bugün

Necati MERT: 1945tete Adapazarında doğdu. Öğrenimini Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde tamamladı. Adapazarında iki ayrı dönemde (1968-72, 1978-80) toplam yedi yıl lise, Hendekte de on yıl (1993-2003) dershane öğretmenliği yaptı. 12 Mart dönemine rastlayan ilk öğretmenliği döneminde TCK 142. ve 312. maddelerine aykırı davranmak savıyla yargılandı, bir süre tutuklu kaldı. Sonuçlandırılamayan ve sonradan 1974 affı ile de düşecek olan bu dava nedeniyle idari tahkikat da geçirdi ve bakanlık emrine alındı. Bakanlık emrinde iken istifa edip kitap kırtasiye ticaretine başladı. Halen Adapazarında bu işi sürdürmekte.

ilk yazısı Mustafanın Karesi adlı bir öykü: Yansıma, Temmuz 1972, Sayı: 7. Bunu aynı dergide ve daha sonra Sanat ve Toplum, Sosyalist Kültür Ansiklopedisi, Yazko Somut, Karşı, Yaba Öykü, Sakarya Ekonomi, Yeni Biçem, Düşlem, Üçüncü Öyküler, E, Kırklar gibi yayınlarda başka öykülerle deneme, inceleme ve eleştiriler izledi. Ayrıca Çarksuyu adlı aylık siyasi haber-yorum, araştırma ve reklam gazetesi çıkardı (Ocak 1996-Mayıs 1996). Burada ve Adapazarındaki kimi yayın organlarında köşe yazarlığı yaptı/yapmakta. Şu sıralar sürekli yazdığı iki dergi: Hece ile Hece Öykü.

Necati Mert Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar Derneği ve P.E.N. Yazarlar Derneği üyesi.

Yayımlanmış kitapları: Gramofonlar, Radyolar, Teypler (Öyküler, 1979), Bir Bir Değilken (Masallar, 1979), Hindinin Biri (Masallar-Öyküler, 1980), Minnacık Bir Uçurum (Öyküler, 1994), Paytonun F si (Deneme, 1995), Geceye Uçurulan Güvercinler (Öyküler,1996), Kapıdan içeri Girmek (Deneme, 1997), Büyük Düğün (Oyun, 1998), Gönüller Küçüldü (Öyküler, 2002), Ömer Seyfettin: islamcı, Milliyetçi ve Modernist Bir Yazar (inceleme-Biyografi, 2004).

alıntı kaynağı : http://www.hece.com.tr/yaz.mertnecati.htm
türkiyede, kölemenler düzeni konjönktürün ve kendini yalanlayarak ilerleyen( bu ilerleme nicel bir gidiş,niteliksel olarak insan olmaklık adına gerileme) -bilimsel bir ilerleyiş aynı zamanda- statükonun içine aktığı bok çukurundan değil, ideoloji üstü insanî yaşanmışlıklardan bakabilen, okuyarak yabancı bir uzuv sahibi olanlardan -akademisyen,sözde düşünür,yazar, karanlık(aydın)- ayrılan ve okuyan hamal değil, düşünen okur-yazar sınıfına mensup olan,mizahtan anlayan, nokta atışı yapan, üçüncü senemde de sürekli yeni bir şeyler öğreten öğretişimci, gayr-i ihtiyari sevilesi, insan gibi insan -insan gibi beşer değil-.

allah uzun ömürler versin, abiliğini, dostluğunu, öğretişimciliğini an-layabileceklere nasip etsin,bizlerden-sevdiklerinden esirgemesin.