bugün

akıntıya karşı kürek çekmek olarak bilinir.
Kişi bazen bir şeyin olurunu olmazını bilemiyor. Bu olmayacak şeyler genelde mutluluğumuzla alakalı şeyler oluyor. Mutlu olmak için o olayın, veya o durumun gerçekleşmesi gerekiyor gibi hissedebiliyoruz. Bu da genelde mutluluğu aramaktan mutlu olmaya vakit bulamamaya sebep oluyor. Ama insan olmak böyle bir şey. Elimizden başka bir şey gelmez. Bizi mutlu edeceğini düşündüğümüz yollarda yürüyeceğiz. Yanılırsak başka bir şekilde tekrar deneyeceğiz. Size ne kadar mutluluk lazım? mühim olan o.
Hem zaman hem sabır hem de güç kaybettirip sonuç vermeyen durum.
Mesela bir süredir güzel kadınları görmezden geliyorum çünkü benimle romantik ve cinsel bağ kurmayacak bir kadınla göz teması ya da diyalog kurmanın gereksiz olduğunu düşünüyorum.
Onlar beni siklemiyor, ben onları siklemiyorum, geçinip gidiyoruz güzelce.
Bazı şeyleri başaramazsın işte. “ yarın new york’ a gideceğim “ diyebilirsin ama yapamazsın. “ manchester city’ e fark atacağım “ dersen fark yersin. Bazı şeyleri denesen de başaramazsın. Zorlamak sadece yorgunluk getirir. En doğrusu gerçekçi ve mantıklı hedefler için uğraşmaktır. Aksi takdirde hem fiziksel hem psikolojik açıdan yorulursun.
Dolayısıyla gereksiz ve boş icraattır. Kalkışmak saçma olur.
(bkz: havanda su dövmek)

Neyse "zararın neresinden dönülürse kardır" derler.
Organize işlerdeki üzeyir abinin konuşmayı bırakması gibi, ben de bir dönem çok uğraştım baktım bir boka yaramıyor sadece kendimi örseliyorum, sonra herşeyi saldım.
Bazı insanlar ne yapsa olmaz, hayat tümüyle şanstan ibarettir.
Havanda su dövmekten başka bir şey değil, insanın hem kendisine,hem zamanına yazık.
son bir aydır yaptığımdır kaybetmekte olduğum zamanın acısı benden çıkacak ama bakalım ne zaman.
duygulara engel olamamaktır bazen, yeni hatalar yeni tecrübeler diyelim.