bazısı çok yapay ve böyle huzurlu sesim olcak diye kasan tiplerden. bence bir süre sonra insanda he he tamam üf aman izlenimi uyandırıyor. darlanıyorum.
Aklıma hep ilk olarak "Seviyorum ama mutlu değilim" gelecek sjhaha *
dingin ve huzur vericidir.
psikoloğun odasına girdiğinizde yüzündeki, gözlerindeki samimiyetten size ön yargı ile yaklaşmayacağını anlayarak dökülürsünüz. her ne kadar bu ücretli bir hizmet de olsa birçok psikolog idealist bir şekilde sizi iyileştirebileceğine inanarak hareket eder.
https://www.ankarapsikologmerkezi.com/
köpek seni ısırsa, sen de onu ısırır mısın ? türünden konuşmalardır.
Bir şeye derman olacağını sanmıyorum.
Seni rahatlatır dinlerler. Özgüven verirler ama ilaç yazamazlar. Psikiyatr, psikoloğun xxl versiyonudur. Onu merak et.
psikolog olmak isteyen yazarlarin merak ettigi konusmalardir. yöntemleri nedir? ne konusurlar, ne anlatirlar hep merak etmisimdir.
Psikolojik sorunları olsun ya da olmasın, çoğu insan psikologluk mesleğinin ne olduğu, psikologların ne iş yaptığı, nasıl psikolog olunduğu konularını merak etmektedir. Yine çoğu insan psikoloğun kim olduğunu kendine göre tanımlar. Kimileri, psikoloğun insanların kişiliklerini çözen, medyum gibi tek bakışta nasıl bir insan olduklarını anlayan, kişiliklerindeki bozuklukları ilaçlarla ya da telkinlerle tedavi eden uzmanlar olarak hayal ederler. Kimileri için ise psikolog, kimseye anlatılamayacak sırlarını anlatabilecekleri, onları her koşulda onaylayacak, öğütler verecek bir dert ortağı, sohbet arkadaşıdır. Hatta birçok insan bu bakış açısıyla, psikolog desteği almak yerine “derdimi arkadaşımla da konuşur, paylaşırım ne farkı var?” diye düşünüp, sorunları için uzman desteği aramaya yanaşmazlar. Bu kafa karışıklıkları aslında oldukça normaldir. Psikoloji, tarihsel açıdan yüzlerce yıllık bir bilimsel temele dayanmaktadır. Ancak ülkemizde yeni yeni gelişmeye başlamıştır ve gelişmeler hala çok yavaş ilerlemektedir. Psikoloji bir bilim olarak insanlara tanıtılmamaktadır. Psikologluk mesleğinin ne olduğu, psikoloji biliminin neleri araştırdığı, alandaki yeni gelişmeler ve insanın ruh dünyasına dair yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlar hakkında insanlar bilinçlendirilmemektedir. Bu nedenle insanların kendilerine yabancı olan bu bilim dalına karşı kafa karışıklığı yaşamaları ve tereddüt etmeleri normaldir. Bu yazıyı yazmamdaki amaç da, insanların kafa karışıklığını bir ölçüde giderebilmek ve psikoloğun ne olduğu, ne olmadığı, insanlara sorunlarını çözmelerinde nasıl destek verdiği konularında bilgilendirmektir. Her hareket bir mesaj taşır. Yüz, eller, gözler, bakış, kollar, oturuş, mimik, jest, kıyafet ve makyaj hepsinin bir mesajı vardır. Duygular bedene yansır. insanın psikolojik korunma sınırı beden dilinde kendini ifade eder. Sözel iletişim beden dili olmadığında etkisiz kalır. Beden dili kullanımında kişiliğin, kültürün, cinsiyetin önemi vardır.
psikolog konuşması yoktur, psikolog dinlemesi vardır.
insana dinginlik veren bir kısıklık, çekici bir sakinlik, her şeyin bir çözümünün olduğunu ilk andan itibaren kanınıza işleyen bir konuşma... psikolog konuşması.

merak ediyorum, bu işin eğitimi veriliyor mu? bu insanların işi bu denli çözmüş, hayatı anlamış, dünyanın en gizli sırlarına ulaşmış bu duruşlarının nedeni ne? nasıl da sessiz sakin, zor duyulacak bir sesle, mutlu mutlu konuşuyorlar. şişman bir insan kadar rahatlar ve bu genişlikleri güvensizliğe çıkmıyor hiçbir zaman. içimdeki tüm güveni onlara verip kollarına uzanmak istiyorum. belki şakaklarımda küçük daireler çizerler hayaliyle uzanmak istiyorum dizlerine. tatlı tatlı anlattıkları şey her ne olursa olsun, gözlerim kapalı dinlemeye hazırım. belki de sonsuza dek.

insanı mutlu eden, kendi konuşmasından soğutan ve bir süre taklidini yapmaya iten bu sakinliği yüksek dozdaki konuşma yıllarca özlemini çekip bir türlü kavuşamadığım bir şey sanki. ne olurdu, bu hızlı, bu hoyrat konuşmam yerine, böyle sakin, böyle huzurlu bir konuşmam olsaydı? ne olurdu ben de hayatın tüm gizemini çözmüşçesine insanlara mavi boncuk dağıtan bir psikolog olsaydım?
herkese sevgilim diye hitap eden şişman, geniş adamlar, kısık sesle konuşup insanı kendine bağlayan psikologlar... hayat onların dünyasında yaşayınca ne kadar sakin, ne kadar yavaş ve ne kadar değerli.