bugün
- gece yazıp gündüz yazmayan erkek8
- bir kadının bir erkeğe arkanda ben varım demesi11
- hangi sözlük yazarının tipini merak ediyorsunuz29
- samet akaydın17
- abdülkerim bardakçı15
- ülkesi abd ce işgal edilsin isteyen mal cemaatçi8
- larisalisa24
- iran'ın pkk'ya eğitim verdiği iddiası8
- manyak olmaya karar verdim11
- stanley termos16
- yazarların en büyük dilekleri14
- yaşamak için geçerli sebepler19
- gecenin şarkısı12
- ilim vs bilim9
- anın görüntüsü18
- 22 haziran 2024 türkiye-portekiz maçı82
- arkadaşlar sınava çalışıyorum birşey diyor musunuz14
- incil çok uzun'ya okurken sıkılıyorum12
- gideon reid morgan jj36
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası9
- 4 karısı 2 kız arkadaşı olan işsiz adam8
- hacda aşırı sıcaktan 500 den fazla kişinin ölmesi12
- karton toplayan çocuğun elleri13
- çıkma teklifi etmek24
- duşta işemek19
- kürtlerin dünya lideri olduğu gerçeği17
- sözlük yazarları nasıl eğleniyor13
- nihavend longa9
- michy batshuayi14
- ona bilmediği bir vergi önerisi yap14
- yalnızlığın anlaşıldığı anlar13
- antalya daki engelli çocuğa toplu tecavüz8
- en kaliteli türk kahvesi markaları13
- karşı cinste aranan özellikler15
- tacikistan'da başörtü takılması tamamen yasaklandı28
- hangi şarkı seni ağlatıyor22
- ucuz escort17
- donuz listesindekilerin yazdıklarının görünmemesi8
- milliyetçi olmamak14
- kürtlerin siklerinin daha büyük olması gerçeği16
- özlenen sözlük yazarları38
- mika raun ile sevişir misiniz11
- xdream12
- sari renkli seker8
- kız yazarların entryleri neden artı oy alıyor12
- fransa bayrağını yakan sığınmacı10
- jose mourinho8
- küçükçekmece de öpüşen yaşlı amcalar22
- hiçbir erkeğin size laf atamaması12
- halkımızın asıl sorunu yeterince sikişmemesidir9
çok samimi bir dostumla az sonra izleyeceğimiz film.
Filme adını veren sahne için bile izlenebilecek film.
filmlerde mekan anlayışını yerle bir eden film. bir de dogville var tabi o ayrı.
Herkezin mutlaka izlemesi gereken bir film.
Edit. Bazılarının söylediği gibi trantino nun baş yapıtı değildir.
Edit. Bazılarının söylediği gibi trantino nun baş yapıtı değildir.
tim roth'un döktürdüğü film.
(bkz: bahşiş nedir)
şu ufacık diyalogta dev bir oyunculuğun gizli olduğu filmdir.
spoiler
mr.white: are you a doctor?
mr.orange: no. i am not.
spoiler
spoiler
mr.white: are you a doctor?
mr.orange: no. i am not.
spoiler
dev bir sessiz sinema itemidir. ahahah ekseriyetle bunu anlattırır oçlar.
Çok güzel bir tarantula filmi.
öyle yada böyle, efsanedir.
Eğlenceli sahneler barındıran filmdir. Hesap ödeme, lakap takma sahneleri çıkarsak sıradanın tillahı olur. Tarantino oynamasa daha iyiymiş isminin karizması vardı aq tiple o da gitti.
içeriğindeki yoğun şiddet sahneleri sebebiyle izlemeyi asla başaramadığım film. bir kaç defa başladım, kendimi ikna ettim, bu defa izliycem saçmalama sadece bi film dedim ama sadalyede oturan adam işkenceye başladıkları sahneden öteye gidemedim.
django da da o çekiçli sahnede kapatıyordum nerdeyse. hımına kyym tarantino. manyak mısın olm sen?
django da da o çekiçli sahnede kapatıyordum nerdeyse. hımına kyym tarantino. manyak mısın olm sen?
Arkadaşlarla muhabbet ederken saçmalamaya başladığımızda "rezervuar köpeklerine bağladık" diyip göndermede bulunduğumuz filmdir.
Eddie: Pekala, herkes küçük hanım için biraz para çıksın. Haydi, bir dolar at.
Mr.Pink: Hayır, ben bahşiş vermem.
Eddie: Bahşiş vermez misin?
Mr.Pink: Hayır, ben bahşişe inanmam.
Eddie: Bahşiş vermeye inanmaz mısın?
Mr.Blue: Bu piliçlerin ne yaptığını biliyorsun. Burada pislik içinde çalışıyorlar.
Mr.Pink: Bana maval okuma. Yeterince kazanmıyor olsa işi bırakabilir.
Eddie: Bunu söyleyecek cesareti olan lanet bir Yahudi bile tanımıyorum. Şu konuyu açıklığa kavuşturalım. Hiç bahşiş vermezsin, ha?
Mr.Pink: Bahşiş vermem çünkü toplum vermem gerektiğini söylüyor. Bahşişi hak edene bahşiş veririm. Eğer gerçek bir çaba sarf etmişlerse bir şeyler veririm ama otomatik olarak bahşiş vermek kuşlar içindir. Onlar sadece işlerini yapıyorlar.
Mr.Blue: Bu kız güzeldi.
Mr.Pink: iyiydi. Özel bir yanı yoktu.
Mr.Blue: Nasıl bir özel yanı olmalı? Seni arkaya götürüp …
Eddie: Bunun için % 12 bahse girerim.
Mr.Pink: Ben kahve ısmarladım, tamam mı? Uzun zamandır buradayız ve bardağımı sadece üç kez doldurdu. Ben kahve ısmarladığım zaman altı kez doldurulmasını isterim.
Mr.Blonde: Altı kez? Güzel, ya çok meşgulse?
Mr.Pink: “Çok meşgul” kelimeleri bir garsonun sözlüğünde yoktur.
Eddie: Affedersiniz Bay Pink ama ihtiyacınız olan son şey bir bardak kahve daha.
Mr.Pink: Aman Tanrım! Bu kadınlar açlıktan ölmüyorlar. Asgari ücret alıyorlar. Ben de bir zamanlar asgari ücretle çalıştım ve toplum işimin bahşişe değer olduğunu düşünmüyordu.
Mr.Blue: Onların yaşamının senin bahşişlerine bağlı olduğunu umursamıyor musun?.
Mr.Pink: Bunun ne olduğunu biliyor musun? Dünyanın en küçük kemanı sadece garson kızlar için çalıyor.
Mr.White: Neden bahsetteğin hakkında hiçbir fikrin yok. Bu insanlar rşrk gibi çalışıyorlar. Bu zor bir iş.
Mr.Pink: McDonald’s da çalışmak da zor ama onların bahşişe ihtiyacı olduğunu düşünmüyorsunuz, değil mi? Neden? Onlar da yemek servis ediyorlar ama toplum der ki “Buradaki adamlara değil, buradaki adamlara bahşiş verin.” Bu saçmalık!
Mr.White: Garsonluk, bu ülkede kolej mezunu olmayan kadınların yapabileceği bir numaralı iştir. Her kadının yapabileceği ve geçinebileceği tek iştir. Sebebi ise bahşişler.
Mr.Pink: Bu saçmalık. Hükümet bahşişlerinden vergi aldığı için üzgünüm. Bu çok b.ktan ama benim hatam değil. Görünüşe bakılırsa garsonlar hükümetin düzenli olarak yağmaladığı gruplardan biri. Bana hükümetin bunu yapmaması gerektiğini gösteren bir yazı göster, onu imzalarım. Lehinde oy bile veririm ama bunu yapmayacağım. “Kolej mezunu olmayanlar” saçmalığı için de iki çift sözüm var: lanet daktiloyu öğrensinler. Çünkü, eğer kiralarını ödemeleri için onlara yardım etmemi bekliyorsanız size bir sürprizim var.
Mr.Orange: Beni ikna etti. Bir dolarımı geri ver.
Eddie: Dolarlar burada kalsın.
Joe: Pekâlâ gezginler, haydi gezintiye çıkalım. Bir dakika bekleyin. Kim bahşiş vermedi?
Mr.Orange: Mr.Pink.
Joe: Mr.Pink? Neden?
Mr.Orange: Bahşiş vermezmiş.
Joe: Bahşiş vermezmiş? Bahşiş vermezsin?
Mr.Orange: Bahşişe inanmıyormuş.
Joe: Kapa çeneni. “Bahşişe inanmıyorum” da ne demek? Haydi, bir dolar at seni pislik. Lanet olası kahvaltının parasını ben ödedim.
Mr.Pink: Pekala, kahvaltıyı ödediğin için veriyorum ama normalde bunu asla yapmam.
Joe: Normalde ne yaptığın umurumda değil. Sadece herkes gibi bir dolar bahşişi ver.
Mr.Pink: Hayır, ben bahşiş vermem.
Eddie: Bahşiş vermez misin?
Mr.Pink: Hayır, ben bahşişe inanmam.
Eddie: Bahşiş vermeye inanmaz mısın?
Mr.Blue: Bu piliçlerin ne yaptığını biliyorsun. Burada pislik içinde çalışıyorlar.
Mr.Pink: Bana maval okuma. Yeterince kazanmıyor olsa işi bırakabilir.
Eddie: Bunu söyleyecek cesareti olan lanet bir Yahudi bile tanımıyorum. Şu konuyu açıklığa kavuşturalım. Hiç bahşiş vermezsin, ha?
Mr.Pink: Bahşiş vermem çünkü toplum vermem gerektiğini söylüyor. Bahşişi hak edene bahşiş veririm. Eğer gerçek bir çaba sarf etmişlerse bir şeyler veririm ama otomatik olarak bahşiş vermek kuşlar içindir. Onlar sadece işlerini yapıyorlar.
Mr.Blue: Bu kız güzeldi.
Mr.Pink: iyiydi. Özel bir yanı yoktu.
Mr.Blue: Nasıl bir özel yanı olmalı? Seni arkaya götürüp …
Eddie: Bunun için % 12 bahse girerim.
Mr.Pink: Ben kahve ısmarladım, tamam mı? Uzun zamandır buradayız ve bardağımı sadece üç kez doldurdu. Ben kahve ısmarladığım zaman altı kez doldurulmasını isterim.
Mr.Blonde: Altı kez? Güzel, ya çok meşgulse?
Mr.Pink: “Çok meşgul” kelimeleri bir garsonun sözlüğünde yoktur.
Eddie: Affedersiniz Bay Pink ama ihtiyacınız olan son şey bir bardak kahve daha.
Mr.Pink: Aman Tanrım! Bu kadınlar açlıktan ölmüyorlar. Asgari ücret alıyorlar. Ben de bir zamanlar asgari ücretle çalıştım ve toplum işimin bahşişe değer olduğunu düşünmüyordu.
Mr.Blue: Onların yaşamının senin bahşişlerine bağlı olduğunu umursamıyor musun?.
Mr.Pink: Bunun ne olduğunu biliyor musun? Dünyanın en küçük kemanı sadece garson kızlar için çalıyor.
Mr.White: Neden bahsetteğin hakkında hiçbir fikrin yok. Bu insanlar rşrk gibi çalışıyorlar. Bu zor bir iş.
Mr.Pink: McDonald’s da çalışmak da zor ama onların bahşişe ihtiyacı olduğunu düşünmüyorsunuz, değil mi? Neden? Onlar da yemek servis ediyorlar ama toplum der ki “Buradaki adamlara değil, buradaki adamlara bahşiş verin.” Bu saçmalık!
Mr.White: Garsonluk, bu ülkede kolej mezunu olmayan kadınların yapabileceği bir numaralı iştir. Her kadının yapabileceği ve geçinebileceği tek iştir. Sebebi ise bahşişler.
Mr.Pink: Bu saçmalık. Hükümet bahşişlerinden vergi aldığı için üzgünüm. Bu çok b.ktan ama benim hatam değil. Görünüşe bakılırsa garsonlar hükümetin düzenli olarak yağmaladığı gruplardan biri. Bana hükümetin bunu yapmaması gerektiğini gösteren bir yazı göster, onu imzalarım. Lehinde oy bile veririm ama bunu yapmayacağım. “Kolej mezunu olmayanlar” saçmalığı için de iki çift sözüm var: lanet daktiloyu öğrensinler. Çünkü, eğer kiralarını ödemeleri için onlara yardım etmemi bekliyorsanız size bir sürprizim var.
Mr.Orange: Beni ikna etti. Bir dolarımı geri ver.
Eddie: Dolarlar burada kalsın.
Joe: Pekâlâ gezginler, haydi gezintiye çıkalım. Bir dakika bekleyin. Kim bahşiş vermedi?
Mr.Orange: Mr.Pink.
Joe: Mr.Pink? Neden?
Mr.Orange: Bahşiş vermezmiş.
Joe: Bahşiş vermezmiş? Bahşiş vermezsin?
Mr.Orange: Bahşişe inanmıyormuş.
Joe: Kapa çeneni. “Bahşişe inanmıyorum” da ne demek? Haydi, bir dolar at seni pislik. Lanet olası kahvaltının parasını ben ödedim.
Mr.Pink: Pekala, kahvaltıyı ödediğin için veriyorum ama normalde bunu asla yapmam.
Joe: Normalde ne yaptığın umurumda değil. Sadece herkes gibi bir dolar bahşişi ver.
Mikemmel bir tarantula filmi, izlemeyen ölsün.
En güzel sahnesi aynasıza işkence yapıldığı sahnedir.
overrated bi' film. sırf tarantino yaptigi icin bu kadar entry dösenmis.
Plani yapan kel abinin diyaloglar esnasindaki fevri cikislari ve ayarlari bombadir.
Şu an izlediğim film.
En beğendiğim filmlerden birisidir.
Filme adını veren hikaye efsanedir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar