bugün

uludağ üni. /iibf/ çeko bölümü öğretim görevlisi (olmaz olaydı) . her ders mutlaka birini rencide eder, kendini sürekli över. diksiyon sıfır. siz ne kadar kassanız da dersinden geçmek şans işi. kendini ıspatlamaya ve zor hoca imajı vermeye çalışan bir şahsiyet. keşke saygı duyabilseydim.
uludag üniversitesinde toplu iş hukuku derslerine giren, devamı zorunlu kılan yardımcı docent. rivayete göre papucumun doc u diyenler de var.
yanlışlıkla kendisinden tez aldığım, allah tarafından ikv yayınlarının aynı konuyu kapsayan kitabının elime geçmesiyle bb geçiren hoca...kitap ikv'nin olmasına rağmen nerden buldunda kırdın notu be adam dediğim hoca aynı zamanda...
DErs haricinde tanıştığınızda fena adam değilmiş diyebileceğiniz kişidir.

Edit: Bu tanışma hikayesinide anlatayım, Bursa'da öğrenciyim ve aynı zamanda istanbul'da muhasebe bürosunda çalışıyorum. Bir iş için Sarıyer'e gittim. dönüşte Sarıyer'den taksim taksim minibüsüne bindim, uyuklamaya başlladım. bir ara gözlerimi açtım, yanımda ki adam çok tanıdık geldi. "Merhaba, sizi tanıyorum ama çıkartamadım, vergi dairesinde veya ticaret odasındamı çalışıyordunuz" dedim. Güldü "yok uludağ üniversitesinde hocayım" dedi. "Tamam bende orada öğrenciyim" dedim o şekilde sohbet başlamıştı. Hatta beyoğlunda gideceği yeri falan göstermiştim, sonrasında da okulda rastladıkça selamlaşır muhabbet ederdik. Öğrencisi olmadığım için bir yamuğuna rastlamamıştım.
derslerde cok ciddi tavırlı olan ve bir keresinde esneyen bir bayan arkadasımıza 'bir daha esnersen benim dersime giremezsin' ve arkamızda oturan kız arkadaslara da 'arkada oturan bayan arkadaslar bir daha kisnerseniz* benim dersime giremezsiniz' diyen hoca ve aynı zamanda bir donemde 7 kitaptan sorumlu tutan hocadır.
Sadece bir ders için 4 kitap ister sadece 2 soru sorar.Çalışma Ekonomisi Öğrencilerinin Kabusu olan Pir Ali Hocadan 3 ders alıp bırakmayan tek öğrenci olarak literatüre geçmek istediğimi belirtirim.Ders haricinde iktisadi ve idari Bilimler Fakültesinde bir işi olan öğrenciye en çok yardımcı olan kişidir.Gerçekten anlayışlıdır konuşmaya gittiğinizde.Ama ders alıyorsanız ki Toplu iş Hukukuysa bir de bu.Bütün bir Kanunu ezberlemeye hazır olun.Bildiğiniz Psikopattır sınavlarda.

Pir Ali Kaya: Kaç aldın baqiim sen benım toplu iş hukukundan?
Örenci: 25 aldım hocam.
Pir Ali Kaya: Çok iyi almışsın ya.Zaten her derime gelmenden belliydi yüksek alacağın.

Dialog bizzat gercektir.Örenci bendim ordan biliorum.
Öğrenciliğimizde tırstığımız, AF!öğrenciliğimizde de çok büyük kıyağını gördüğümüz, konuştuğunuzda cevap alabileceğiniz, ender iNSAN!!! lardandır..... saygılar hocam
**Hiç ders almadım kendisinden ama birkaç kez konuşma fırsatı buldum. Onu tanımlayabileceğim tek bir kelime var. Kompleks abidesi...
hiç tanışma fırsatım olmadı ama: namı tüm üniversiteye yayılan, isminde bir karizma bulunan, dersinden genellikle bayan öğrencilerin geçtiğini düşünen çok fazla erkek düşmanı olan, prof.dr bir insanmış.
kendisinden 3 farklı ders aldığım hocadır.sınavları gayet zor olup,geçmenin sadece çalışmaya bağlı olmadığını aklıma getiren şahsiyettir.zira çok çalışsanız da bazı hocalardan geçemezseniz.
zor derslerin tek hocası olduğu, dersinin geçiş oranı yerlerde süründüğü, ders esnasında abidiklik yapanlara ağır konuştuğu için genel çerçevede sevilmeyen aslen iş hukuku hocası. birebir konuşmalarda oldukça sıcakkanlı ve yardımsever. kitabım yok diye kitabını bana vermişti* ben de eşeklik edip iki dönem götürmeyi unutmuştum. yine de geçenlerde kitabı teslim ettiğimde sadece güldü 'ben de bunu arıyordum' dedi. o kadar.

bir bayan olarak dikkat çekeyim dedim, kendisi beni gayet iyi tanımasına rağmen, uluslararası sosyal politika dersini 3.ye aldığımı belirtmek isterim. pir ali kaya'ya gelmeden evvel çemkirilecek çok hoca var. evet, çok rencide ediyor bazen öğrencileri ama hiç değilse kaale alıp cevap veriyor, bi şeyler yapıyor. ne ki yani 'kanka naber?' deyip kolunu omzunuza atacak değil.

ek olarak: sadece ve sadece bir dersinde ortalama 8 sayfa not tutuluyor. yani söylediklerini becerip de yazabilirseniz.

ayrıca, su katılmamış şahsi fikrim olarak, kendisinin çok fazla şey bilmekten bu kadar karışık konuştuğunu düşünüyorum. kompleks noktasında ise, niye genç bir doçent komplekse girsin ki? yine şahsi fikrim olarak kendisini bu kadar anlatma sebebini okuldaki ortamdan sıkıldığına bağlıyorum. veysel bozkurt'un sevdiği adamı ben niye sevmeyeyim?

ikinci bir ek olarak: pir ali hoca üzünden eksileneceğim ey tanrım! sen beni seovilerden koru.
ders anlatırken birden bire alakasız bir şekilde kendisini övmeye başlayan,cümle kurarken nokta kavramını unutup sadece virgülle yetinen pek muhterem doçentimiz.
ben ilo ya giden 3 akademisyen den biriyim'in getirdiği gururla dersi daha şevkle anlatmaya baslayan ama yinede dersi monotonluktan kurtaramayan nadide hoca.
Bu zamana kadar ki bendeki izlenimlerini yerle bir etmiş, dibine kadar beyniyle yüreğini bir kullanan, kendini bu kadar geliştirmiş olmasını 4 yıl aradan sonra derslerine girerek öğrenip; beni kıskandıran has öğretmen. 0dasına gittiğinizde ne kadar güler yüzlü ve kibar olduğunu cinsiyetinize bağlı olmadığını anladığınız insan.
Kıt bir notla geçmeme rağmen bu satırları bana yazdırabiliyor olması da ayrı bir konu.
Yanlış yüzyılda, yanlış ülkede doğmuş akademisyendir. Türkiye'ye fazladır. Hele Uludağ üniversitesine. Bir tek onun dersine sabahlayarak çalışırdık. Viskili, çikolatalı tatlı yorgun çalışmalar...

Öğrencilerin ve öğretim üyelerinin genelinin pek sevmemesinden de belli olduğu üzere kimseye eyvallah etmeyen, bir üniversite öğrencisinin doğumundan sınav anına kadarki tüm edinimlerini bir sınav kağıdında yoklayabilen,her önüne gelenin üniversitelere doluştuğu bu çarpık yıllarda, aslında herkesin mezun olamayacağı gerçeğini, eğitim sisteminin çarpıklığını çarpıcı not ve ders sistemiyle günyüzüne çıkaran ve tabi ki "hayatı not ve sınav kaygısı üzerine kurulu olan öğrenciler"i rahatsız eden, saygıya ve sevgiye değer hakiki akademisyenlerden birisidir.

"ayy çok tatlı hoca yaa kesin dersini al, soruları da, notları da umutta var. Ben bir gece çalıştım 95 aldım" diye anılan kek hocalardan değildir. Çaba sarfeder, öğrenciden de çabalamasını bekler.

Umutta notu satılmayan, ve dolayısıyla öğrenci sömürüsüne de dolaylı olarak karşı çıkan adamdır. Emin olmamakla birlikte umutla davalık olmuştur sanırım.

Az olandır. Kıymetlidir. Severse melek olur, sevmezse kabusunuz olur. Genelde kabusunuz olandır.
ilginç serbest çağrışımlara neden olan hoca
(bkz: pirelli)
uludağ üniversitesi çalışma ekonomisi ana bilim dalının en önemli hocalarından.

eveet bu zorunlu tanımı geçtikten sonra gelelim yazarın derdine.

kaç aylık sözlükçüyüm ilk defa sol bölümde bir başlığı görünce tüylerim diken diken oldu. yüzü gözümün önüne geldi. hayat enerjim bitti, hayattan soğudum, paniğim atağa geçti.

bakmayın böyle şeyler yazdığıma, insan olarak iyi biridir de lütfen dersini almayın. biliyorum zorunda kalacaksınız. mecbursunuz. o zaman adam gibi gidin gelin dersine. 200 kişinin içinde rencide edebilitesi yüksek bir hocadır çünkü. efendi olun.

şimdi buraya daha fazla şey yazardım da pir ali hocamız, umut fotokopinin notlarını birinin elinde gördüğünde dava açabilen bir insan olduğu için yemez. yazılmaz yani.

ama bursaya gittiğimde ziyeret eder miyim etmem. canı sağ olsun da o orda, ben burda mutluyum yani.
ikinci kez aldığım uluslararası sosyal politikadan bana 55 vermiş hoca kendisine çok teşekkür eder gözlerinden öperim..
söylenenlere kulak asmayın. hoca dersi güzel anlatıyor. dinlemesini bilene. arada cümlenin sonunu bağlayamadığı ya da anlamadığınız olur ama olur o kadar. kendisinin dersine hiç gitmeyip tek seferde geçmiş olduğum için madem kolay deyip üstten öteki dersini de aldım. bu sefer her dersine gidiyorum. ve gerçekten iş hukukunu sevdirmiştir kendisi bana. takmayın kimseyi. çalışınca dinleyince güzel her şey.
ismi fakültede dalga dalga yayıldığından dersini ilk kez alacak bir çeko öğrencisi olduğum için çok fena korkutuğum bir hocadır. tamam aynısını hüseyin şahin hocamız içinde dediler o korkuttukları adam şeker gibi biri çıktı çanın bana vermiş olduğu yetkiyle de makro iktisattan bbyle geçtim ama bu hocadan baya korkuyorum. allahım sen yardım et.
uludağ üniversitesi çalışma ekonomisi bölümünün en çok tırsılan hocasıdır. zira 2 tane zorunlu dersi pir ali hoca vermektedir ve alternatifi de yoktur. fakaaaaat, hiç de öyle korkulduğu gibi bir hoca değildir aslında. derslerini düzenli takip edip, ilgili olduğunuzu belli ettiğiniz takdirde hiç bir problem çıkmayacaktır. evet zorlayabilir derste de sınavda da, hatta bazen derste (özellikle toplu iş hukukunda) fenalık geçirebilirsiniz ama bu tamamen dersin ağırlığındandır, adamcağız ne yapsın.
iibf nin genel durumu olan dönem boyu derse gelmeyip vize ya da final öncesi son derse durumunu pir ali hocanın dersleri için uygulamak pek de mümkün değildir, kendisi sizin hangi derse gelip gelmediğinizi sizden daha iyi bilir ve kazara sınavdan önceki son derse gelip bir şey sormaya kalkarsanız ağzınızın payını da bir güzel alırsınız, dersin başında bunu fark ederse sınıftan bile çıkarabilir sizi. 2.sınıftaki uluslararası sosyal politika dersinde de 4 kitaptan sorumlu olduğumuzu söyleyince hafif bir küçük dilimizi yutmuşluğumuz olmuştu, kendisi 2 kitabı vizede sorumlu tutup sonraki 2 kitapla birlikte finalde de 4 kitaptan sorumlu tutmuştur. ayrıca koca bir kitabı da zaman yetmediğinden bir derste anlatmışlığı vardır *
üstelik ders dışında herhangi bir konuda yardım isterseniz de elinden geleni yapar (tez için kitap vermişti bana canım hocam,hiç bir yerde bulamadığım bir kitabı üstelik) ,odasının önünden geçerken muhabbete tutar, sohbet eder.
uzun lafın kısası anlatınca zor bir hoca gibi gözüküyor fakat, bu adam bir şeyler öğrenmemizi istiyor, boş boş bölüm okuyup mezun olmamızı istemiyor, bunu anlatmaya çalışıyor aslında tüm çabası bu yüzden. seviyorum kendisini.
Geçitiğimiz sene iş hukuku dersini almıştım kendisinden. Yanılıyor da olabilirim iki doktora yaptığını söylemişti derslerinden birinde.
Dersi sıkıcı anlattığı söylenir; aksine çoğu zaman sınıfın genelinin "mood"u düştüğünde, kendinden hiç beklenmeyen uçarı örnekler verip ilgiyi tekrar toplamaya çalışmıştır. Ders içinde çok sert ve otoriter olmasına karşın ders dışında son derece iyi ve yardımsever bir insandır. Ders içinde hakkaten çok serttir, ama gerçekten iibf'de (diğer fakültelerde durum nasıl bilmiyorum) biraz da böyle hocaların olması gerekir. Derslerde hala öndeki kızın saçını çeken, kafaya kağıt fırlatan, yea höceam diye profa seslenen vb. bi kaç liseden kalma öğrenciye, üniversitede nasıl davranılması gerektiğini öğretir.
Bugün Uluslararası Sosyal Politika vizesine girdiğim hoca. Sabahın körüne kadar çalışmış olsam da sınavın berbat geçmesi çok acı. Zaten Pir Ali'nin sınavından yüksek alan insana rastlamak çok zor. Uludağ çeko okuyorsan bu adamdan çok çekeceğin var arkadaş!
uludağ üniversitesi iktisadi idari bilimler fakültesi çalışma ekonomisi endüstri ilişkileri bölüm hocası. kendisi profosörlük sınavına hazırlanıyor bizimle uğraşmak istemez dedik adam toplu iş hukukundan resmen döktü hepimizi. kime sorsam 10 -15. sağolun hocam valla.
Uludag Üniversitesi çalışma ekonomisi ve endüstri ilişkileri hocasıdır. Kesinlikle egosu unvanından büyüktür. Sanırsıniz ordinaryus profesör, lakin gel gelelim sadece doçenttir. Her ders mutlaka birkaç öğrenciyle ağız dalasina girer onları diğer öğrencilerin içinde rencide etmeye çalışır. Bazen tüm sınıfa ithafen, "sizden iğreniyorum" der. iş Hukuku kitapları, konunun diğer uzmanları ve is müfettişleri tarafından yanlış bulunsa da egosu hatasını kabul etmeye müsade etmez ve ısrarla dersi kendi kitabından yazar. Ders içinde herhangi başka bir konu konusuldugunda o konunun konuşulduğu bölümün süresini dersin sonuna ekler. Konuyu yetistiremediginde ekstra ders koyar, o derslerde de yoklama alır ve devamsızlık yaparsaniz ciddi ciddi bırakır. Mezun olduk yine kurtulamadik.