaşça kayboldu. ışığını da götürdü giderken. * onun suratı vardı o parlak biçimsiz ay'da. **. ama da vinci'yi dinlemedim tabi, "baktığın her yerde onu görürsün, öyle önüne gelen her şeye bakma" dediydi. artık çok geeeççç! o kadar bezdiricem ki sizi yarın, bakıcan böyle gece ay'a "olm gerçekten ona mı benziyo acabaa?" diye kendine sorucaksın. * saçları bile benzeyebilirdi biraz uğraşsaydım. ama benzeyemez ki. çok güzel onun saçları, dalga dalga.
son olarak "hııyt ahh!" diyorum böcekciğim. teşekkür ederim beni dinlediğin için. "aa! bana tanım yapmadın" mı diyosun? hemenn geliyor: bir gün çocuk yapmaya karar verirse, hemen akabinde benim de yapıcamı bilmesi gereken yazar. "baba nerde lan?" dediğinizi duyar gibiyim. ama o anda daha önemli şeyler var hesaba katılıcak, beraber büyücek dediysem beraber büyücek o çocuklar. sus istemiyorum itiraz falan.
saçlarının yeşerdiği günü gözlerimle görmek dileğiyle, hep benimle kal böceğim, hoşça kal.
* (bkz: camekan) son günlerde hayata farklı bir pencereden bakan yazar. * **
özlenen yazar, can, ciğer. geçenlerde kendisiyle görüştükten sonra otobüste elime uğurböceği kondu. başta sevdim falan ama daha sonra bir türlü inmedi kırmızı şey. kendisine söylemeyi unuttum, artık buradan öğrenecek.
sahipsiz katalan bir çocuğu evlat edinmiş, yardımsever yazar. çok yakıştılar, sanki hep onunmuş gibi.
güncel Önemli Başlıklar