bugün

kuşum aydın'ın sunduğu akıllara zarar parodi programı... banu alkan ve murat taşdemir ikilisinden sonra yeni başroller ahu tuğba ve cemil meriç'in... gerçekten bir süre sonra (takribi 10 dakika) insanın sinirlerini bozacak kadar kötü... hem kurgu kötü hem oyunculuklar kötü... çokkk kötü... bide bunun üstüne bu parodiyi gerçekmiş gibi gösterip insanları gerizekalı yerine koymaya kalkınca iyice mide bulandırıcı bi hal alıyo... uzun uzun programdaki saçmalıkları yazmayı kaldırmıycak bünyem... o yüzden stüdyodaki konuklarla birlikte papua yeni gine ulusal televizyonuna transfer olmalarını allahtan niyaz ediyor esenlikler diliyorum...
(#902691) nolu entrynin devamı olarak yazılmıştır.
arkasından canerin programında psikolojim bozulmuş ve kanalın değiştirilmesini talep etmişimdir. onlarda show tv yi açmışlar ve sabah yıldızlarında ahu tuba ve saz arkadaşları. insanların gülmekten kendilerini yere attıkları görülmüştür. çok komiktir. saçma sapan insanları davet etmişlerdir.
sabah stand-up showu, aslında çok kişi oynadığından komedi tiyatroyada girebilir. insanların para uğruna ne hale düştüklerini izlemek için güzel bir program. izleyin tavsiye ederim.
RTUK uyuyor mu sorusunu akla getiren programdır. Zira sabah kuşağındaği bu yozlaşmayı başlatan ve yaygınlaştıran insan Aydın, Pelin Akatise yapımcı dır.Diğerleri için: (bkz: Armağan Çağlayan), (bkz: Osmantan Erkır). bbg'den itibaren sabah programlarında röntgenci programlarda ((bkz: benimle evlenirmisin,) (bkz: beyaz atlı prens), (bkz: zayıflamak istiyorum), ` (bkz: akademi türkiye)vb) yaşanan olaylar bantlar şeklinde sabah kuşağına malzeme olarak kullanılmaya başlanmış, izleyici arasında bir tartışma latformu yaratılmıştır.Görünen o ki Türk insanı kavga ve çatışma unusurunu sevmekte, program yapımcıları da bunu rating unsuru olarak bir güzel kullanmakta, parayı kaldırmaktadır.Amerika'dan ithal edilen bu yabancı formatların tek tek kanallar tarafından tüketilmesi, Rtük tarafından durdurulması ve tabi cıkının çıkarılması sonucu sabah programları içeriksiz kalmıştır. Bu programlara alternatif olarak önceBanu- Murat, sonraAhu- Meriç ve daha sonra daTülin -Caner aşkları hortlatılmıştır, hortlatılmaya da devam edecektir.Tıpkı Ebru Akel'in öğlen kuşağında hortlatılanOzan- Yeşim `aşkı gibi...
işin üzücü tarafı izleyicilerin bu programlardan öğrenecek hiçbişeyin olmaması aksine izleyicilerin olumsuz etkilenmesidir.Çünkü bu programın izleyicisi olan kadınlar, kendi çocuklari için bir model oluşturmakta ve çocuklarına kötü örnek olmaktadırlar. Tıpkı Mehmet Ali Erbil'in Aşk olsun programı ya da Hülya Avşar'ın yarışma programında olduğu gibi bütün bu programların kaynağı Aşk - çift olma - aldatma ilişkilerinden beslenmekte ve bu konuları sanki dünyada ya da türkiyede başka hiç önemli sorun (savaş, açlık, fakirlik, enflasyon, işsizlik, töre cinayeti, mafya,okula gönderilmeyen kızlar, ) yokmuş gibi populerleştirilmektedir.Haliyle de bir boka yaramamaktadır.Halbuki kitle iletişim araçlarının sadece eğlendirme işlevi yoktur, bilgilendirme, kamuoyu oluşturma ve kamuyounu etkileme işlevi de vardır.Yazık ki bu programlar, izleyicileri gereksiz yere üstelik boşu boşuna meşgul etmekte,gündemi balon haberlerle boşu boşuna doldurmaktadır.