bugün

eksikliği hissedilendir. benzersizdir.
30 Ağustosta selam durduğumuz yüce Türk'ün Yüce Başbuğudur. Bugün mevkisini işgal eden soysuzların yatakta yatmasına, birçok şeyi bahane etmelerine rağmen Yüce Türk Milleti 30 Ağustos'un değerinin ve öneminin farkındadır atam. Sen ki izmir'in yeniden fethiyle bir Temur, istanbul'un yeniden fethiyle Peygamber övgüsüne sahip olmuş bir Fatihsin, kimdir Ermeniler, Gürcüler, kürtler ki senin değerini Türklüğün gözünde düşürsün!
(bkz: 89 yıl önceden bugünü gören mustafa kemal atatürk)
ölümünün üzerinden 74 yıl geçmesine rağmen hala düşmanları tarafından öldürülmeye çalışılan ölümsüz tek lider.
önümüzdeki ışıktır.

not: ışıktan rahatsız olan haşereler görüyorum olsunlar nasılsa yok olacaklar birazcık rahatsızlığı da hissetsinler.
sadece bizim değil dünyadaki tüm milletlerin eğer kendisini doğru anlarlarsa kurtuluşa ulaşacağı insanlık tarihinin en önemli liderlerindendir.
Mükemmel insan, deha, öncü, kendini ülkesine adamış en fedakar lider.
Dünyaya gelmiş askeri ve siyasi dehalardan en önemlisidir. en önemlisidir çünkü yaşadığımız cumhuriyetin temelleri atmıştır; ama hala tam olarak anlaşılamamış bir liderdir. bir kısım onu yerin dibine batırmaya çalışırken diğer bir kısım da göklere yükseltmeye çalışır.
o kadar büyük bir adammış ki haşmeti bugün hala birilerini korkutuyor!

içime oturan bir anımdır onun için paylaşacağım sizinle. sevdiceğim biricik büşram, yani aşkına aşık olduğum ve nuruna gark olduğum meleğim sağolsun bana anıtkabirden bir atatürk ve kemal atatürk imzalı rozet alıp hediye etti sağolsun. ertesi gün bizim memleketin derneği var oraya o rozetle gittim. aslında özellikle takmadım büşram o mübarek parmaklarıyla taktığı için çıkartmadım yani o rozetleri. neyse içlerinden ensesi kalın yükünü tutmuş biri senin o rozetle gelmen çok ayıp hakarettir bu. yok islama zarar vermişte yok hocaların kafasını kesmişte falan klasik şeyleri anlattı çıkar onu dedi. çıkarmadım tabiki de. çıktım ve içimden buğz ettim. ulan o adam olmasaydı şimdi rahat rahat ticaretini yapamayacaktın suriyedekiler gibi ıraklılar gibi oyuncak olacaktın ingilizin fransızın elinde. atatürk zalim biri olsaydı senin gibiler kıçını yayıp bu kadar kolay konuşamazlardı ülkemde dedim küfürler ederek devam ettim yoluma.

bak yine aklıma geldi kızdım. eğer atatürk başlığı olmasaydı çok ağır küfür yazacaktım ama yine dua etsin yüce atama!
çok çok çok ama çok sevdiğim bir insan, komutan, kurtarıcı, devrimci, lider...
türkiyeye birkez gelebilecek en dahi ve mükemmel insan. Aslında tek türkiyenin değil tüm dünyanın kaybettiği en nadide insanların başında geliyor.
--spoiler--
Türkiye’de üç kesim gerçek Atatürk’ü, yani Atatürk’ü olduğu gibi anlamamıza engel oldu. Bunların bir kesimi “Atatürkçü” geçinerek, kendi kafalarında ürettikleri bir başka Atatürk’e sahiplendiler. Milletimizin önüne “işte Atatürk budur” diyerek çıktılar. Bunların anlattığı ve dayattıkları Atatürk, “soyca Türk olmayan bir aileden gelen, dinsiz, ateist çizgide inançsız, ayyaş, militarist, diktatör, en yakın arkadaşlarını bile öldürtmekten çekinmeyen gözü dönmüş katil” şeklindedir. Son yıllara kadar medya, sinema, tiyatro, müzik, moda sektörlerinde tek egemen olan bu kesim mensupları genellikle Türk kimliği bakımından “etnik” problemleri olan ve ideolojik bakımdan da Marksist - Liberal çizgide bulunanlardan oluşmaktadır. Bu grupta yer alanlar aynı zamanda Türk milli kültür değerlerine uzak dururlar ve “din/islâm karşıtı”dırlar. Bunlar, kendi ideolojik görüşlerini ve tarihsel sayıklamalarını Atatürk’e giydirerek pazarladılar. Atatürk’ün üzerinden islâm/din konusunda yüzeysel, sıradan, çarpık ve maksatlı düşüncelerini yaymaya çalıştılar.

ikinci kesim ise baştan beri Atatürk’e, düşüncelerine ve onun eserine karşı olan, ideolojik bakımdan kendilerini “islâmcı-Muhafazakar” diye tanımlayan kesimdir. Esasında bunlar; ağırlıklı olarak gerçek “Muhammedî islâm”ın (Hazreti Muhammed’in insanlığa tebliğ ettiği islâm’ı) değil; Prof. Dr. Nadim Macit’in ifadesiyle birilerinin, küresel güçlerin politikaları ve stratejik çıkarları doğrultusunda “üretilen”, Osmanlı Devleti’nin çöküşünde ingiliz destekli Teali islâm Cemiyeti’nin, günümüzde ise “ayarlı islâm”ın (Moderate islâm) sözcüleridir. inanç değerlerini, kültürel kıymetlerini kendi var oluşlarının dışında gördükleri için ‘tarih dışı, lafızcı, şekilci’ din müntesipleridir. Bu grupta yer alanlar diğerlerinin tersine “dini/islâm’ı” referans aldıklarını ifade etmelerine rağmen, gerçekte “din/islâm üzerinden ve dini/islâmî değerler ve semboller üzerinden siyaset yapanlar”dır. Bunlar, Atatürk’ün çağdaşlaşma faaliyetleri ile birlikte “yeraltına” inmiş, çok partili hayatla birlikte tekrar “yerüstüne” çıkmış ve son yıllarda diğer kesimin egemenliğindeki bazı alanları da ele geçirmişlerdir. Bu ikinci kesim mensuplarının Türk milletine anlattıkları Atatürk de “annesi genelev kadını, neseb-i gayri sahih, dinsiz, imansız, ayyaş, uçkuruna düşkün, zalim bir diktatör, deccal, paraya düşkün” şeklindedir.

Bu iki kesimin Atatürk ve Atatürkçülük konusundaki yaklaşımları birbirlerine ters imiş gibi görünse de; yani bir kesim “Atatürkçü”, diğer kesim de “Atatürk karşıtı/düşmanı” gibi görünse de esasında bunlar daima birbirlerini beslemişler ve birbirlerini büyütmüşlerdir. Yani birinin varlığı, söylemleri ve eylemleri diğerinin de varlık nedeni olmuştur. Zıt gibi görünen bu iki kesim, tersinden birbirine komşudurlar. Tarihi, siyasi ve fikri duruşları farklı gibi gözükse de aynı amaca hizmet etmektedirler.

Üçüncü kesim ise “Atatürk tacirleri”dir, Atatürk’ü bir “geçim aracı” haline getirenlerdir. Kapitalizmin değer tanımayan, çürüten, tüketen çarpık hayat tarzını benimseyen bu kesim mensupları diğer iki kesimin ürettiği sanal Atatürk ve Atatürkçülüğü içeride ve dışarıda “pazarlayarak” keselerini doldurmuşlar ve doldurmaya da devam etmektedirler. Hiçbir etik ve bilimsel kurala uymayan Atatürk tacirlerinin tek dertleri paralarına para katmak olmuş, Türk milletinin Atatürk sevgisini yıllarca acımasızca sömürmüşlerdir. Bazen bir “belgeselci” bazen bir “filmci” bazen de yazar olarak karşımıza çıkan bu tacirler, Atatürk üzerinden dolarlarına dolar katmışlardır.
--spoiler--
Eğer tarih bir kalbe sahip olsaydı, Mustafa Kemal Atatürk'ü muhakkak kıskanırdı.
insanoğlu Aşk'ı Tanımlamaya Çalışır Yüzyıllar Boyu . .
Ama Bilmezler ki Asıl Aşk " 1881 Doğumlu..
Bugün Veda filmini izlerken gözlerim doldu. Bu yüce adamı bir kere bile görebilmek için neleri vermezdim ki. hala bazı şakirtler Atatürk'ü diktatör olarak görüyor. "Bütün ümidim gençliktedir." dediğinde nereden bilebilirdi ki gençliğin onu yerden yere vuracağını. O yüce insan tüm ömrünü bu ülke için harcamış ama dindar (!) gençlik değerini bilir mi o kadar şehidin ve emeğin.
Allah (cc)'ın emir ve yasaklarını iptal eden, Kur'an-ı Kerim'in Arapça aslının okunmasını ve öğretilmesini yasaklayan, Esma'ül Hüsna dahil ALLAH demeyi bile suç sayan, Hacc'a gitmeyi kaldıran, islam Kanunları'nı anayasadan çıkartan, medrese ve vakıfları kapatarak, türbelerin kapısına zincir vuran, sarıklı alimleri ve milli mücadele kahramanlarını millet meclisinden tasfiye edip, fotör şapkalı papyonlu devrimbazları Müslüman milletimizin tepesine bindiren, Sultan Fatih dedemizin mirası Ayasofya'yı müze yaparak, o günün değeriyle 500 milyon dolarlık vakıf varlıklarını gasp ettiren, binlerce cami ve mescidin kapanmasına yol açan, Ezan-ı Muhammedi'nin 1932'den itibaren "tanrı uludur!" diye okutan, Hilafet-i islamiye'ye ve Hanedan-ı Osmaniye'ye son veren, kemalizmin altı okunu ülkeye getiren, yunanlının rakısını milli içki yapan, Müslüman vatanımızda meyhane ve kerhaneler açtırıp, tekel idaresini kuran, örtünmeyi ve haremlik-selamlık islam terbiyesini terk eden, yeni nesillere ingiliz ve Amerikan kültüründen başka özenecek hiçbir şey bırakmayan, Osmanlıca, Arapça ve Farsça'yı 1929 yılında yasaklayan, şapka giymiyor diye Müslümanları idam eden,"bey, beyefendi, hanım, hanımefendi, hacı, hafız, hoca" gibi milli ünvanları kaldırıp, yerine "bay ve bayan" getiren ve türkiye cumhuriyetini kuran bir devlet adamıdır.
belli bir güce eriştikten sonra ilk ismi olan Kemal'i Arapça bir isim olduğundan değiştirerek, o günlerin resmi gazetesine verilen bir haberle adının "kale manasına gelen Kamal" olduğunu resmen millete ilan ettirmiş devlet büyüğü.

Sonradan bu isim K.atatürk olarak Hagop Vahram Çerçiyan adlı Robert Kolejli bir ermeni tarafından imzalaştırılmıştır.

Misyoner okulunun ermenileri, "yüce Türk atatürk"ün sevgisine mazhar olduklarından, Agop Martayan adlı bir diğer ermeni'yi de Türk Dil Kurumu Başkanı yapmıştır atamız.

Sonra da Berç Keresteciyan'ı Kızılay'a başkan yapmış,

istiklal Marşı’nın ilk bestesini imha edip, batılı armonisini Ermeni Edgar Manas’ yazdırmış ;

Ajda Martayan adlı ermeni kızla Park otel'de ünlü Vals dansını yapmış,

ilk tiyatroyu Agop Artoyan kurmuş ;

Sahneye çıkan ilk kadın oyuncu Aruşyak Papazyan ;

Opera ve operetin ilk şark musıki cemiyeti’nin kurucusu ve ilk Türkçe operanın bestekarı Dikran Çuhacıyan ;

istanbul’un ilk orkestrasını Kirkor Snanyan kurmuş ;

ilk heykeltıraş Yervant Oksan, bestekar Harutyan Snanyan ilk Türk kadınlar korosunun kurucusu

ilk Türkçe mizah dergisini kuran Hovsep Vartanyan’dır

Batı, Müslüman Türk Milleti’ni, islam’dan, Kur’an’dan, Allah’dan ve Peygamber’den dikkatlice koparttıktan ve bütün tarihi kök ve damarlarını kestikten sonra, toplum mühendisliği projesini, Türk milletini en iyi tanıyan içimizdeki ermeni ve rumlara vermiş, bunlar da aslından ve neslinden kopartılan can ve kan damarlarımızı, khristiyan batının kültür köküne aşılamak suretiyle bir IRK NAKLi gerçekleştirmişlerdir. Bu ameliyatta ermeni ve rumlar, batı kültürünün Türkleştirilmesi projesinde ÖNCÜ yapılmışlardır, yani içimizdeki khristiyanlar kullanılarak, “işte çağdaş ve modern Türkler” yani “dans eden, rakı içen, plajda bikiniyle yüzen, sokakta tesettürsüz gezen, abdestsiz namazsız, ezansız ve kur’ansız, bunun yerine makyajlı ve traşlı, fotör şapkalı, Latince yazan, ingilizce düşünen, hayata Fransızca bakan, noel babayla coşan .. tek kelimeyle ifade etmek gerekirse “domuz eti yemeyen khristiyanlar” haline dönüştürülmüşlerdir.

Efendimiz, Her şeyimiz , Peygamberimiz (sallallahu aleyhi vesellem) buyuruyor ki, “Günahına sadakatle (bir daha dönmemek şartıyla) tevbe eden, o günahı HiÇ işlememiş gibidir.” (ibn Mace, Zühd 30)
tüm kardeşlerimizi tevbeye da’vet ediyoruz inşaallah...
bazen adı dahi yetmekte tüyleri diken diken etmesi için veyahut sesi. Mustafa Kemal Atatürk.. Cumhuriyetimizin kurucusu, insanlığı ve yaşamı ile bizlerin örnek alması gereken dünya lideri. Ve sadece 10 kasımda ya da milli bayramlarda anılmaması gereken bizlere dedelerimizle kazandırmış olduğu bu vatan için büyük saygı gerektiren önder, önderimiz.
Düşmanının bolluğundan bile ne kadar büyük bir adam olduğunu anlayabileceğiniz şahsiyet. Türkleri rakı gibi bir içkiyle tanıştıran o kafaları bize yaşatan. Batının güzel ahlak ve kültürüyle tanıştıran güzellikten başka ülkeye bir halt getirmeyen o adam. Huzur bul yüce atam huzur bul. sen olmasan bizler bu şakirtlerin ellerinde harap olurduk.
izi yeter, yolu yeter bu ülkede yaşamaya. yolundan gitmem için bir sözü yeter. kendimde güç bulmak için kudreti yeter. onun yolunda ölmek her yiğidin harcı değildir. öyleyse NE MUTLU TÜRKÜM DiYENE!!
atatürk kimdir?

görsel
Bütün gerici köpekler böyle bilsin; http://www.facebook.com/p...72&type=1&theater

ayrıca; http://www.facebook.com/p...72&type=1&theater
kur'ana gökten indiği sanılan kitap diyen bir şahıstır. hani dil sürçer falan ama yazıyı yazılı metinden okumuştur.
http://www.tbmm.gov.tr/ta...ataturk_konusma/5d3yy.htm en aşagıya inersenız bizim devlet programımız diye başlamaktadır. ayrıca peygambere afet inana yazdırdığı kitapta hakaret etmiştir. harf inkılabıyla müslümanları tasfiye etmiştir. osmanlıca bilen müslüman alimleri bir gecede cahil konumuna düşür ardından latince bilen ermeniyi rumu devlet dairelerine dolmasına sebebiyet vermiştir hala bu kanı bozukları ayıklamak ugraşmaktayız.
(bkz: ergenekon terör örgütü). ayrıca islam alimlerini suçsuz yere asmıştır. sadece sarık ile ilgili bir risale yazdı diye iskilipli atıf hoca ve niceleri dar ağacına gitmiştir. diktatördür aleyhinde asla yazı ve argüman yazılmasına izin vermemiştir tek parti rejimini devam ettirmiştir. sadece okullarda okutulan inkılap kitaplarını okuyan turgut özakman okuyanlar dediklerime anlam veremeyecektir.
bazı salakların kuş kadar beyinleriyle dalga geçtiğini sanmasını sağlayan lider. onun döneminde de vardı şimdi de var bu tür yaratıklar.
avrupalıların gözünde: milliyetçiliği ve üstün dehasıyla örnek alınması gereken bir lider. dünyaya türk olarak gelip, türkleri tarihten silmemize engel olduğu için kadere sövmemize sebep olan kişi.

türklerin gözünde: osmanlı devleti'ni yıkıp(!) laik bir devlet olan türkiye cumhuriyeti'ni kurarak türkleri müslümanlıktan çıkarmaya çalışan bir dinsiz.

sonuç: zeka bakımından türk milletine ağır gelmiş bir lider. türkler tarafından fikirlerinin anlaşılabilmesi için 56 değil, en az 200 yıl yaşaması gerekirmiş.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar