bugün

kendine müslümanım diyen birçok kişi zor durumda kalacaktır.

ateistler ise o dönemde olduğu gibi peygamber efendimizi karalamaya devam edeceklerdir.
islam dinine inanan kişi sayısının çok artmasına neden olacaktır bu yüzden artık kadın yüzü göremiycek olmamız beni endişelendirir.
Günümüzde birçok insan birbirine kanka, hacı, moruk vs. şekilde hitap eder ve isimler kısa bile olsa daha da kısaltma yoluna giderler. Sanırım Hz. Muhammed'e yakınları "Mami" diye hitap ederlerdi. Ya da Kurtlar Vadisindeki gibi usta diye hitap ederlerdi belki de. Başlıkta yazan şey dikkatlice okunduğunda zaten 1400 yıl önce peygamberliğini ilan eden kişi günümüzde ne yaparsa yapsın kimse ona inanmayacaktır. Fetocular, nurcular ve diğer tarikatlarla ittifak kurduğu taktirde iş değişkenlik gösterebilir.

edit: Gevşek olduğumu söyleyen bağnaz+cahilxtroll arkadaş için ek bilgi...
aklı 9 yaşındaki isveçli hatunlarda olanlar karalamaya çalışacaklardır.

bilinçaltlarına inmek lazım.
şizofren diye hastaneye kapatılırdı.

(entari çifte anlam içermektedir, oylamadan önce düşününüz.)
birçokları tarafından aleyhissalatı vesselam efendimiz gene delilikle suçlanacaktı. mekke döneminde olduğu gibi sürekli öldürmek için siyonist güçler tarafından suikastler tertiplenecekti.
kafa kesmelerin önü alınamazdı herhalde.
Saçlar kısalır, sakallar giderdi. Takım elbise giyerdi. Dış basında Mr. Muhammed diye hitap edilirdi. Yüzü gizlenemezdi. Twitter'da tt olurdu, her zaman. Her yaptığı youtube'a yansırdı. Zaten karışık olan orta doğu daha da karışırdı.
(bkz: gerçekçi olalım)
fethullah gülen ve tayyip erdoğan aç kalırdı.
büyük islam devleti kurulurdu.

(bkz: anam babam sana feda olsun ya resulallah)
şöyle mükemmel bir önreği vardır, nokta: http://www.adilmedya.com/...n-ey-sevgili-h28998.haber
ümmet birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederdi. dünya hukukunda müslümanların da sözü geçer, emperyalizmle kıyasıya bir mücadele yaşanır, ahlaksızlıkların meşru gösterilmesine karşı bir mücadele başlardı. karanlık ve aydınlığın mücadelesinde kendi menfaatlerine dokunulan bir takım güç odaklarına karşı en kutsal savaşta yaşanabilirdi bu uğurda. islam hoşgörü dinidir, yalnız zulme , adaletsizliğe hoşgörü göstermez. islam'ın hakim olduğu her yerde barış ve esenlik hakim olmalıdır, islam'ın hakim olduğu bir dünya barışın, esenliğin ve kardeşliğin yurdudur. özgürlükten nefsi tatmini anlayanlar uzak dursun.
kendisine çamur atanlar yine yüzsüz yüzsüz dolaşırdı.
sahabe olma şerefine erişirdik, asr-ı saadet'de yaşamış olurduk.
sanırsam "atam izindeyiz" yerine "resulullah izindeyiz" daha çok kullanılırdı. *
kapısında sabahlar kölesi olurduk. üzerimize basıpda eğrilmeden yürüsün diye eğilirdik. gül yüzlüm'e kim demiş öldü diye?
veda hutbesinde peygamberimiz hz. muhammed mustafa (s.a.v.) buyurdular ki; "müslüman müslümanın kardeşidir. böylece tüm müslümanlar kardeştirler. bir müslümana kardeşinin kanı da, malı da helal olmaz!"

böyle bir hutbe varken, ırak'ta 1 milyondan fazla müslüman öldürülürken, "amerikan askerlerinin galibiyeti,en kısa sürede muvaffak olmaları için dua ediyorum!" diyen, kendilerini müslüman tanıtan kimselere "bu ne ayak? lan!!" demesi kesin.
not: bu tanım, hz.muhammed ile ilgili başlıkta o'nun hakkında güzel sözler söylemek yerine; atatürk'e dil uzatan yazarlar dikkate alınarak yazılmıştır.

insanlığa doğru yolu göstermesi için dünyaya indirilen kur'an-ı kerim in, kendini müslüman zanneden; içeriğini, öğütlerini anlamadan sadece arapça kelimeleri ezberleyerek ibadet ettiğini sanan 20.yy müslümanları (ve de 21.) tarafından daha iyi anlaşılabilmesi için mealini yaptırtan atatürk'ün kabrine gidip dua edecektir.
muhtemelen günümüz böyle olmayacaktı.
peygamber efendimiz günümüzde yaşasaydı, dünyada herkes ona hayran olurdu, savaşlar olmazdı, barış olurdu şu dünyada ve müslüman sayısı bugünkü sayının 2 ya da 3 katı olurdu bence.
islam alemi huzur içinde yaşardı.
şimdiki gibi müslümanlar başsız olmazdı.
kendisine iftira atanlar artık iftira atamaz.
çünkü ölenin arkasından konuşmak kolay.
halid bin velid'i (ra) öne katıp kandil'e girerdi. Hem de ramazanda. Sığır gibi bekleyip kurban vermeyi müslümanlık gereği zanneden amerikan uşaklarına da veda hutbesinden bir paragraf ayırırdı. Salat ve selam üzerine olsun.
lüks iftar sofralarının vazgeçilmez konuğu olurdu.

(bkz: resulullah bu akşam çırağan kempinsky de)