pkk ve devlet pazarlığı

turgut özal döneminde de gerçekleşmişti aslında..

bu referandum sürecinde de sıkı bir pazarlık sürmektedir devlet ile pkk arasında. bu pazarlık sonucunda pkk geçici ateşkes ilan etti. aslında bu şu demek oluyor, silahlar susmazsa çıkacak olan "hayır" ın önüne geçemeyiz. nitekim silahlar sustu ve olası bir "evet" in önü açıldı. "evet" ise niçin önemli? hem demokratik özerklik hem de daha sonrasında bölünmenin gerçekleşmesi için şu aşamada çok önemli. ha tabi burada ak parti masaya oturduğu pkk'yı daha sonrasında sözleri konusunda yarı yolda bırakırsa ortalık yine kan gölüne dönecektir, hem de eskisinden daha da beter bir şekilde..

hiç unutmam pkk ilk önemli katliamını 1984 yaz ayında yapmıştı.

dönemin taze başbakanı özal, komutanların tüm operasyon yapalım ısrarlarını reddetmişti.

ilk gün; ''üç-beş çapulcunun yaptığını bu kadar abartmayın'' dedi. sonraları, ''bu örgütü kürtlerle bağdaştırmayın, ben de kürtüm ne olacak yani'' dedi, dedi ve bugünlere geldik.

oysa ilk anda ciddi bir operasyon yapılıp bu terör örgütü kazınsaydı durum bambaşka olabilirdi.

mit ve dolayısıyla asker pkk nın zamanla yaratacağı tehlikeyi 1978 lerden beri biliyordu.
pkk, asala ve hizbullah 1978'den beri lübnan'daki kamplarda eğitim alıyordu.

lübnan ürdün'ün başkenti.ürdün? müslüman bir ülkemiydi? galiba.

vay be, müslüman kardeşler ne çok seviyor bizi, sevdiğinden sığdırası geliyor.

(bkz: devlet otoritesinin kaybolması)

(bkz: dostum devlet demişsin ama bu hükümet)

chp ve mhp sonuçta bu devletin meclisinde bulunan partilerdir ve pkknın meclis kolu olan bdp ile işbirliği içerisindedirler. ayıptır, yazıktır, işin ucu hainliğe kadar gider.

(bkz: gladio)

--spoiler--
chp ve mhp sonuçta bu devletin hükümetinde bulunan partilerdir ve pkknın meclis kolu olan bdp ile işbirliği içerisindedirler. ayıptır, yazıktır, işin ucu hainliğe kadar gider.
--spoiler--
kime ne anlatıyoruz ki? adam chp ve mhp'yi hükümet sanıyor. hayır birde oy filan veriyor, hava soluyor su içiyor, yazar olmuş.
tey allaam...

(bkz: terörden nemalanmak)

terör yıllarca bu ülkede sakız oldu. vatanı uğruna şehit düşenler yıllarca oy kapısı edildi. yazık. yine bir referandum. yine aynı terane. bırakın artık lafları da icraatleri görelim. ha ortada yokken pazarlık ediliyor diye hönkürenler kendi savundukları insanların bizzat terörü yönettiklerini görmüyorlar mı? hayır buradan bakınca çok net görünüyor da siz nereden bakıyorsunuz anlamıyorum.

garipsenecek bir durum yok. devlet pkk'ya silah sıkarken yine muhattap alıyor, onunla masaya oturması da antlaşma yapması da olağan bir durumdur. devlet ne kadar tez zamanda pkk ile masaya oturursa o kadar tez zamanda ülke gelişir, kardeşlik tesis olunur, insan kaybımız azalır. ama bu çatışmada menfaati olan, rant peşinde olanlar, namını duyurmak isteyenler, idefiks zihniyette olanlar istemez tabi. çünkü o kişi empati yapmaz, babasız büyümenin, evlat acısını... devleti tabu yapar. ulan demezler mi bu devlet insan için, insanın mutluğu için var, demezler maalesef. yarın huzur ve barış gelecekse devlet bugünde hiç düşünmeden pkk ile oturmalıdır. ha bu yazıyı eksileyenler olacak, tepki gösterecek olanlar var. bana somut ve makul bir cevap yazsınlar. amaç barışın var olduğu bir ülke mi yoksa her gün şiddetin, fakirliğin, cehaletin olduğu bir ülke mi?

tayyip erdoğan "apo ile ben değil devlet görüşüyor" demiştir, peki kimdir bu devlet, tabi ki de akp. terör sorununu çözecekse belki kabul edilebilir ama ortada çözülen bir şey yıllardır yok.