bugün
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi10
- sözlük kızından gelin olmaz20
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- anın görüntüsü14
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız16
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- türkiyede çok abartılan arabalar9
- hamas bir terör örgütüdür11
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- şehirler arası aşk yaşamak8
- vatandaşlık farkı alan otel21
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- bir kadının yemek ısmarlaması14
- ideal duş alma sıklığı14
- futbolcu ismiyle nick almak10
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası17
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım18
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı15
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın10
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
magazin programlarinda cikan, bir veya birkac gecelik birlikteliklerin, karsi cinslerin birbirine olan duygusal ve fiziksel hislerin adi ask olmus günümüzde. kültürümüze birde platonik ask masali girdi ki oda evlere senlik. siz birine asik olacaksiniz ve o sizin askinizdan haberi olmayacak !!, na mümkün!!..
tensel baglilik bedenle olur, ruhsal baglilik kalp ile olur.
platonik ask denen sacma ve bir okadarda komik olan ask bimecesi, kendi kendini cürüten basit, bedensel bir arzuyu icinde barindiran içi bos bir söylemdir. cünkü kalp sevildigi kadar sever ve özlendigi kadar özler, ayni ölçüde nefretlerde esittir. kalp'in ahengi bu sekilde isler. örnegin: veysel karani'nin, peygamber'e besledigi sevgisi büyüktü, fakat peygamberini hiç görmedi, hiç tanimadi, aralarinda çook uzun mesafeler vardi, peygamberi görmemesine, tanimamasina ragmen, hz.muhammed vefatindan önce hirkasini miras birakti veysel'e, sevgisinin karsiliksiz kalmadigini görsün diye. veysel ile h.z muhammed arasindaki bagliligin adi ''hissi kablel vuku'' dur. platonik ask degil.(!)
eski ask, yeni ask, ilk ask, ikinci ask veya ücüncü ask diye birsey yoktur. ask'i; gercek anlamini bilme suuru ile, kalben ve beyinen, bütün olarak, samimi, manevi ve teslimiyetci ruhuyla karsi cinse olan bagliliktir. ask kendi anlami geregince, özdeki anlamini bulmasi için bitmemesi gerek, zira biten bir beraberlige ask demek, acizlik ve basiretsizliktir. cünkü ask'in özünde bitis yoktur, ask'in özünde hep hasret ve hep özlem vardir. ask'ta vuslat'a ermek yoktur. ask'i üç harften olusan bir kelime yada iki farkli cinsin birbirlerine olan duygusal ve sehvetsel özlemi olarak görmek ask'a cok tezat bir düsüncedir. günümüzde, iki cinsin bir birine hissettikleri duygusal anaforun adina ask denmis. ''tele vole'' asklari .(!) , ben bu üç harften olusan ve içinde kutsiyyet barindiran bu kelimenin çok kolay teleffuz edilmesini dahi yadirgiyorum.
bir erkegin karsi cinsine hissettiklerini, karsi cinsi dünyanin en güzel ve en cekici kadini olarak tasavvur ettigini düsünürsek sayet ve o aradaki hasretin, özlemim vuslata erme durumunda tasavvur edilen duygusal ve sehvetsel arzularin amacina ulastiktan sonraki hali aynen sudur. heva, heves ve sehevi duygularla arzu dolu ihtirasla tasavvur ettigi kadiniyla, beyninde canlandirmis oldugu o olaganüstü birlesme gerçeklestikten sonraki durumu biraz düsünmeye davet ediyorum. arzulanan, atesli bir hale sürükleyen o kisacik zevk dolu birlesmesi gerceklestikten sonraki hal aynen sudur. fiziksel birlesme, hayaldeki dünyanin en güzel ve en sexi kadini ile dahi gerceklesse, hayalinde canlandirdigi sac teline kadar ki fantazilerini sonuca ulastirdiktan sonraki netice, o delice tutkuyla bagli oldugu kadina arkasini dönüp uykunun tadini cikarmaktir. o kisa süren sehvetsel andan tasavvur ettiginiz ve onun için ölürüm, yanarim, ferhat olur daglara sondaj acarim dediginiz kadina arkanizi dönüp yatiyosunuz ve sonrada bunun adina ask denilecek...!!(?)
tensel baglilik bedenle olur, ruhsal baglilik kalp ile olur.
platonik ask denen sacma ve bir okadarda komik olan ask bimecesi, kendi kendini cürüten basit, bedensel bir arzuyu icinde barindiran içi bos bir söylemdir. cünkü kalp sevildigi kadar sever ve özlendigi kadar özler, ayni ölçüde nefretlerde esittir. kalp'in ahengi bu sekilde isler. örnegin: veysel karani'nin, peygamber'e besledigi sevgisi büyüktü, fakat peygamberini hiç görmedi, hiç tanimadi, aralarinda çook uzun mesafeler vardi, peygamberi görmemesine, tanimamasina ragmen, hz.muhammed vefatindan önce hirkasini miras birakti veysel'e, sevgisinin karsiliksiz kalmadigini görsün diye. veysel ile h.z muhammed arasindaki bagliligin adi ''hissi kablel vuku'' dur. platonik ask degil.(!)
eski ask, yeni ask, ilk ask, ikinci ask veya ücüncü ask diye birsey yoktur. ask'i; gercek anlamini bilme suuru ile, kalben ve beyinen, bütün olarak, samimi, manevi ve teslimiyetci ruhuyla karsi cinse olan bagliliktir. ask kendi anlami geregince, özdeki anlamini bulmasi için bitmemesi gerek, zira biten bir beraberlige ask demek, acizlik ve basiretsizliktir. cünkü ask'in özünde bitis yoktur, ask'in özünde hep hasret ve hep özlem vardir. ask'ta vuslat'a ermek yoktur. ask'i üç harften olusan bir kelime yada iki farkli cinsin birbirlerine olan duygusal ve sehvetsel özlemi olarak görmek ask'a cok tezat bir düsüncedir. günümüzde, iki cinsin bir birine hissettikleri duygusal anaforun adina ask denmis. ''tele vole'' asklari .(!) , ben bu üç harften olusan ve içinde kutsiyyet barindiran bu kelimenin çok kolay teleffuz edilmesini dahi yadirgiyorum.
bir erkegin karsi cinsine hissettiklerini, karsi cinsi dünyanin en güzel ve en cekici kadini olarak tasavvur ettigini düsünürsek sayet ve o aradaki hasretin, özlemim vuslata erme durumunda tasavvur edilen duygusal ve sehvetsel arzularin amacina ulastiktan sonraki hali aynen sudur. heva, heves ve sehevi duygularla arzu dolu ihtirasla tasavvur ettigi kadiniyla, beyninde canlandirmis oldugu o olaganüstü birlesme gerçeklestikten sonraki durumu biraz düsünmeye davet ediyorum. arzulanan, atesli bir hale sürükleyen o kisacik zevk dolu birlesmesi gerceklestikten sonraki hal aynen sudur. fiziksel birlesme, hayaldeki dünyanin en güzel ve en sexi kadini ile dahi gerceklesse, hayalinde canlandirdigi sac teline kadar ki fantazilerini sonuca ulastirdiktan sonraki netice, o delice tutkuyla bagli oldugu kadina arkasini dönüp uykunun tadini cikarmaktir. o kisa süren sehvetsel andan tasavvur ettiginiz ve onun için ölürüm, yanarim, ferhat olur daglara sondaj acarim dediginiz kadina arkanizi dönüp yatiyosunuz ve sonrada bunun adina ask denilecek...!!(?)
uludağ kaçamakları, birkaç günlük birliktelikler, magazin dergilerindeki birliktelik ve plastik aşklar
televole'yi çok sevmek, gittiği yoldan ayrılmamaktır.
karşılıklı çıkar ve menfaate dayalı genelde kısa ömürlü aşk biçimi.
şimdi var olmayan, oldukça nitelikli müzisyenleri olan grup mozaik'in bir albümünün adı. bu grupta jazz sanatçısı ayşe tütüncüdiye muhteşem bi kadın da vardı.
aynı adı taşıyan albümden bir mozaik şarkısı.
işte sözleri:
Bu çocuk zor bilecek aşklar neydi eskiden
Büyük bir kristal kavanoz gibi
Nasıl kırılırdı değmeden
Şimdi seyret zamanı
Yapma, seyret zamanı
Yapma çiçekler sunuyor sana
Tut iliştir göğsüne
Bu çocuk zor bilecek
Umutlar neydi eskiden
Sevik bir ahşap salıncak gibi
Nasıl hızlanırdı kendinden
Şimdi tutun zamana
Bakma tutun zamana
Rahat koltuklar sunuyor sana
Çek de otur üstüne
Sakla kendini bilmesin çocuk
Bu çocuk zor bilecek
Ayrılmak neydi eskiden
Parlak bir deniz feneri gibi nasıl sönerdi üflemeden
Şimdi söylen zamana
Durma söylen zamana
Artık dert değil ayrılık
Plastik aşk hep güçlü
Sakla kendini bilmesin çocuk
işte sözleri:
Bu çocuk zor bilecek aşklar neydi eskiden
Büyük bir kristal kavanoz gibi
Nasıl kırılırdı değmeden
Şimdi seyret zamanı
Yapma, seyret zamanı
Yapma çiçekler sunuyor sana
Tut iliştir göğsüne
Bu çocuk zor bilecek
Umutlar neydi eskiden
Sevik bir ahşap salıncak gibi
Nasıl hızlanırdı kendinden
Şimdi tutun zamana
Bakma tutun zamana
Rahat koltuklar sunuyor sana
Çek de otur üstüne
Sakla kendini bilmesin çocuk
Bu çocuk zor bilecek
Ayrılmak neydi eskiden
Parlak bir deniz feneri gibi nasıl sönerdi üflemeden
Şimdi söylen zamana
Durma söylen zamana
Artık dert değil ayrılık
Plastik aşk hep güçlü
Sakla kendini bilmesin çocuk
sürekli eğilip bükülen;üçüncü şahıslarla temaslı bittiğinde ise pişmanlığı uzun yıllar devam eden aşk.
(bkz: plastik doğadan kaç yılda yok olur)
(bkz: plastik doğadan kaç yılda yok olur)
güncel Önemli Başlıklar