bugün

imhotep gelen telefonu acar. karsidaki bayan trabzon-istanbul ucak bileti aldigini ama su an gumushane de oldugunu ucaga gumushane den nasil binebilecegini sorar. imhotep gumushane den binemeyecegini trabzon meydana gelmesini soyler. bayan trabzona gidemeyecegini bir formul bulmak zorunda oldugumuz konusunda israrcidir. tekrar tekrar bayana ucaklarin ziplayarak gitmedigini meydana gelmek zorunlulugu anlatilir. bayandan tepki imhotepin mavi ekran a donmesine sebebiyet verir: zaten siz hep boylesiniz.bileti satarken boyle demiyorsunuz ama.caat*
- kaptan, ankara çıkışında salla beni.
-durdurun su aracı çişim geldi
kamil koça binmedik buna bindik inmek istiyoruz indir bizi..
(bkz: ata demirer)
imhotep in önüne bir kadın gelir eşi ve kendisi için samsun bileti alır.ödemeyi yapar.buraya kadar hiçbir problem yoktur.tam kapıdan çıkmak üzereyken döner ve : haa şimdi aklıma geldi.ben yeşilköyden bineceğim ama söyleyin eşimi sabiha gökçen'den alsınlar.imhotep te gene mavi ekran belirir.kadına bunun otogardan kalkan ve haremden yolcu alan eskişehir otobüsü olmadığı anlatılır.olaylar gelişir.v.s.
bayan bir yolcu koltuğun altına ve uçağın tavanına hızla bakınırken şöyle söylenir yanına gelen hostese: bu uçağın paraşütleri yok mu kızım ?
(bkz: müsait bir yerde)
pilota gider ve : bir öğrenci alır mısınız?
Bugün thy uçağında yaşanmış bi hadise

- şarap içecek olan yolcularla "ben dua edecem içmeyin" diyerek tartışmaya girmek.
- kardeşim iki cam açın piştik burda!
y: yolcu
p: peygamber devesi

p- ne içmek istersiniz?
y- ..........
(düşünür de düşünür... sanki 500 kilo altın mı istersiniz yoksa 5 sene tatil mi diye sormuşum, hangisi daha karlı onun muhakemesini yapıyor...)
p- (diğer yolculara servis yaptıktan sonra): evet beyefendi, karar verdiniz mi?!
y- nar suyu var mı?
p- domates, vişne, portakal ?!*
y- taze sıkılmış limon suyu istiyorum!
p- beyefendi o markette bile yok!
y- restoranlarda var ama!
p- ? ! ? ..............

adam meğerse yemek yerken uçar vaziyette olmak için uçağa binmiş amaç seyahat etmek falan değil.
geçerken SEMA ya da uğrayabilirmiyiz?
yolcu : Müsait bi yerde ..
Kaptan: honk !
yolcu son anda gelir. kıbrıs uçağının işlemleri ise çoktan bitmiştir.
o sırada pencereden görünen ve kalkmak üzere olan uçağa doğru koşar, koşar, koşar..arkasına dönüp "yahu bir anons yapın dursun yetişirim ben daha kalkmamış" der.
-
talep olarak değil de..aceleyle yetişeyim der yolcumuz koşup kafasını cama çarpar ve camı çatlatır.
-
uçak iner, yolcular otobüse binmeye başlar terminale gitmek üzere. teyzemiz ise gayet sakin otobüse bir metre uzaklıkta durmuş sağa sola bakmakta.
"teyze binsene" otobüse gerek yok oğlum alacak beni". zor bindirdik.
-bagajı gelmeyen yolcu; kısa vadede jetlag olmasına bağlıyoruz; "madem ankara'da kaldı, git getir. almadan gitmem"
-
salak demek istemem. alışamama diyelim.

yoksa neden kutuya tavuğu koyup nefes alsın diye de delikler açsın ki kutuya.
bu uçak çok salak. yenisini istiyorum ben...*
müdürünü çağır müdürünle görüşecem.*
salak demek haddimize değil de, iskambil kağıdı isteyen bir yolcuya yılan oynayabilirsiniz demek istedim ama tabi demedim. narin narin gülümseyip yok ama dedim. *
salakça mı bilmiyorum ama ben domates suyuna katmak için tuz istemekteyim. bu arada yüksek tansiyon sahibiyim.
çocuğunu kokpite pilotun kucağında seyahat ettirmek isteyen anne vardır.
hostesin verdigi ucus talimatlarini anlamak icin cok kasmak , hostese tekrardan sormak ve akabinde yaninda oturan yolcuya sormak. sanki sinava girecek o kadar kasiyor adam.
ankara'dan istanbul'a giden uçaktaki yolcunun "ben kocaeli'de inebilir miyim" demesi.
* uçağımız şimdi havalanacaktır, lütfen kemerlerinizi bağlayınız.
- hostes hanım bakar mısınız?
+ buyrun beyefendi.
- ee şey ben ilk defa biniyorum da, uçağa yani. Çok heyecanlıyım, kalkışı geciktiremez miyiz? Bi wc'ye gitsem.