bugün

otobüs yolculuklarında, arkada oturan kendini bilmezin enseye hapşırmasıdır.. olayın gelişimine göre değişik sonuçları vardır;

-o hapşırırken ağzını kapamayan insan bozması, omuzunuza minik bir parmak dokunuşuyla özür dilediğini bildirir.. karşılık verilmezse de tarihe iğrenç bir hatıra olarak gömülür gider..
-olayın akabinde dönülür; "yavaş ulan ayı", "kussaydın" gibi tahrik edici kelimeler kullanılarak elemanı mümkün olduğunca ezmek suretiyle, onca insanın arasında o pis insan rencide edilir. karşılık gelirse laf dalaşı da çıkabilir. hatta işin boyutu değişip kavgaya varırsa da merak etmeyin, birçok insanın şahitliğinde haklı olan sizsiniz, otobüsten atılan o olur.
-birden fazla hapşırabilen bir insan olabilme, ve döndüğünüz anda salyaların suratınıza yapışabilmesi ihtimaline karşın; hiç arkanızı dönmeden, koltukta büzüşüp, hasar alabilecek açıktaki ense miktarını en aza indirip bekleme politikası da güdülebilir.. ancak yediğiniz salyalar da yanınıza kar kalır.
-dönüp "çok yaşa!" denir..

sonuç itibariyle pis bir olaydır. insanın kendi sınavını verdiği anlardandır..
arka beşlide oturularak olası hapşırığa karşı önlem alınabilir.
öndeki insanın ensesinin salyalar içinde kalmasına sebep olacak andır.
derhal saçlarınızdaki balgamı temizleme içgüdüsü doğurabilecek talihsizliktir. bunu arka sırada oturan arkadaşınız da sık sık yapar. bizzat yaşamayı gerektiren, kelimelerin kifayetsiz kaldığı durumdur. * *
tam manasıyla oturulan yerde büzüşülür ve salyadan, tükürükten en az şekilde etkilenilmeye gayret edilir. göz ucuyla da karşınızda oturan haa kustu, haa kusacak olan çocuk tarafından sıvanmadan otobüsten inmek için dua edilir.
o ki falakaya yatırılası
o ki zopalarla dövülesi
o ki ensesine şaplak götüne parmak atılası
o ki üzerine işenesi
o ki otobüslere ikinci bir emre kadar alınmayası
o ki ayakta seyahat ettirilesi
o ki yerin dibine batası, ölesi..
Bizzat yaşanmışlığı vardır.
Kadıköy'den Kızıltoprak'a giderken. Kış ayında bir akşam vakti.
Yaşlıca bir hanım hapşırdı ve ağzını kapatmaya yetişemedi.
Neyse, mendil verdiler sildik falan.
Hanımefendi çok utandı. Özür diledi defalarca. Ben onun utanmasından ezildim rahatlatmaya çalıştım arkamı döndüm önemli değil insanlık hali takmayın kafanıza derken teyze yüzüme hapşırdı.
Önüme döndüm ve sustum.
(bkz: ön koltuktaki yolcunun osurması) *
hapşırmak ne ki basit kalır denilir, arkadan enseme kusulmuş durum yaşanmıştır. psikolojik yardım aldım, ama hastaneye gidene kadar "beni öldürün "diye yalvarmışım hiç hatırlamadan. düşünebiliyomusunuz olayı hiç tanımadığınız kadının biri foş diye arkadan öne fışkırtarak kusuyor ve o öndeki insan sizsiniz. lanet olsun, allah belanı versin kahpe kadın.
öğrencilik zamanında, otobüste ayakta duran bir adamın kendi hizasında oturarak camdan masum masum dışarıyı izleyen bir kızcağızın üzerine pardon oturabiliiiiooouuurrggghhh diyerek kustuğunu görmüş iki göze sahip bir insan olarak çok yadırgamadığım ancak yine de yaşanmasını temenni etmediğim bir olaydır.
dağdan inmiş ayı dır tanımlanması yapılacak kişidir.
ebeveyninin kucağındaki bebek ve küçük cocuklar çok yaparlar bunu. birşey de diyemezsiniz.

en iyisi mümkün olduğunca arkaya oturup, tanrıdan şans dilemek.
kız olunca toplumda ezmek erkekliğe yakışmıyor tabi.
erkek olursa (bkz: sıçaydın birader)
çok yaşa yerine '' daha yaşama ulan '' lafının hakedilmesidir.
Sık rastlanan bir tür erken boşalma sorunudur. Bu türünün tedavisi olanaksızdır.
Beterin beteri vardırdan yola çıkarak , hapşırırken arkasına sahip olamayıp osuranı da vardır ki bu durumda ortamın sıcak ve havanın da bunaltı olması'ndan dolayı ilk durakta inilip yaklaşık yarım saatcik bir sonraki otobüs beklenir ve bu bekleme sırası'nda en akla gelmedik beddualar edilir. *
arkadaki yolcu isen öndekinin enseye yapışanı izlemek hoş olacaktır. *
ardından ayağa kalkıp arkayı dönüp üstüne kusulması gerekir.
kavga sebebidir.
hadi bunu yaptı hem de uyurken ama insan bir özür dilemez mi? sinirden kendimi zor tuttum.
sen anandan yine doğardın amma
enseme niye hapşırıyon şerefsiz?
görgüsüzlüktür.
bazı kimliği belirsiz kişilerin otobüse ayı gibi binip ayaklarını hızlı hızlı yere vurması sonucuyla atmosferde yoğunlaşan tozun vatandaş'ın burnuna dolması akabinde bilinç dışı gerçekleştirdiği eylemdir.
hapşıran kişeye çok yaşa dememek için bir nedendir.
hapşırma esnasında kafanın öne gitmesiyle güç alan dışkımsının deriye yapışma anı.
olaya birde beterin beteri var mantığıyla bakmak lazım. sonuçta enseye kusulmasından iyidir.