bugün

kazakça, beyin* anlamına gelir.
bir yevgeni ivanovic zamyatin distopyası.
(bkz: biz)

çağdaşlarına öncülük yapmış bir eserdir.
ithaki yayınları tarafından yakın tarihte ilk kez anadilinden türkçeye çevrilerek yayınlanan, tüm anti-ütopyaların babası sayılan önemli ve sürükleyici eser.
bütün distopyaların babasıdır,ne yazık ki biz'den önce
fahrenheit 451
1984
cesur yeni dünya 'yı okudum . Biz'den sonra diğer distopik kitaplara olan sevgim azaldı . neredeyse yukarda yazdığım bütün kitaplar.biz'den fazlaca etkilenmiş gibi.
yevgeni zamyatin distopyanın kurucusudur.
yukarıdaki arkadaşların da söylediği gibi yevgeni zamyatin imzalı ilk distopik romandır. spoileri burada vereceğim ama telaş yapmayın tanıtım bülteni gibi olacak. öncelikle kitap bokum gibi, okumayın bir şey kaybetmezsiniz. gidin 1984 ü, swastika gecelerini falan okuyun. eser makinaların hayatımızı nasıl sikeceğini anlatıyor kısaca. 1924 yılında uzaya mekik gönderilebileceğini öngörmüş gemi mühendisi yazarımız. sonra camdan evler falan var, özel hayatın içine ediyorlar falan gelecekte böyle. harflerle kodlanmış insan isimleri var, makinalaşmış insanlar yani. şehirde saydam olmayan tek yapı antik ev diye bir yer. kerane gibi, fanfini finfon yapmak isteyen oraya koşuyor. geçen bir yerde gördüm adam kafesine bu ismi koymuş, antik ev. tövbe estağfirullah.

öyle işte, iki üç aforizma var içinde onları için de okumaya değmez amk.
olağanüstü bir zamyatin kitabı.

--spoiler--
kişilere numara isimleri verildiği, herkesin aynı saat çalışıp aynı saat tatil yaptığı bir dünya.
--spoiler--

ütopya, bilim-kurgu niteliğinde ve türünün ilki sayılabilecek bir başyapıt.

aldous huxley, george orwell gibi büyük çağdaş yazarları etkilemiş bir sanat eseri.

rus edebiyatının klasik eserlerle tanındığı bir zamanda, o klasiklikten sıyrılıp kendini onlardan ayırmış bir eser.

okuyun, okutturun...
ithaki ve versus yayınlarının çevirilerini okumuş bir insan olarak, ben versus'u öneriyorum. hani öyle çok çok da önermiyorum ama hiç yoktan iyidir.

ithaki çevirisi evlerden ırak. uzak durunuz. hayatımda okuduğum en kötü çeviri kitabı.

ya da çevirmenseniz "bir çeviri nasıl yapılmamalı?" konsepti içinde okuyabilirsiniz.

kitap güzel. ama dili biraz kötü anladığım kadarıyla. bir türlü kimsenin güzelce çevirememesinin sebebini buna bağlıyorum. orijinalini okumadım.