bugün

bir girdap gibi beni içine çekmiş sıkıntılar zinciridir..saç bir türlü uzamak bilmez hatta uzadıkça daha kötü bile olabilir..saçlarım acaba dökülüyor mu paranoyasına tutulur insan..lavabodaki saç cehennemine yaşlı gözlerle bakar..şapkayla,taçla,bereyle gezmeye çalışır sonra o zaman niye uzatıyom lan bok mu var der..

çok farklı diyaloglara meze olabilir bu sıkıntılar silsilesi..

-rasko .ötüme dönmüşün lan bu ne hal??
-olum uzatıyoz olacak o kadar

2 ay sonra

-rasko hala .ötüme benziyon lan kestir şu saçları!!
-olum şimdilik öyle uzayınca yanımda gezmek istersin ama deyyus..

bir 2 ay sonra daha

-rasko çıkarsana lan şapkayı bakim nasıl olmuş
-olum hastayım walla acaip nezle olmuşum..çıkaramam..
-beyin nezlesi mi oldun armut çıkar şunu bi bakim tak yine
-olmaz lan millet var taramadım bişey yapmadım olmaz..

ve o kadersiz iki ay sonrası

-rasko .ötüme benzemiyon artık direk .öt olmuşsun karıya benziyon lan
-kıskanıyon de mi şerefsiz..
sac çok sıcaksa elin yanmasını örnek verebiliriz."yok maşayla uzatıyodum" derseniz bende ağırlığı o zaman diyebilirim.**
arkadas arasinda papaza benzetilmek. toplum icinde cikildiginda, guzel kizlardan bile daha fazla ve gorgusuzce kesilip, arkadan coluk cocuktan laf yemek seklinde gerceklesen toplumsal baski. bir- bir bucuk yil surer bu eziyet. iki seneyi gectikten sonra bi seye benzemistir saclar.
bi de berber fobisi olusur insanda. her sabah dus almak, en azindan saclari yikamak felan da zordur. tabi saclar kivirciksa bunlar, duzse bu kadar eziyet cekmezsiniz...
yeni yetme üniv. ogrencisinin, üniversitede abilerinden gördüğü modaya uyma hatası sonucu saçlarını omuzlarına kadar uzatırken dalgalara meze olmasının ardından askere gitmesi durumunda berberde aklından geçenler de ayrı bir konudur. sıkıntıların babasıdır.

-berber: abicim nasıl olsun
-zavallı: üç
-berber: anlayamadım abi
-zavallı: üç numara.
-berber: nasıl yani?
-zavallı: dellendirme beni abi askere gidecegim üç numaraya vur kelleyi (dikkat ediniz kelle, zavallıcık kafasını bile inkar ediyor. bu sozleri soylerken gozunden yaşlar boşalırken aklına uzatma aşamasından tutun askerlik donuşu tekrar alay konusu olacagı hatta kesilen saçları kuafore satınca askerlik için üç beş kuruş kazanacagını en azından bir işe yaradıgını düşünüyordur)
-berber:tamam abi istersen son bi fotograf çektir ehuheuheee
-sieeee(sakin ol abicim sakin sakin sakin sakin ....)
özellikle saç tam kıvama gelmişken askerlik,iş ya da evlilik gibi engeller yüzünden saçı kestirmek zorunda kalır ya insan en büyük sıkıntı da odur..en çok da o koyar..
Berberlerin hiç sevmediği bir olaydır,sıkıntıyı onlar çekerler.
önce uzatmak için uğraşılır.sabırla beklenir.sık sık kontrol edilir.bir miktar sonuç alınır.kısa bir süre salınarak dolaşılır.vee nihai son o güzelim lepiska off sıkıldım diyerek birkaç dakika içinde kuaföre kurban edilir.sanra pişmanlık tekrar uzatma çabaları.kısır bir döngü
askerden dönülmüştür, saçlar 3 numara kesilidir. saçları uzatma girişimine başlanır, lakin saçın en şekilsiz durduğu dönemdir saçın ne uzun ne de kısa olduğu anlar. bu zamanlarda vesikalık resimler çekilir, cv ye konulur, iş görüşmelerine gidilir. bu iş görüşmelerinden biri güzel geçer ve işe kabul edilir. saç halen şekilsizdir, kafada sanki bir tas varmışcasına ilk gün işe gelinir. günler haftaları, haftalar ayları kovalar ve hem saçlar uzar kıvamına gelir, hem de iş arkadaşları ile muhabbet atar ve sorulur işe ilk girildiğinde bırakılan intiba. cevap açıktır;
-.ötüme benziyordun
ya şimdi?
- emeğine kat be kat değmiş.
sen esnaf adamsın lan uzun saçta neyin nesi. bak faulleride uzun şunun. hele arkaya bak. önlere hiç bişey diyemiyorum artık. bak gece ben keserim saçlarını.
(bkz: baba baskısı)
(bkz: onu benim beyime sormak lazım)
gece uyurken gozune girmesi kadar kotu bi olayı yoktur.
bir de yağmur yağsa , rüzgar yan taraftan esse saçlarımı dalgalandırsa , vapurda olsam , sigaram sönmese , boğazlı kazaktan nefret ettiğin halde boğazlı kazak giymiş olsam , soğuktan kıçım donmasa , o arada bir afet görsem , afet de beni görse , bana aşık olsa hayat bayram olsa gibi gerizekalı istekler de bu sıkıntılar bağlamında değerlendirilebilir..

saç uzatan arkadaşım bak söyliyim sana neler olacağını ;

yağmur yağmaz yağsa da jöle sürdüğün gün yağar , o halde vapura değil belediye otobüsüne binersin ama denk geldi vapura bindin diyelim..dışarıdaysan emin ol rüzgar arkadan eser düzelticem derken o masum halinle mahsun kırmızıgül e benzersin kız görürsün yalan değil..ama kızlar tikky çıkar , terbiyesizce gülerler sana..ya da sana bir kıyak geçip içeride olduğunu farzedelim emin ol içerde bir tane kız yoktur ..kırkpınar güreşçileri istanbul a turneye gelmişler ve vapuru kapatmışlardır..sen bir şekilde arada kaynamışsındır..saçların da uzun olduğundan o baba yiğitler bir tuhaf bakar sana..hapishanede damatlar koğuşuna düşmüş gibi olursun..

neyse siktir et boşver sen kestir saçları..he 'ben kendim için uzatıyorum bik bik bik' diyorsan eyvallah kardeşim saygılarımı sunarım sana..
sabahları kafa felci geçirmiş edasıyla uyanma sebeplerinden biridir.
ne tarafa yattıysanız o tarafınız baca tuğlası gibi dümdüz olmuştur ve düzeltme inkansız hale gelmiştir en son çare olarak saçları yıkayıp evden çıkıp baş ağrısıyla önüne gelene küfür etme fantazisidir.
saçların ne uzun ne kısa olduğu dönemde hiç bir şekle girmemesi en büyük sorundur. jöle veya wax kullandığınız zaman arkaya yatırmak zorunda kalırsınız ve kafanız kalıp gibi olur. keşke saksıda uzatsak saçları diyebilirsiniz.
çaresizlikten uzayan saç ve sakalım burjuva bebeklerine moda olmu$...
(bkz: peh)
erkekler için üst tarafının uzamaması yanların uzamaması sadece arkanın uzamasıyla kat kat olan saçlardır. daha sonra arka tarafın fazla uzamasıyla oranın kesilmesi yanlarla eşitlemeye çalışmak derken uzatamamak. sonrada amaaaaaaaaaaaaaaaaaaaan mıçarım saçada sanada beni beğenen böyle beğensin dedirten olay.
papaz devresinde yolda yürümek en sıkıntı verici kısmıdır.alay konusu olmamak için rüzgarı karşıya almak esastır.Yanındaki arkadaş rüzgara ters yöndeyse bahaneyle diger tarafa bakılır.Her esintide strese girilir * rüzgardan nefret edilir. :D

okul yolundaki diyalog
a:sınıf arkdaşı b:saçını uzatan mal

a-aga dinlemiyomusun sen beni?
b-dinliyorum yaw anlat anlat..
a-nereye bakiyon sen?
b-ıı arkdaş var ..ark.. aq rüzgari ya :D
a-hö?
ayrıca ülkenin geneline çektirilen sıkıntıdır. (bkz: uzun sacin ulke ekonomisine zarari)
uzamak üzereyken o saçlar adamı deli eder.ama azimlisindir o saçlar asla kesilmeyecektir. gülben ergen'e benziyorsun diye makara yapan arkadaşlara içinizden bolca küfür edilir. aradan geçen 5 sene sonunda ise ayna karşısıda dirseklere gelen saçlara baktıkça iyi ki sabretmişim denilir, konserlerde çılgınca headbang yapılır.
saç dökülmesi en büyük problemdir. lan uzatcam diyosun lise bitmiş üniversiteli olmuşsun, paso dökülmeye başlıyo şimdi de.
tam birşeye benzedi derken -altlar kıvrılmaya başladı gidip biraz seyrekleştireyim. diye kuaföre gidilip mahfolmuş saçlara bakılır ve -ulan her gün yıkayıp x tarihe kadar uzatıcam diye yemin edildikten sonra takvime bir hedef tarih koyulur o güne kadar saçlar her gün tekrar kontrol edilir. ama asıl sıkıntı başlamıştır ki göze hoş görünmeyen saçlar daha bir rahatsız eder insanı... son bir hırsla tekrar kuaföre gidilir ve saçın dipleri kazıtılır, üstteki saç rahatça aşağı inmeye başlar... kulak memesi seviyesinin altına inmeye başladığında yavaş yavaş kendine gelir...
(bkz: saç) fakat ne kadar çeksem de uzamıyor.
belli bir uzunluktayken ,üçüncü lig futbolcusuna benzemek de bu sıkıntılardan biridir .
hele birde bu kişi asosyal ise evde yemediği laf kalmaz.
(b:baba ,a:anne ,k:kardeş ,o:esas oğlan)

b:iyice karı gibi oldun lan ne bu saçlar.
o:baba karı ne alaka.
a:oğlum git kestir şu saçları baban haklı.
o:neresi haklı anne sende mi ?
k:abiiieieieie babam sana karı diyo demek ki karısın karı karı.
o:gidiyom ben.**
(bkz: anne dırdırı)