bugün

o kemalist kıza söyleyin şiirleri başka yazacak yer varsa oraya yazayım. kafasını kırdıtmasın.

mesaja da baksın yoksa her şey bir donuza bakar.
Her şey gitmez aslında, bir şeyin bitmediği gibi.
Bir şeylerin gittiği ama tek şeyin kaldığı gibi.

Oysa sevmek sevgiyi vermek değildi,almaktı.
Çivinin izin gibidir sevmek,sevgi gitmez ama seven gider,

çabalarsın o boşluğu elinde ki sevgiyle doldurmak için,
ama unutursun sevmek almaktı, olmayanı var edemezsin,

izi kalır ama o yoktur,onun varlığı boşluktur,
Acıda öyle işte,dokunup tutmaya yeltenirsin,

Ama öyle ya ne acı vardır ne acıyan bir yer,
Gözler hiç acımaz , oysa en çok o kanar,

Seveni gören de gözdür ,gönlü bilende,
Çünkü sevdiğini sevgiyle gören o dur.

Çünkü gördüğü kaybeden o dur,
Yokluğunu haber eden de o dur,
Kendisi dün rica etti arabamın anahtarını verdim hâla getirmedi. Sıkıntı olan araba kapının önünde duruyor hâla. Anlamadım gitti.
asıl sıkıntı o anahtarı kime verdiğin .s

hayrlısı ya.
Gözlerin bir su birikintisi gibi kalıyor dizelerde,
Güneşin sıcağı gibi yakıyor mahsenimde ki şaraplari,
Kalbimde açtığın mahsenimde saklı duruyorsun,
Oysa sana aydınlık yaraşırdi,sana özgürlük yazılırdi.
Kapatın güneşin ışıklarını kapatin, mahsenime girmesin ışık.
Söndürün meşaleleri,sessiz olun. Şarabın büyüsü bozulmasın.
Büyü tutmaz belki ama adı saklı zindanlarimda,
Geceyi bekleyin, karanlığı tutun.
Bırakmayın ışığımi , sessiz olun ürkütmeyin karanlığımi.
O size değil bana geliyor mahsenimden geliyor.
Saklı tutun çekin gözlerinizi büyünun üstünden,
Başınızi Eğin üstünuzden geçiyor,
Yüklenmeyin aşkımı, onun büyüsü size ağır gelir,
Görüyorum fesat tohumlari ekiyorsunuz, matemime,
Çekin ellerinizi matemimden.
Çekin ellerinizi büyümden
Çekin kem gözlerinizi şarabımdan
Çekin yüzlerini karanlığımdan
Sessiz olun,
Susun
.....
Gönül iki kapıdan oluşur. biri kalptir, birisi gözdür. gözden ırak olan kapıdan uzakta olur. kapı ki öyle çarpıp gidilmez..çarpıp giden kalp ile göz arasında ceryana sebebiyet verir. öyle ceryan deyip geçme oğul , bu kapı bir kere kapandı mi daha açılmaz . açılsa dahi ev sahibi aynı olur mu, hiç?

kalp kapısından girerim sanma o kapı yanmadan açılmaz. Bu kapıdan da girildi mi daha çıkılmaz.. bu kapı yokluk sahasıdır burada varlık aranmaz...sanma ki o kapı göz gibi gözden ırak sanma... oğul.... o kapı âşıkların kapısıdır o kapı kül olanın kul olmaya gittiği kapıdır. göz görmez ama o görür. . o bilir. ....
küçükken Denizden korkardım, deniz köpürürdü ya içim ürperirdi. Dağlar ise kalbime sığmazdı.Yüksek gelirdi. Denize gidip kıyıda otururdum,derdim ne kadar alçak ama kızgın... ne kadar hırçın.. kızsa sanki beni savuracak beni alıp götürecek Garip gelirdi deniz... dağlara giderdim. ama pek yaklaşmazdım.. oturur uzaktan keserdim. Derdim; ne kadar büyük... kocaman, ama sessiz.. sanki büyüklüğü ondan bir şeyler almış.demek büyük olmak ,büyümek her şey değilmiş.. inanmak farklı bir şey ama öyle.. en azından bana göre öyleydi...


Şimdi büyümek ve alçalmak arasındayım, acaba denizin hırçın kollarına bırakıp gideyim mi ? yoksa dağın heybetinin altında bir sığınacak kapı mı bulayım ? çünkü ikisinin arası bana ağır geliyor.. bir gün kibirli bir gün alçak....

Düz yazı.
Derleme...
Buyrun ...

ağlıyor muyuz kızlar ??? [beyaz tenlileri tenzih ederim]

https://www.youtube.com/watch?v=2yvaPDaE95g

( iş bu entry aptal gammazlar yüzünden nick altıma yazdım, otu boku ispiyonluyorlar)
Biraz önce entrylerini keyifle okuduğum yazar. iyi yazmalar.
Beni korur kollar sever bir yazar. Eğlenceli biri. Bir de :D, sdfgkf gibi gülücükleri sıklıkla kullanan kemalist ve beyaz tenli kız fetişisti. Gözleri kedi gibi.
Valla eğlenceli siki daşşağina denk yazar*
Arada gelip entrylerimi okuyor hissediyorum. Tipki uyurken gelip beni kokladigini hissedip uyuyor numarasına devam etmek gibi.
Burası yokluk sahası,burası varlığın çölü,burası leylanın mecnun, mecnunun çöl olduğu yer.
Ey oğul!
Bu safha sana açılmış bir saf değil,
Sen varlık sahasında ne arasın?
yokluk burası oğul.
burası yokluğun varlığı.
Sen aşkı sana mecbur mu sanarsın?
Sen sevgiyi aşk mı sanarsın?
Ey oğul!
Sen aşka bir su kadar muhtaç, bir nefes kadar ihtiyaç,bir ekmek kadar sadakat duyarsın.
Sen yokluk sahasında varlık ararsın,mecnunun olmadığı çölde leyla ne arasın ?

sanma ki, ekmem senin rızkın,
sanma ki, su senin rızkın,
sanma ki, nefes sana rızkın,

San ki, sen ekmeğin rızkısın.
san ki, sen suyun rızkısın.
san ki, sen nefesin rızkısın.
yalnızlığın adı yoktur aslında,
aslında işin aslı,
varlığın içinde ki sendir,
sen bir yokluk sun,
yalnız olmak kime göre kalabalıktır,
kimine göre terk edilmektir,
aslında işin aslı senden,
bir tane daha olmamasıdır,
hani öyle ya!
sen gibi sevgiyi bulamamaktır,
işte yalnızlık budur,
aslıda budur aslında.
yoksa bu kadar riyakarlığın içinde,
yalnız olmak olsa olsa,aşık olmaktır.
aşık olmak dedim,aşk olmak değil,
bu yanmaktır,bu olmak..olabilmektir.

https://www.youtube.com/watch?v=YGksAG2A2VM
Hayırdır inşallah favlar açık oylamalar havada uçuşuyo yazarı.
Yürüyorum gençler... az yer açın.

Ivy hanim ne yapıyorsunuz?
Kim konuşuyor olum orada görmüyorum valla yemin ederim bri söylesin .dd
Kim konusuyor görsem söylerdim de ben de görmüyorum. Sözlüğe gorunmeme özelliği mi geldi lan? Bize niye yok?

Hemen bdv ye gidip isyan etmeliyim bi sn.
Lan Noluyor görünmüyor ortalık karıştı yemin ederim. lütfen biri müdahale etsin.
Selam Taci.
duydum ki beni unutmamissin kalbim seninle yüce insan... çok şükür ki yazdıklarını görmüyorum.

By.
hepiniz mi donuzladiniz ya cocugu insafsizlar. gel la taci gidek, kimse sevmiyo seni. ben de sevmiyom ama yufka yuregim el vermedi. seni hastaneye yatircam, duzelecen taci.

gece gece gulduren yazar.
go away fake seni!! gir buradan çocuk git !!
kendisinden korkulur demek istediğim yazar. nasıl bulduysa artık.
Kendisine ekmek kapısı bulduğum yazar. (bkz: promer güvenlik sistemimleri)
(bkz: #30630193) numaralı entrysi ile gönlümde bir yer kazanmış olan yazardır.