bugün

insanoğlu ırkçıdır, Müslüman olmasa ne yazar.
Açarsak eğer, ırkçılık neden var diye sorduğumuzda kendimize bir çok cevap üretiyor tarihin yardımıyla, beynimiz bize.
Sen gibi olmayan, sen gibi düşünmeyen, sen gibi kokmayanı ne kadar yanında tutarsın? Dürüst ol.
Bak, her insan zaten farklıdır birbirinden. Bu kadar çeşit olan bir toplulukta nasıl beklersin bir bireyin diğer tüm bireyleri hoş karşılamasını. Olmaz bu, olamadı insanlık tarihinde.
Ben de hep humanist kimliğimin düşünce yapısını doğru buluyorum ama benim daha bir çok kimliğim daha var. Biri öyle diyor biri böyle.
Ben bile kendi içimde çatışıyorum, az önce humanist kişiliğimi öldürdü ırkçıyım ama saygılısından olan kişiliğim.
He bu arada ne kadar müslümansın diye sorsan,
bazen humanist olabilecek kadar derim herhalde.
ama çok dinci olan, "bizimla diğılsen öbür tarafa gidersen" sloganlı sürümleri yaygındır.
bu kadar uzun entryden sonra ırkçı olasım geldi.
vatanını ve milletini sevmeyi "ırkçılık" olarak tabir edip, sonra ırkçılık islamda yoktur diyerek insanların milletlerini sevmesini engellemek amacıyla ortaya atılmış emevi fikridir.

türklere ve perslere kimliklerini unutturmak ve araplaştırmak çabası ile sayısız yöntem denemiştir emeviler.

neticede aslında arap olmayan onlarca ülke halkı bugün kendini arap sanmaktadır.

emevilerden miras kalan bu ödevi ne yazık ki bugün ülkemizdekiler devam ettiriyor.

ama ben aynı anda türk ve müslümanım. birinden vazgeçmem diğeri için.
doğru tespittir. ümmetçidir. islamiyette sınırlar, ülkeler yoktur. tüm dünya tek çatı altında toplanmalıdır. insanları bölen, ayıran koskoca dünyayı küçük parçalara bölmek olan ulus zihniyeti yoktur.
Çok doğrudur. Müslüman ırkçı olamaz, namussuz olamaz, fitneci olamaz, iftiracı olamaz, zulmedemez!
müslümanlar' ın ırkçı olmadığını iddaa eden yazar beyanatıdır.

bunu söylerken ırkçılık yapılmaktadır aslında.
kesinlikle ve kesinlikle doğru tespit. Ama bunu maalesef birçok müslüman pratikte yapmıyor ki bu ırkçılığın babası muaviye'dir. Allah lanet etsin.
(bkz: yav he he)
Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O'nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır. (Rum 30:22)
Allah burada dünyanın her yerindeki müslümanlar için çok önemli bir şey söylüyor. Diyor ki: Göklerin ve yerin yaratılması O'nun mucizevi delillerindendir:
Allah bir şeyi kendi delili olarak gösterdiğinde, bahsettiği şeye saygı göstermek ve onun değerini bilmek gerekir çünkü o delil bizi tekrar O'na yöneltir. Bizi O'na yönlendiren her şey tasdik edilmelidir ve saygı gerektirir.
Allah bunun ardından diyor ki, bu delillerden biri de 'Dillerinizin farklı olmasıdır.'
Dünyadaki farklı diller ve kültürler, dünyanın bu çeşitliliği aslında Allah'ın delillerindendir, mucizelerindendir.
Hz. adem'e (as) 'el-esma' yani kelimeler öğretilmişti, bir dil vardı ve dünyadaki tüm diller hz. adem'in (as) dilinin çocukları gibiydi. Yani bütün diller Allah'ın hz. adem 'e (as) öğrettiği dilin değiştirilmiş hallerinin de değiştirilmiş halleri.
Sizinkinden farklı bir dil konuşan insanlarla dalga geçmemelisiniz, onlara saygı duymalısınız. Ağızlarından çıkan kelimeler doğrudan vahiyle ilintilidir. Arapça, kürtçe, lazca, almanca, türkçe, çerkesce, ingilizce konuşan birinin konuşmasının kulağa tuhaf ve komik geldiğini düşünebilirsiniz; ama aslında bütün bu dillere saygı gösterilmesi gerekir çünkü bunlar Allah'ın ayetleri yani delillerindendir. Allah farklı dillerin onun delillerinden olduğunu söyler.
ingilizce Allah'ın delillerindendir.
Almanca Allah'ın delillerindendir.
Kürtçe Allah'ın delillerindendir.
Sübhanallah, bütün bu farklı diller Allah'ın delillerindendir, varlığının işaretlerindendir.
Ardından Allah şöyle der: 'Ve elvanikum, renkleriniz.'
Farklı renkler Allah'ın işaretlerindendir. Dünyada farklı ırklar vardır. Müslüman olarak, Kur'ani bakış açışından; bütün farklı ırklara ve bütün farklı renkli insanlara saygı göstermemiz gerekir. Çünkü Allah bu ırk ve renkleri kendi ilahi işaretlerinden ve hatırlatıcılarından saymıştır.
insanlar kendilerinden farklı renkli olanlara bakıp bunu bir üstünlük ya da alçaklık sebebi olarak görüyorsa ya da bir ırkı kendisininkinden daha sevilesi ya da nefret edilesi görüyorsa Allah'ın delillerini tanımıyor demektir.
insanların derisi de bir delildir. Sizinkinden farklı renkli olan bir insana saygı duymuyorsanız Allah'ın bir delilini göz ardı ediyorsunuz demektir.
Ne kadar da güçlü bir telkin bu. Irkçılıkla başa çıkmak için ne kadar güçlü bir yol..
Irkçı yönelimleriniz varsa kendinize nasıl müslüman diyebilirsiniz? Nasıl yapabilirsiniz bunu?
Kimin için bu? 'Lil alimin, gerçekten bilenler için.' Buradan ne öğreniyoruz? Kendilerine müslüman deyip de ırkçı olan insanlar gerçekten bilenlerden olamazlar.
Bilenler bu ayetten ders alırlar, öğrenirler. Allah ön yargıyı ve ırkçılığı ve diğer kültürlere karşı saygısız olmayı bizden uzaklaştırsın, çünkü bu Allah'ın ayetlerine karşı saygısızlıktır.
Allah bize ayetlerinin kendisine yaklaştırdığı insanlardan olmayı ve kalbimizde asla bir saygısızlığın oluşmamasını nasip etsin.
(bkz: ezanın arapça okunması)