sagopa kajmer den aforizmalar

"Dökmek ister içini içim, anlatmalı mı biçim biçim?
Her neşe, bir içim ve içlenişime direnişim." -monotonluk maratonu

"Ben bir sırra sahibim, hayat uykusuna yatmış.
Ben çok dosta sahiptim güvensizlik içine batmış.
Şahit oldum, birileri mutluluğu parayla kapmış." -ateşten gömlek

"Siyah saç ak defterle geldin,
Ak saç siyah defterle gidiyorsun." -gördüklerime inanmam gerek

"Azimle unutup sadakatle geleceğe emin ol.
Başta zor gelir adım atılmış her yol, her yol!" -gördüklerime inanmam gerek

"Bu miskinlik keyfiyetten,
Hali vakti yerindelikten.
Her şey güllük gülistanlık olacak olsaydı gerçekten imtihan olmazdı!
Gelişi güzel doğar, büyür, ölürdük.
Âlimler olmasaydı biz şu anda kördük." -aşk yok artık

"Erkek alana dek istediğini sanarsın ki Romeo,
ne diller döker de teslim olur kapana Juliet." -aşk yok artık

"kadını kandırmaksa amaç alayınız yalancı.
Kapında köpek olan işi bitince yabancı.
Tuzağa düşeni iplemez, yeni bir avı kovalar avcı.
Sen karar ver bu olayda kim hakim, kim savcı?" -aşk yok artık

"insan umudu taşıdı, kimisi kırdı umudu, lakin kiminin
sahip olduğu tek şey oydu, hepsi buydu. yoksulluk
korkusuyla ömrü servet peşinde harcayanda gördüm
fakirliğin özünü, çevirdim yüzümü." -bir pesimistin gözyaşları

"dünya malı uçan halı, kırılır dalı her ağacın, yıkılır her bina afette. gofret, bedelindir o dökülen tuzlu yaşlar, haşlar gözünü yıka yüzünü, hüzünü her adem tanır, geçici bir dövmesin şeklini çizdi tanrı topraklara; vakti gelince kazma kürekle silineceksin." -bir pesimistin gözyaşları

"dayanacağın bir duvarın yoksa ör hadi! kuvvete dayanamayan
adalet aciz, adalete dayanamayan kuvvet zalimdir." -bir pesimistin gözyaşları

"vakit varken tomucukları topla zaman hala uçup gidiyor ve bugün gülümseyen bu çiçek yarın ölüyor olabilir!" -bir pesimistin gözyaşları

"Hep anlatırdı sevdiklerim; "böyleyken böyle olur". söz söylenir göz dolar, Haziranlar Şubat olur!
ihtimallerimi düşünürüm ve ihmallerimi yoklarım,
içimden ayrılık şarkıları bestelerim ve söylerim." -galiba

"Alacakaranlık geriye çekti güneşi,
Bir içim tütün tadın.
Kadın; özün toprağın buruk nefesi." -bebeğim Öldü

"içimdeki ateşle oynamaktan yanıyor içim.
Ve birgün memleketten 750 km ileri gittim." -ne bilirsin

"Çok kişiyi öldürdüm, cesetlerinde parmak izim yoktu.
Soğukluk içimi ürpertti, damarda kanım dondu.
Bu yeniden başlamasından korktuğum kaçıncı sondu?" -ne bilirsin.

Felek çemberinden geç, irtihal kapını çalsın es geç. Edebi ebediyete intikal edin. Çaçaron konuşur sen yalnızca şık seç.

caddelerde boyacı nedir bunun amacı?
bir simit ve bir ekmek yaşam çok acı.*
saygılar.

Dunya kerhanesinde bakire degilsin, tecavuz edenler var.

terk edilmiş evler kadar yalnız ve mevsimsizim.

Nesine göre ki kıymetin değeri, yüreğin çömelir eğilir boynun, değeri biçilir kenara atılır,
kıymetin de çıkarı varsa çıkarı yerinde dilenir, her duada tanrı bin azarladı, ve bendim her
nazarda pay kapandım zarlarım düşeşti, eşti madem bu matem bedendi tanrı her dem, bu
deprem çökertti onca yonca bunca yıkıcı darbe harbe motive etti gözümün önüne serdi
derdi ferdi çıkarın alevi sardı vardı her temelde tek emel. Yalancı dostu aldı karayel ardına
ve herkes maske takmış, suratı sarkmış, yüzünü asmış, kaç kurtul balonun kahramanı
şeytan, bulamacın içindeki tüm rhymelar isyanda. Ve değerin değeri kalmamış, ve her
yarışta çıkarın adımı önde, adımı koyarım, adımı saklarım derinde. Adımız hangi kelime,
anamız nerede hangi cehennemde yanıyor? Yanımız hep mi boştu? Kanımız kardeş de
oldu neyse.

Yanıma aldım kendimi ve yürüdüm ince çizgisinde yolumun ortalıkta görünen herkesin adı
yabancı, herkes kendi maskesiyle dolaşır oldu yanıbaşımda, tanımaz oldum yüzleri ve
keşkelerle avunur oldum. Düşlerimde gördüğüm yüzüm benim mi düşünür oldum, onca
maske gözümün içine bakıyor sorgularcasına, ve burası hep yabancı, hep yalancı doldu,
çıkmak istiyorum artık dışarı, bırakın gideyim kendimi alıp.

Yaradan beni dünya arenasına soktuğunda tektim, her nefesi soluduğumda hep Yektim bu
ücralarda ben beni mi kaybettim, ve düşman kelimesinin anlamını arkadaş sıfatını
taşıyanlardan öğrendim. insan, insanlığın hocası durumunda eli maşalı. Hergün başka
derslerde karşımda bambaşka bir hoca ve de her sınavda farklı notlar almanın
piskolojisine adım attığımda sanırım ilk okuldaydım, yani çocuktum, yola çıkmış yeni
yolcuydum, ben bu yolda çok mola verdim, muhabbete daldım, yolumu uzattım. Çok sima
tanıdım, ima aldım yüzleri aklıma kazıdım, adı anıldığında işte dostum dedim, adım
anıldığında tanımam dedi taktı maskesini yüzünü çevirdi ve sildi kalıcı tüm izleri, geri
getiremediği zaman eskide kalan anı defterimi, her sayfada düştü maskesi. Şimdilerde
gözümün içine bakan herkes çıkar peşinde takma ifadeler ardına gizlenmiş tüm fesatlar,
hesaplar egoist sevgilerinde saklı rüyalarının sayılarını maskelerinde gizlenmiş tüm yüz
hatları. Bir zaman selamladı bu adamı ve bu adam unutmadı.

Yanıma aldım kendimi ve yürüdüm ince çizgisinde yolumun ortalıkta görünen herkesin adı
yabancı, herkes kendi maskesiyle dolaşır oldu yanıbaşımda, tanımaz oldum yüzleri ve
keşkelerle avunur oldum. Düşlerimde gördüğüm yüzüm benim mi? düşünür oldum, onca
maske gözümün içine bakıyor sorgularcasına, ve burası hep yabancı, hep yalancı doldu,
çıkmak istiyorum artık dışarı, bırakın gideyim kendimi alıp.

maskeli balo

Hayat günlük defter yaprağı hazan gelir dökülür gelirken ne getirilir ki giderken ne götürülür.
Baytar.

incecik ip üzerine bindirir koca ayaklar.

Odamın hayaletisin sessizliğine aşığım. Baytar

Sen giderken adımlarını sayarım.
Heyhat! Ne yazık seni yanlış tanıdım sanırım.

Sagopa kajmer dinleyene keko diyen kezbanları ortaya çıkarmıştır.

incecik ip üzerine koca ayaklar bindi, nefsim içine sindi
Kirpiklerim titremekte korkularımdan, düşersem yanarım...

Ben deli dolu biriyim, ama şu an sadece doluyum
Kırılmış bir sağ kolum
Gönlü bir hayli kırık, yapayalnız, bomboş bir yolum (ben)
Beni arayan orda bulur, sözün bittiği yerde bekliyorum
Canım malum, yarım eksik, bu kadar mı kolay çeker insan Sevdiğinin şakaklarına tetik
Sanki sen bir avcı, bense infalak eden keklik
Vakit durdu, bu acı beni boğdu, bittim şimdilik

Olması gereken şeylerin adını iyilik yapmak koymuşlar. Efsanedir .

Tavşanların aklı havuçta ne kaldı avuçta?

30 dk oldum bes dakika dirildim.

"Zenci babamız çıkıyor lörülülülörülü bi şeyler çalıyor."

Kendi çapına bakmayıp bluese bok atan aptal bir rapperin sikindirik sözleridir.

umarım kaderin bitiş çizgisinden uzağım tanrım...

Bir"leş"miş o milletler sorgulamalı,
Bir"leş"miş amerika yılanları,
Çıngıraklı amacında yalanları
Ve kitle imha dolarları..

Kafamı duvara yasladım, omuzların yanımda yok.
Ahbaplar maymun iştah sahibi, benim içim senle tok.

Gülmek bir mükâfattır, ağlayan gözlerin gördüğü
Ölüm bir karanlıktır, tüm ışıkların söndüğü
Madalyon 2 taraflıdır, iyi ve kötünün böldüğü

Ağırlığımı koyduğumda terazin kırılır.
Toksinim ağzının suyuna yayılır.
Sago ok kurbağası, ona dokunanı yatırır.
Sözü sarı akrep olur iğneyi batırır.

(bkz: aylak bakkal)

Bir bahçemiz var. Bir taraf dikenli, öbür tarafsa çöl, bir tarafta gök kuşağı, öbür tarafsa kör.

küfürbaz gizemli yavşak , herkese dava açıp zengin olcak.
Bu punk ass abi kaç yaşına geldin ?
Tamam kes küfrederim paranı verdim.

Cikletler gibi tadı yok oluyorsa da şeylerin,
işin aslı bir tarafta tadı kalıcı kimi şeylerin.
Yıpranmaya var mı gerek?
yok.
Naber?