mudur mudur mudur

evrensel düşünemeyen, sadece kendi dar açısıyla olayları ve tarihi süreçleri değerlendirenlerin eleştirdiği bir adet yazar kişisi.

bir devlet kuruyorsun, eyvallah kurabilirsin bu gayet doğal. belli bir nüfusun var, bunlara belli ölçekte yurtta lazım buna da eyvallah. nüfusuna yetecek kadar toprakta elde ediyorsun. normal bir toplum kendine yeten bir toprak parçasına sahip olduğunda orada yaşamaya çalışır. ama açgözlü olan dünyaya hükmetmek gibi absürt fantezilere kapılan toplumlar elindeki ile yetinmez. sağında solunda bulunan ülkelerin topraklarına göz diker, onların topraklarını zapt edip sömürmek ister. romantik takılan şahıslar bu yapılana ''fetih'' diyor. fetih denince daha masumane duruyor sanki olay. aynı şey kendine yapılınca bu işlemin adı bir anda ''işgal'' olur nedense.

sana ait olmayan, başka bir toplumun kendi halinde yaşadığı bir toprağı işgal ediyorsun, toprak ve hükmetmek gibi aç gözlülük gibi insani değerlere tezat şeyler için binlerce insanın ölümüne sebep oluyorsun, eğer işgali gerçekleştirirsen oradaki tüm insanları kendine köle haline getiriyorsun, kızlarını cariye yapıyorsun, erkek çocukları ailelerinden koparıp alıyorsun (işgalden sonra osmanlı her aileden bir erkek çocuk alırdı), kalanları vergiye bağlayıp sömürüyorsun. ve tüm bunları normal olarak algılıyorsun. ne diyeyim allah akıl fikir versin!

yanii, sana ait olmayan kendi halindeki insanlara saldırıp öldürüp oaraları işgal edip köle haline getirirsen bu barbarlıktır. romalılar yaparsa da barbarlık, ingilizler yaparsa da barbarlık, ispanyollar yaparsa da barbarlıktır.

bak sadi şirazi ne diyor;

''dünyayı elde etmek hüner değil,
elinden geliyorsa bir gönül fethet''

osmanlı gittiği yerlere eserler yapmıştır deniliyor. ne yapmış diye baktığımızda karşımıza çoğunlukla iki şey çıkıyor; birincisi köprüler; bunları, ulaşımı kolaylaştırıp bir sonraki ülkeyi işgal etmek için yapmıştır. oradaki halka hizmet olsun diye değildir sanırım. ikincisi cami; o da kendi dini inançlarını işgal ettiği insanlara empoze edebilmek için.

avrupaya şöyle kabaca baktığımızda, avrupanın geneline göre geride kalan ülkelerin tek bir ortak noktaları var; yıllarca osmanlı egemenliği altında yaşamış olmaları. osmanlı yüzünden ilerleyememiş ve geri kalmışlardır. en son avusturyaya göz dikilmişti ama adamlar yırtmayı başardılar.

tükçü arkadaşlarımız öyle romantik bir üslup ile bu durumu anlatıyorlar ki zannedersin işgal edilen ülkeler osmanlıya yalvarıyorlardı gel bizi işgal et diye(!) hatta ingilizler ve fransızlar tarafından gaza getirilmeseler bağımsızlık mücadelesi bile vermezdi hiç biri(!) tuhafsınız vesellam.

özetle biraz daha evrensel ve insani değerler çerçevesinden yorumlamaya çalışın olayları.

bu ilginç kürd kardeş sanırım kürdistan dediği yeri elinden türklerin aldığını sanıyor. yo orası türkler gelmeden önce de bizans toprağıydı. bu elemanlarla bunun için pek muhatap olamıyorum. çünkü tam biner yıl rum ve türk gibi yüksek kültürlerin altında yaşamalarına rağmen seviyeleri bu.
bi de sürekli şu anıran bahçıvanın sözünü tekrarlıyor: türkler toprağımızı aldı öhö öhö. sen de en nihayetinde oraya zağroslardan indin koçum. sen günün birinde zagroslara defolursan türkler de asyaya çekilir tüm 'romania' ilk sahibi olan rumlara kalır.

ayrıca pkkyı devletin kürd zulmüne karşı koyan meşru müdafaa örgütü görüyor. o zaman bu genç gerçekten samimiyse pkknın türklere yaptığının hesabını kürdlerden soranlara da aynı sempati ile yaklasacak.

okuduğunu anlamayan yazar.

"fetih çok iyi bir şeydir, osmanlı bunu yapmalıydı" falan dediğimi zannedip bana bunun üzerinden cevap vermiş. (hoş; aslında aklımı okumuş)
barbar kelimesinin karşılığı, senin kafanda tahayyul ettiğin şey değildir. fetih, işgal, saldırı vs. bunların hiç biri "barbar" olmaya yeten olgular değil. sadece bunu anlatmaya çalışmıştım ama nafile bir çaba içerisine girmişim.

(#24056043).

Mal olan, herşeyi kendi gerizekalılığı gibi sanan araştırmadan atıp tutan kişi.

Ulan bu bilgi Çin kaynaklarında Atatürk zamanında Türk Tarih Kurumu çalışmasıyla bulundu. Ayrıca Çin kaynaklarında Türklerin bilimde, teknolojide ne kadar ileri oldukları da yazıyor. Türklerin zannedildiği gibi sadece çadırda yaşamayıp kendine özgü mimarilerinin oldukları da yazıyor.

Böyle adamları silmeyen moderatör utansın.

Ekleme: gitsin Türk Tarih Kurumuna araştırsın. Bir de buna sormak istiyorum: bilimi ve teknolojisi olmayan bir millet nasıl olur da binlerce km yolu at sırtında gelip uygarlık tarihinin en büyük imparatorluğu Roma yı yıkabilir?
Uygur Türklerinin bilimini, teknolojisini de araştırsın. Veya böyle devam etsin, gitsin başka Milletleri üstün görsün hep.

araştıran arkadaşlardan kaynak istese ayıp etmez diye düşündüğüm yazar.

çinliler nerede türklerin bilimde ve teknolojide ileri olduğunu yazıyor? birileri yardımcı olsa da okusa*

zira kendisinin çin ve türk ilişkilerinde bildiği yegane şey türklerin dur durak bilmeden çinlilere saldırdığıdır. dünyaya bıraktıkları yegane şeyde yine kendilerine yakıştığı üzere savaş üzerine oluşturulan onlu ordu sistemidir. ve bunun dışında hilal taktiği. bunları bilim sanıyorsanız o ayrı ama bildiğim kadarıyla bilim alanına girmiyor bunlar *
kürşat ve 40 çerisi ile ilgili bildiğim tek kaynak da kafatasçı atsız'ın uyduruktan hikayesidir. başka varsa okumaktan imtina etmem.

edit: at üstünde bir yerden bir yere göçebe bir hayat yaşayarak gitmeyi, bilimsel ve teknolojik başarı olarak görenler ile boşuna tartışıyorum sanki ama neyse. birincisi roma'ı türkler yıkmadı, en fazla atilla zamanında zayıflattı diyebiliriz. türklerin yıktığı artık son nefesini vermek üzere olan, istanbul'a sıkışmış, o güne kadar belki de 100 lerce saldırıya maruz kalmış, iyice yıpranmış, epi topu 6-7 bin kişinin savunabildiği yer olan, yaklaşık 200 bin kişilik bir ordu ile saldırıp zar zor alarak yıktığı bizans'tır. birilerine araştırın diye akıl vermeden önce, insan kendisi araştırı değil mi?

ayrıca bir devleti yıkmanın teknolojik gösterge olduğunu kabul edersek dünyanın gelmiş geçmiş en teknolojik milleti moğollardır. ama biraz kısa sürdü onların bilimsel, teknolojik üstünlükleri sanki *

son olarak kaynak istedik ama araştırmacı arkadaşlar kaynak vermek yerine kurum adı veriyor. fantastik bir hikaye için harcayacak vaktim yok. varsa kaynak, yayınla okuyalım. topu taca atma.

nu nu nu.

bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan bir çeşit yaşam formu.

"kürşad ihtilali yokmuş." kanıt istiyormuş: aha da sana kanıtı:

http://www.youtube.com/watch?v=uRMtrvwNcJ0

türk düşmanı olmayan yazar. nereden çıkarıyorsunuz bu yorumu anlamıyorum.

ekseriyetle türk ırkçılarına ve türk tarihini dünyanın en mükemmel tarih olarak lanse edenlere yönelik eleştirilerde bulunuyorum. adam osmanlı mükemmeldi, çok adildi, çok hoşgörülüydü, dünyanın yeni bir osmanlıya ihtiyacı var falan diyor. ben de yok öyle bir şey diyorum. kendi halinde yaşayan bir milletin toprağına saldırmanın, orayı işgal etmenin, işgal ettiğin yerdeki kızları alıp cariye, erkek çocuklarını bi nevi köle yapmanın hoşgörü ile ne lakası var diyorum. küçücük bir erkek çocuğu ailesinden koparmanın neresi adalet diyorum. osmanlı kendi döneminin amerikasıydı. bu kadar basit aslında. şu an bir osmanlıya da ihtiyaç yok zira o görevi amerika yapıyor.

biraz eleştiriye açık olmak iyidir.

Türk Tarih Kurumuna gidip gerçeklerle yüzleşmek yerine burada klavye delikanlılığı yapmaya çalışan kişi.

(bkz: buna laf anlatamazsın)

Gidip gözüne sokacağım belgeleri de Ankara'da değilim.

Bu mudur budur.

20. yüzyıldan önce birleşmiş milletlerin olmadığını, dünyada herkesin birbiriyle savaştığını, bütün savaşları türklerin çıkarmadığını bilmeyen bir çeşit yaşam formu.

öncelikle tarihte yalnızca türkler göç etmemiştir. batıdan doğuya, doğudan batıya pek çok millet göç etmiştir. örneğin bugünki ingilizlerin ataları, danimarka dolaylarından batıya göçmüşlerdir. tek kaşlıların pek sevdiği basklar, ispanya'ya kafkasya'dan göçmüşlerdir. senin keko dedelerin de iran'daki zagros dağları'ndan 16. yüzyılda güneydoğu anadolu'ya gelmişlerdir.

tarihdeki bütün savaşları tükler çıkarmamıştır. ama seni kör eden o bölücü ideolojin, o at gözlüğün olduğu için bunları anlayamazsın. selçuklu ve osmanlı döneminde avrupalılar tarafından türkler'in üzerine 16 tane haçlı seferi düzenlenmiştir. 17. haçlı seferi ise çanakkale muharebeleri'dir.

merak etme, bir türk olarak ben de osmanlı'yı istemiyorum. çünkü aklı başında herkes bilir ki, ibni haldun'un mukaddime'sinde de söylediği gibi devletler de insanlar gibidir, doğar, büyür ve ölürler. biz türkler yalnızca osmanlı'yı kurmadık; osmanlı gibi 15 tane daha imparatorluk ve 120 devlet kurduk.

haaa çok merak ettiysen onu da söyleyeyim; eski türkler'de kölecilik ve cariyecilik yoktu. o sikindirik işleri bu koduğumun ortadoğusu'na gelince öğrendik.

faşist kelimesini dilinden düşürmeyen sürekli türklüğe bok atan keko. bir türkün dünyaya bedel olduğunu öğrenememiş hala.

rodikol demukrat bir arkadaşımızdır. *

kürşad efsanesi ile ilgili kaynak veren arkadaşa ( sofu ayyas ) teşekkür eden yazar.

üç satırlık yazıdan muazzam abartılı bir hikaye çıkmış ama neyse. şahsi fikrim 40 kişi ile bir kaleyi basmak başlı başına büyük bir cesaret örneği iken, bunu alıp absürt bi şekilde abartmanın anlamı yok.

diğer konumuza gelecek olursak; birincisi, göçebe bir yaşamı eleştirmedim. bunun teknolojinin ve bilimin göstergesi olamayacağını söyledim.

ikincisi, tarihte sadece türkler savaşmadı, bu doğru. benim söylediğim şey, kendi halinde yaşayan bir topluma sırf toprağını biraz daha genişletmek için saldırmanın yanlışlığı. bunu roma da yapsa yanlış, ingilizler de yapsa yanlış, amerikalılar da yapsa yanlış. gelip buralarda amerikanın, ingilizlerin ve şuan uygur türklerinden dolayı çinin yaptıklarının yanlış olduğunu söyleyip tarihinle övünürsen bir problem vardır. bu noktada ki samimiyetsizliği eleştiriyorum ben.

ama her şey bir yana çanakkale'nin 17. haçlı muharabesi olduğunu ilk kez öğreniyorum swh çanakale emperyalist bir savaşın sadece bir ayağıdır. osmanlı çanakale savaşını almanlar kendine sömürgeler bulsun diye yaptığı bir savaştır. işte kastettiğim ve eleştirdiğim düşünce bu; hep siz mağdur ve haklısınız, saldırdığınızda da haklısınız saldırıya uğradığınızda da.

sizi özetleyen cümle şu; biz yaptığımızda fetih, onlar yaptığında işgaldir.

Kaynak göstermemi istemiş yazar. Anca vakit bulabildim: Gitsin Kürşat Yıldırım'ın "Çin kaynaklarında Türkistan şehirleri" adlı kitabı okusun.

türk yurdunda yaşayıp türklere bok atan başka bir keko. türk töresi uygulansaydı o kancık kellen ötlek bedeninden 10 kere ayrılmıştı.

bazı çapsız yazarlar tarafından tehdit edilmeye çalışılan yazar.

ki bu çapsızlar sivas'ın ötesine geçtikleri anda tutuşmaya başlıyorlar. en ağa babaları bile kürt şehirlerine gittiğinde olağanüstü hal ilan ediliyor. rahat rahat dolaşamadığın hiç bir yer senin yurdun olamaz. en yetkili yöneticin bile bir yeri binlerce polis ve askerle ancak, olağan üstü hal ilan ederek dolaşabiliyorsa, orada anca işgalciymişsin görüntüsü verirsin.

benim yurdum dediğin yere insanların çalışmak için bile gelmiyor, zorla gönderiliyor. zorla gönderildiğin yer senin yurdun değildir. bunun sebebi gayet açıktır; oralar türk yurdu değil, kürt yurdudur.

5000 yıllık kürt tarihi hakkında 500 sayfalık kitaptan okuduğu şeyleri buraya yazıp ahkam kesen yazar. Ben de okudum o kitabı. Hiç de belge veya belge niteliğinde birşey yoktu. Hadi yazılanlar doğru diyelim ama sırf kürt tarihi var diye belgeli olan Türk tarihinin yalan olduğunu iddia etmek niye? Ayrıca ingiliz ajanları Cumhuriyetin ilanından sonra kürt tarihini sizden daha geniş kapsamlı araştırıyor ve Kürtlerin iran ın bilmem ne dağında yaşamış, önce Türklerin bir kolu olup daha sonra Fars etkisiyle asimile olmuş bir toplumun abbasi döneminde bizans sınırına( şimdiki Güneydoğu) yerleştirildiği sonucuna ulaşmışlar. Bu sebeple de Türkler ve Kürtleri bölmek imkansız demişler. Hani hep diyorsun ya "Türk tarihi yalan, hiçbir yerde böyle birşey yazmıyor" diye(aslında yazıyor). Ben de aynısını sana söylüyorum. O kitap da yazarları doğrulayan belgeler nerde? Bir de pkk nın kurucularının Ermeni olduğunu benden daha iyi bilmen lazım. Adamlar Doğu Anadoluyu Ermenilere, Güney Doğu Anadoluyu Yahudilere vermek için uğraşıyor. mecliste kürtçülük yapıp da kürt olmayan milletvekillerinin hiçbiri sizin için uğraşmıyor.

(bkz: kürtlerin kerkük te türkmenleri koruması/#24137756)

başkalarını ırkçılıkla itham ederken ırkçılık yaparak tarihe geçmiş yazar.

aynen keko aynen.

ırkçı olmakla itham edilen yazar.

buna kanıt olarak sunulan entrynin neresinden bu çıkarım yapıldı çok almadım.

ilgili entryde kısaca, oradaki türkmenler (ırkdaşlarınız) sizin devletinizin yaratmasa da büyüttüğü bir canavar olan ışid'in zulmünden kaçmak için kürtlere sığınıyor ve kürtlerde onları koruyor ama siz bu durumu idrak edemiyorsunuz. bunun sebebi sizin ırkçı duygularınızdır dedim. yani ''nasıl olurda üstün ırk olan ''türkler'', üstün ırk olmayan ''kürtler'' tarafından korunur'' diye düşünüyor bunu kabullenemeyenler.

ota boka faşist dediği söylenen yazar.

bunu söyleyen kesinlikle haklıdır. zira ben normal insanlara faşist demiyorum, iddia edildiği üzere ''ota boka'' faşist diyorum. faşizan zihniyetteki insanların hakkettiği sıfatlar bunlar nasılsa.

beyni bir boka basmayan boş konuşan ergenlikten çıkamamış yazarımsı.

ülkücü ve ulusacı zevatın klasik ezberlerini düzeltmekten sıkılmış yazar.

biri çıkar 40 bin şehidimiz der;

(bkz: türkçülerin 40 bin şehit deme tutarsızlığı) diye düzeltirim. ama bu düzetmeyi yaparken hemen ardından başka bir mallıkla yüzleşmek zorunda kalırım; o da çanakalede 250 bin şehit verdik gibi yine ezberci bir kalıpla.

http://www.iha.com.tr/hab...n-degil-57-bindir-341477/

onu da bir şekilde düzeltirim ama biter mi? hiç sanmıyorum amk.

kendisini ciddiye almayan yazarlar varmış. yani, biri bana salak olduğumu hatırlatsa, daha doğrusu kanıtlarla ile bunu ispatlasa ben de ciddiye almak istemem. yanisi, sen de haklısın *
engelleme kısmına gelirsek; engelleme zaten, sayemde bir iki şey öğreniyorsun. bu sayede ezberlediğin kalıpların yanlış olduğunu görüp bir daha aynı yanlışları yapıp cahil konumuna düşmezsin fena mı yani *

bir laf öğrenmiş ezberlenmiş kalıplar ezberlenmiş kalıplar ve bu lafı elli kere tekrarlayarak kendi ezbercilik üzerine yaşayan milliyetçilere laf söleyip kendi en ala kürt milliyetçisi olan benim ülkemde yaşayıp benim dilimle konuşmak zorunda kalan türkiye türklerindir gerçeğini kabullenmek zorunda olan yazarımsı.

(bkz: ya seve seve ya sike sike).