bugün

yunan mıtolojısınde, oluler hadese bır nehırden gecerek gıderler. bu nehırde ulasımı saglayan kısı kayıkcıdır. olulerın gozlerıne konulan para, karsıya gecış ıcın kayıkcıya odenen meblagdır.
(bkz: yuzuklerin efendisi)
(bkz: cehennem tanrisi)
kaba tabiri ile gün yüzü görmeyen, para nedir bilmeyen garibin öldükten sonra "gözün para görsün al" şeklindeki davranışa maruz kalması.
bahsi geçen kayıkçı; hades'in adamı olup, kharon ya da kaaron olarak bilinir. (bkz: charon)
kefenin cebinin olmadığının kanıtı.
(bkz: şehrin azizleri)
şehrin azizleri filminde gördüğümüz sahnelerden birisidir.
yanlış hatırlamıyorsam truva'nın da cenaze törenlerinde görülen hareket.
(bkz: gözünü para bürümek)
koyacak baska delik bulamayip gozunu koymaktir.
(bkz: jack the ripper)
Yunan mitolojisine göre, her ruh bedenden ayrıldığında ölüler diyarı olan yeraltına gider, ve burada Ölüm tanrısı Hades'e giderlerken, Eski Yunanca'da "aşırı derecede soğuk" ve "nefret" sözcüklerinden türemiş Styx isimli yeraltı nehrinin karşı kıyısına geçmelidirler. Bu geçişi de sadece, kayıkçı Charon sayesinde gerçekleştirebilirler. Kah bir cin, kah bir ölümsüz, kah bir yarı tanrı olarak tasvir edilen Charon, bu karşıya geçiş karşılığında her ölüden bir metelik (yunanca da obolos) alır. Parayı ödemeyen ve Charon'u kızdıran ruhlar, nehri geçmelerine izin verilinceye dek yüz yıldan fazla huzuru bulamamış halde ordan oraya savrulurlarmış.

Bu inançtan ötürü, gömülmelerinden önce ölülerin ağızlarına bir metelik konulurmuş. Zamanla bu davranışın, ölünün gözüne madeni para koymak gibi bir türevi çıkmıştır.

Yunanlılar, Romalılar, günümüzde halen italyanlar bu inanışa göre cenazelerini gömerler.
kelt folklöründe, ölen kişilerin fani alemden sipiritüel berzaha geçmeleri için aracılar vardır. bu aracılar, sandık kullanırlar. ölen kişilerin diğer aleme sandıkla taşınması için de, para talep ederler.

ölen kişini gözleri açık kalmışsa, gözleri el ile kapanır, üzerine madeni para konur. bu para da, sandalcı görevlinin harçlığıdır.
şayet gözler kapanmadan gömülme olur ise, salcı işini yapmaz; ölü fani dünya ile, ebedi dünya arasında sıkışır kalır..
(bkz: bu ne kafası)
styx nehrinin emekçi kayıkçısı charon a ücretini ödemesi için ölen şahsın gözünü cüzdan yerine koymaktır.
ölümden sonraki hayata açılan gerçek kapısı göz olarak görüldüğü için göze koyuluyor olabilir. bu da demektir ki antik yunan matrix i bizden çok önceleri keşfetmiştir.
gördüğün dünya bir yalan, gerçeğine uyandığında kayıkçıya verecek paran olsun adamım diyerek uğurlarlar ölülerini.
matrix in kötü ajanları da o paraların peşine düşer. charon un ücretini çalarak kişiyi ölümden sonraki hayatında da matrix in sanal dünyasında tutmayı amaçlarlar. bir gün tüm insanlığın gözüne para koyacak büyük savaşçı neo gelir ve kötü ajanlarla savaşa tutuşur. amacı tüm insanlığın kayık ücretini charon a ödeyip, matrix i sona erdirmektir.
charon bu işe bayılır ve neo ya bir randevu verir. işte dananın kuyruğunun koptuğu an o andır.
charon da kayığı da aniden ortadan kaybolmuş, neo styx nehrinin kıyılarında beklemekten yorulup kendini şaraba vermiştir.
rivyet olunur ki charon un neo ile anlaştığını haber alan kötü ajanlar kayığı charon un kıçına sokmak sureti ile hem kayıktan hem de kayıkçıdan sonsuza dek kurtulmuşlardır.
amına kodumun paralarına bunca yıldır matrix el koymaktadır.
kapitalizmi başlatan sermaye işte o paralarla sağlanmıştır.
birde ölenin götüne koymak hadisesi vardır, en kral mitolojiye rahmet okutur.

(bkz: ölü eş ile seks yapma hakkı) mısır.
nehiri geçmesine vesile olacak kayıkçıya rahatça ücreti ödeyebilmek için.
--spoiler--
Yunan mitolojisine göre, her ruh bedenden ayrıldığında ölüler diyarı olan yeraltına gider, ve burada ölüm tanrısı hades'e giderlerken, eski yunanca'da "aşırı derecede soğuk" ve "nefret" sözcüklerinden türemiş styx isimli yeraltı nehrinin karşı kıyısına geçmelidirler. bu geçişi de sadece, kayıkçı charon sayesinde gerçekleştirebilirler. kah bir cin, kah bir ölümsüz, kah bir yarı tanrı olarak tasvir edilen charon, bu karşıya geçiş karşılığında her ölüden bir metelik (yunanca da obolos) alır. parayı ödemeyen ve charon'u kızdıran ruhlar, nehri geçmelerine izin verilinceye dek yüz yıldan fazla huzuru bulamamış halde ordan oraya savrulurlarmış.

bu inançtan ötürü, gömülmelerinden önce ölülerin ağızlarına bir metelik konulurmuş. zamanla bu davranışın, ölünün gözüne madeni para koymak gibi bir türevi çıkmıştır.

yunanlılar, romalılar, günümüzde halen italyanlar bu inanışa göre cenazelerini gömerler.
--spoiler--
*
yunan mitoloisi uyarınca ölen birinin ölüler nehrini içine düşmeden geçmesini ve hades ve pershepone" nin topraklarına ulaşmasını sağlamak amacıyla gerçekleştirilen hareket. o parayı kayıkçıya geçişi sağlaması için vereceğine inanılırdı.
bizde pamuk sokuyoruz. bizimki daha yararlı

(bkz: el ense göte pamuk)
Çingeneler zamanı'nda farhan'ın gözlerine de koyulmuştur.

Sonra tabi ki bir çingene çocuğu camı kırıp o parayı çalmıştır.