okan bayülgen den açık mektup

okan bayülgen'in belki de bu güne kadar yaptığı en bilinçli ve takdir edilesi işidir.

okan bayülgen'i pek haz etmezdim açıkçası, davranışları yapmacık ve tavırları soğuk gelirdi bana... ancak videoyu izledikten sonra okan'ın ne kadar samimi olduğunu ve taşı gediğe koyduğunu anladım...

(bkz: ağzına sağlık)

haydarpaşa için sözlük olarak bir şeyler yapsak çok iyi olacak gibime geliyor...

(bkz: buradan yetkililere sesleniyorum)

--spoiler--
bilmeliyiz ki anıtsal eserleri kendi kendisine yanabilen anıtsal eserleri otele dönüştürülebilen bir şehir ne bir metropoldür ne de bir şehir ondan ancak tatil köyü olur.
--spoiler--
kendi kendine yanabilen demekle insanların zekasını nasıl küçümsüyorlar buna kanacak kadar gerçekten aptalmıyız. tarihine bu kadar saygısız başka hiç bir millet yok.

Bu adami bosuna sevmedigimizi bizlere kanitlayan, canli yayinda okudu baskaldiri metnidir.

--spoiler--
bu gibi yerler kendi kendinlerine yandıklarında çoğunlukla bir tatil günü ölüm ve yaralanmaya neden olmadan yanarlar. zaten yanmışlardır bir de neden can kaybına uğrayıp daha ağır hukuki takibata uğrayalım diye düşünürler.
--spoiler--
hay ağzına sağlık.

ilk dinlemeye başladığım zaman hoşuma giden, sonrasında söylediği ' müze olsun' cümlesini duyduktan sonra beni tiksindiren, öfkeme hakim olamayıp:'hasiktir lan ne müzesi' diye bağırdığım bir açıklamadır.

haydarpaşa bir gardır. haydarpaşa garı müze olsun istemiyoruz. müzeler devletlerin rant kapılarıdır çünkü. bugün bir çok öğrenci sırf ücretlerinden dolayı müzeleri gezememektedirler. haydarpaşa garı, sevgililerin uzaktan gelecek olan sevdiceklerini bekledikleri bir gar olarak her daim kalmaya devam etmelidir. okan bayülgen bu fikrinden derhal vazgeçmeli, bu fikrin ne gibi sonuçları olacağını oturup ayrıntılı, mantıklı bir şekilde düşünmelidir.