bugün

melih cevdet anday'ın kaleme aldığı bir tiyatro oyunu. oyunun bir diğer ismi bir cinayetin söylencesi'dir. 2006 şubat ayından itibaren istanbul devlet tiyatrosu'nda sönmez atasoy rejisiyle sahnelenmektedir. oyun bundan önce 1999 yılında bakırköy belediye tiyatroları'nda murat karasu rejisiyle sahnelenmiş ve yaklaşık iki-üç ay oynandıktan sonra kaldırılmıştır. nedense o vakitler çok önemli bir oyuncu kadrosu (emre kınay, meral çetinkaya, görkem yeltan vs.) söz konusu olmasına rağmen oyun istenen seyirci başarısına ulaşamamıştı. şöyle ki oyunu izlediğimde salonda en fazla sekiz-dokuz kişi bulunmaktaydı.
bugün şişli cevahir sahnesi'nde istanbul devlet tiyatrosu yorumunu izlediğim oyun. adnan biricik kişisinin gereksiz abartısına karşın hatice aslan ve okday korunan güzel iş çıkarmışlar. ama oyun nedense bu kez pek sarmadı. beğeniler değişiyor demek yaşla beraber. ki melih cevdet anday bu ülkenin en önemli oyun yazarlarından biridir.
hermann hesse'nin bir şiiri.

"durmadan,
dünyanın vadilerinden
yükselir islim gibi
bize doğru yaşam baskıları,
ve doygunluğun aşırısı, yokluğun öfkesi
bin daracığından saçılan kan kokuları,
kasılıp kalır arzu, sonsuzdur hırs,
katil elleri, tefeci elleri, dua edenlerin elleri,
kamçılanır insan sürüsü korkuyla ve de kosnuyle
çürük çiğ ve sıcak
kokular saçarak boğucu,
solur kutsal olanı hem de yabansı kosnuyü,
yer kendi kendini,
kusar yediğini,
besler savaşları ve güzelim sanatları,
yanan genelevleri aptalca süsleyerek.
çocuk dünyasının panayır sevinci,
ve dolanır insan ağlara o pırıltının peşinden
çabucak kendini kemirerekten,
her yeni doğan için yükselerek
gömülür pisliğe onun için yeniden.

oysa biz, buranın sakinleri
bulduk kendimizi
boşluğun havasının yıldız pırıltılı buzunda,
ne günü tanırız ne de saati
ne dişil ne eril ne yaşlı ne de genciz.
günahlarınız, korkularınız
cinayetleriniz ve kosnul zevkleriniz
bir gösterdir bizim için yalnızca
dönüp duran güneşler gibi,
ve her gün, sonsuz bir gündüzdür, gecesiz.
sessizce sallarız başımızı yukarılardan
çılgın koşuşmacalarınıza,
bakarız yörüngelerinde dönüp duran
yıldızlara sessizce,
ve soluklarız tüm dünyanın kışını.
dosttur bize gök ejderi,
dingindir sonsuza dek
değişmez varlığımız,
ve dingindir yıldız ışıltılı sonsuz kahkahamız."
unutulmayan insanlar için de söylenebilecek sözcük.
Tarih denen olguyu tiyatro sahnesinde sorgulayan şahane bir yapıttır.
(bkz: ölümsüzler)