bugün
- erdal beşikçoğlu'nun işçilerle yemek pr çalışması10
- mehmet şimşek'in türk milletine yerel halk demesi17
- yigitzsche10
- ölmeye karar vermek15
- kurtlar vadisi pusu rezaleti10
- gece seks yapanların sabah topluma karışması8
- icardi1905 silik olsun kampanyası14
- sağlıklı cinsel bir yaşamım var neden konuşuluyor12
- cengiz ünder'in bıyığı12
- erdal beşikçioğlu'nun öğle yemeği21
- motorcu fırlama hafif demir demirkan tarzı yazar15
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri10
- aleyna tilki nin annesi12
- anın görüntüsü17
- 18 nisan 2024 fenerbahçe olympiakos maçı63
- sexting haram mıdır23
- assembly kodu14
- iremga8
- fenerbahçe taraftarı9
- ezgi mola9
- annem baban uğur dündar dedi9
- kuva'i milliye ne ise hamas da o dur21
- erken seçim11
- junkman12
- ali koç8
- fenerbahçe14
- arda güler16
- altıncı filoya karşı namaz kılmak12
- uludağ sözlük discord grubu10
- yazarların en rum özelliği21
- erdoğan'dan sonraki başkan20
- ismail kartal19
- konstantinos tzolakis9
- sözlük kızlarının elleri şuan napıyor sorunsalı10
- sadece sennn13
- türkiyede bütün yiyecek fiyatları aşırı fahiştir17
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti12
- eybırın manyağı kıskanması14
- kadın ayağı kokusu11
- evlenmek istememek ama yalnızlıktan da sıkılmak10
- erkeklerin bir kere küsünce geri barışmaması18
- flörtlerinizin ortak özellikleri21
- beni seviyor musunuz8
- görümceniz sizi engellese ne yaparsınız13
- çok fazla çirkin erkek olması11
- anksiyete psikolojik değil fizyolojik bir sorundur11
- bacaklarımdan tahrik olan kız olduğunu sanmıyorum14
- yazarlardan parfüm önerileri14
- letthe8
- manyak olmaya karar verdim8
melih cevdet anday'ın kaleme aldığı bir tiyatro oyunu. oyunun bir diğer ismi bir cinayetin söylencesi'dir. 2006 şubat ayından itibaren istanbul devlet tiyatrosu'nda sönmez atasoy rejisiyle sahnelenmektedir. oyun bundan önce 1999 yılında bakırköy belediye tiyatroları'nda murat karasu rejisiyle sahnelenmiş ve yaklaşık iki-üç ay oynandıktan sonra kaldırılmıştır. nedense o vakitler çok önemli bir oyuncu kadrosu (emre kınay, meral çetinkaya, görkem yeltan vs.) söz konusu olmasına rağmen oyun istenen seyirci başarısına ulaşamamıştı. şöyle ki oyunu izlediğimde salonda en fazla sekiz-dokuz kişi bulunmaktaydı.
bugün şişli cevahir sahnesi'nde istanbul devlet tiyatrosu yorumunu izlediğim oyun. adnan biricik kişisinin gereksiz abartısına karşın hatice aslan ve okday korunan güzel iş çıkarmışlar. ama oyun nedense bu kez pek sarmadı. beğeniler değişiyor demek yaşla beraber. ki melih cevdet anday bu ülkenin en önemli oyun yazarlarından biridir.
hermann hesse'nin bir şiiri.
"durmadan,
dünyanın vadilerinden
yükselir islim gibi
bize doğru yaşam baskıları,
ve doygunluğun aşırısı, yokluğun öfkesi
bin daracığından saçılan kan kokuları,
kasılıp kalır arzu, sonsuzdur hırs,
katil elleri, tefeci elleri, dua edenlerin elleri,
kamçılanır insan sürüsü korkuyla ve de kosnuyle
çürük çiğ ve sıcak
kokular saçarak boğucu,
solur kutsal olanı hem de yabansı kosnuyü,
yer kendi kendini,
kusar yediğini,
besler savaşları ve güzelim sanatları,
yanan genelevleri aptalca süsleyerek.
çocuk dünyasının panayır sevinci,
ve dolanır insan ağlara o pırıltının peşinden
çabucak kendini kemirerekten,
her yeni doğan için yükselerek
gömülür pisliğe onun için yeniden.
oysa biz, buranın sakinleri
bulduk kendimizi
boşluğun havasının yıldız pırıltılı buzunda,
ne günü tanırız ne de saati
ne dişil ne eril ne yaşlı ne de genciz.
günahlarınız, korkularınız
cinayetleriniz ve kosnul zevkleriniz
bir gösterdir bizim için yalnızca
dönüp duran güneşler gibi,
ve her gün, sonsuz bir gündüzdür, gecesiz.
sessizce sallarız başımızı yukarılardan
çılgın koşuşmacalarınıza,
bakarız yörüngelerinde dönüp duran
yıldızlara sessizce,
ve soluklarız tüm dünyanın kışını.
dosttur bize gök ejderi,
dingindir sonsuza dek
değişmez varlığımız,
ve dingindir yıldız ışıltılı sonsuz kahkahamız."
"durmadan,
dünyanın vadilerinden
yükselir islim gibi
bize doğru yaşam baskıları,
ve doygunluğun aşırısı, yokluğun öfkesi
bin daracığından saçılan kan kokuları,
kasılıp kalır arzu, sonsuzdur hırs,
katil elleri, tefeci elleri, dua edenlerin elleri,
kamçılanır insan sürüsü korkuyla ve de kosnuyle
çürük çiğ ve sıcak
kokular saçarak boğucu,
solur kutsal olanı hem de yabansı kosnuyü,
yer kendi kendini,
kusar yediğini,
besler savaşları ve güzelim sanatları,
yanan genelevleri aptalca süsleyerek.
çocuk dünyasının panayır sevinci,
ve dolanır insan ağlara o pırıltının peşinden
çabucak kendini kemirerekten,
her yeni doğan için yükselerek
gömülür pisliğe onun için yeniden.
oysa biz, buranın sakinleri
bulduk kendimizi
boşluğun havasının yıldız pırıltılı buzunda,
ne günü tanırız ne de saati
ne dişil ne eril ne yaşlı ne de genciz.
günahlarınız, korkularınız
cinayetleriniz ve kosnul zevkleriniz
bir gösterdir bizim için yalnızca
dönüp duran güneşler gibi,
ve her gün, sonsuz bir gündüzdür, gecesiz.
sessizce sallarız başımızı yukarılardan
çılgın koşuşmacalarınıza,
bakarız yörüngelerinde dönüp duran
yıldızlara sessizce,
ve soluklarız tüm dünyanın kışını.
dosttur bize gök ejderi,
dingindir sonsuza dek
değişmez varlığımız,
ve dingindir yıldız ışıltılı sonsuz kahkahamız."
unutulmayan insanlar için de söylenebilecek sözcük.
Tarih denen olguyu tiyatro sahnesinde sorgulayan şahane bir yapıttır.
(bkz: ölümsüzler)
güncel Önemli Başlıklar