bugün

içinde yaşadığımız dünyanın farkına varmaktır. bu dünyada yaşananların iyisiyle kötüsüyle şahidi olmaktır ve bu şahitliği düşüncelerine, sözlerine, davranışlarına yansıtabilmektir.

hayata bir at gözlüğüyle bakan, çoğunluğun düşündüğü ve yaptığı doğrudur diye düşünüp onların peşinden giden, farklı görüşlere ve olaylara beyninde ve ruhunda yer açmayan, sorgulamayan kişi asla realist olamaz...
Gercekleri gorebilmektir.
gerçekten realist olmak aşk mı para mı diye soranlara ''seçim yapsam sen mi temin edeceksin? '' diye sormaktır.
Bardağın yarısı dolu diye sevinmek, yarısı boş diye üzülmek yerine "kim içti lan yarısını??" diye sormaktır.
benim gibi gece yatarken uçuk kaçık hayaller kurmamaktır.
ilk bakışta faydalı olduğu düşünülen bir tutum. fakat bu tutumun geleceğe bıraktığı yaşam biçimi kuru, esinsiz, hissiz bir eylemler bütünü olacaktır.
(bkz: gerçekçi olmak)
Kendi içinizde sınırlarınızı bildiğiniz bir gerçeklik anlayışına sahipseniz şayet güzel fakat başkalarına karşı realizm adı altında iğrenç, işlevsiz-karamsar düşünceleri empoze etmeye çalışmak hiç de hoş değil; ağıza kürekle vurma isteği uyandırıyor.

Amerikanvari pozitif telkinlere ben de karşıyım lakin sözünü ettiğim insanlar daha ziyade beceremedikleri her işin diyetini umutsuzluk aşılayarak başkalarına ödetmeye çalışanlar; Bu tipler yapacağınız her işi sabote etmeye çalışan ruh emicilerdir, gerçekçilik de bu yolda güzel bir kılıftır.
olumsuz bir durumdan bahsedilirken her şey daha da kötü olacak demektir açık ve net.