bugün

Öncelikle konuyla ilgili olarak ;
(bkz: atv ve sabah gazetesi nin satisi)
(bkz: çalık grubu)
(bkz: tmsf)

bilindiği üzere aralık 2007'de tmsf tarafından gerçekleştirilen ihale sonrasında olabildiğince özgür ve şaibesiz (!) bir şekilde sabah/atv ve bu grubun bünyesinde bulundurduğu diğer¹ gazete ve dergileri çalık grubu almıştı.

Satış öncesi ve sonrası çokça tartışılmıştı bu ihale. Bu ihaleye, ihaleden evvel resmi ve gayrıresmi olarak toplamda 5 farklı grubun talip olması, ancak ihale günü geldiğinde kala kala sadece 1 grubun kalması pek çok soru işaretini de beraberinde getirmişti bu satışla birlikte. Zira ihaleden çekilen gruplar satın alacakları bu şirketlere verecekleri en az tutarı (1.1 milyar dolar) en erken 10 yıl içerisinde kotarabileceklerini hesaplamış, daha doğrusu şirketin kar zarar oranlarını tmsf raporları doğrultusunda hazırladıkları için, böyle bir öngörüde bulunmuşlardı. Ve doğal olarak bu 10 yıllık süreç büyük şirketler için çok ciddi bir süre olduğundan, ve kanımca başka sebeplerden dolayı da ihaleden çekildiler.

Peki ama çalık grubu enayi miydi? Çalık grubu verecekleri 1.1 milyar doları en erken 10 yıl içerisinde çıkarabileceklerini hesaplayamadılar mı, yoksa hesapladılardı da bunu nasıl göze aldılar? Peki bu 10 yıl muhabbeti ne kadar gerçekti, çalık grubuna verilen raporlar mı farklıydı? işin bu kısmı çok fena şekilde bi tarafımıza kaçabileceğinden yazılamayan entryler kapsamına girmekte. Ve doğal olarak kıymetli kıçıma zeval gelmesin amacıyla bu kısmı atlıyorum. Kaldı ki esas mesele başlıkta da belirtildiği üzere rtük'ün bu satışı hala onaylamamış olması.

Çalık grubu, incelendiğinde başbakan*ın damadı Berat Albayrakın bu grupta önemli bir mevkide yönetici, ve kardeşi*nin de ihaleye katılan konsorsiyumdaki diğer grubun* ortağı ve yöneticisi olduğu görülecektir. Diğer taraftan da çalık grubunun sahibi de bildiğim kadarıyla bank asya'nın %8 hissedarı.

Şimdi bu minvalde değerlendirildiği vakit bu olay, bu ihalede usulsuzluk yapılmadığını iddia etmek en hafif tabiri ile 3 maymunu oynamak olacaktır. Zira isimler, kurumlar ve kuruluşların organik bağı bile bu ihale için bir usulsuzlük teşkil etmektedir açık açık. Gelinen bu noktada iddia edildiği gibi rtük'ün sabah atv satışını hala onaylamamasının nedeni de çalık grubunun vazgeçme isteği değildir, olamaz. Madem bu kadar ciddi ve önemli isimler bu işin içerisine bir şekilde dahil olmuşlar, bu saatten sonra bu işten vazgeçmeyi geçelim, bunu düşünmek bile isimleri zikredilen grupların bu memlekette ciddi sıkıntılar yaşayacakları anlamına gelir.

Elbette ki bunun dışında pek çok gerekçe de olabilir bu satışın rtük tarafından hala onaylanmamasına dair. Ancak bunlardan en gerçeğe yakın ve mantıklı olanı da kuşkusuz birilerinin "siz ihaleye çıkın da 1.1 milyar doları bir şekilde buluruz size" sözünü yemesi olabilir. Evet. Kısa ve net olarak çalık grubu kazandığı bu ihale için ödemesi gereken 1.1 milyar dolar kısmında ciddi sıkıntılar yaşamakta. Bu parayı kendi bankalarından kullanacakları kredilerle bile toparlamaya çalışsalar, hepimizin malumu olacağı üzere rakam çok ciddi. Ve doğal olarak da başbakan*ın emrinde olan kurumlardan biri olan rtük, başbakanın şemsiyesi altında yaşayan yakınlarını korumak, kollamak durumunda bu noktada. Yani çalık bu parayı bulana kadar bu ihale onaylanmaz. Onaylanmadığı takdirde ne olur? Zaten satış sonrası yaşanan süreçle birlikte artık eskiye oranla ciddi sıkıntılar yaşayan bu gazeteler ve tv kısa sürede daha çok kan kaybı yaşayarak değerini iyice yitirir ve yeni bir ihale ile yok pahasına satılır. Bu çerçeveden bakıldığında da başbakanın bu satışla ilgili olarak yapmaya çalıştığı şey bu tv ve gazeteleri yokedip halkı iyice haber alma özgürlüğünden mahrum bırakmak mıdır, yoksa bu tv ve gazeteleri yakınlarına peşkeş çekerek ciddi bir muhalif potansiyeli taşıyan yayın organlarını yanına almak mıdır nedir muallaktır. Ancak her ne olursa olsun başbakan muhteşem icraatlerine bu satışla da devam edip, eline yüzüne bulaştırdığıyla kalmamakla birlikte, memlekete de bir kez daha ciddi bir maddi kayıp yaşatmak üzeredir.

Ama tabii bizim asıl ve en önemli meselemiz türbandı değil mi?! Ya da kampüsüne istediğin mescit?! (bkz: Vah yavrum)...

Not: bu satış mutlaka bir şekilde onaylanacaktır pek tabii ki. Bugün olmadı yarın onaylanacaktır. Ancak bu tabloda ressam, memleketin kaybettiği paraları ve bir devletin başbakanın özel kişi kurum ve kuruluşları nasıl haksız bir şekilde kollandığının tasvirini yapmıştır. Evet anlatılan bu olay/lar patagonyada gerçekleşmektedir. Kişi ve kurum isimleri sallamadır.

¹takvim, fotomaç, mha, merkez reklam, yeni aktüel, forbes, şamdan, vesaire...
Havuz medyasında çatlak ses çıkmasın diye olabilir.