bugün

hiç unutmam günlerden hangi gün unuttum * o zamanlar lise yeni bitmiş. daha üniversiteyi kazanmamışım. çürük gençlik diye tabir ettiğim dershane yıllarındayım.. babamla kahvaltı yapıyoruz bir yandan kanalları zaplıyorum.. birden yerel kanallardan birine gözüm çarptı. bi tane kıvırcık saçlı dengesiz bi herif yanında da mal bi kız sabah şekeri modunda program yapıyorlar. babam "kapat şu soytarıları" demişti iyi hatırlıyorum.. neyse babam gitti, ben yine açtım o kanalı. hem izliyorum bi yandan başka bir şeylerle ilgileniyorum. bir baktım telefonla bi izleyici bağlandı. (adamın adı da demetrius olsun sonra neden bu ismi verdiğimi açıklarım * ) "Demetrius siz ne mezunusunuz yeaa ?" deyiverdi.. Demetrius ; " ben sivas cumhuriyet üni elektirik müh. okuyordum.sonra onu yarım bırakıp, konya selçuk üni devlet konservatuvarı oyunculuk bölümünü bitirdim" dedi.. adam ilgimi çekmeye başlamıştı. lise yıllarında tiyatro tutkum hat safhada olduğundan ve devlet opera balesinin hiç bir temsilini kaçırmadan izlememden ötürü tanıyor muyum diye daha dikkatle izlemeye başladım.. adamın tipi tanıdık gelmiyordu ama daha önce tipsiz, angut gibi bulduğum adamın oyuncu olduğunu öğrenince birden gözüme muhteşem, karizmatik bi yaratık gibi gelmeye başladı.. üzerinde de çok salak bi t-shirt vardı. üstünde "fuck bite " yazıyordu. ve tam bi gerizekalı gibi görünüyordu.. neyse bu arada kameramanla anlaşmalı bir şaka gereği (-ki ben bunu sonradan öğrendim) kameraman canlı yayında onu telefonunu vermekle tehdit etti. (uyanık bunlar amaç reyting ölçmekmiş meğer) bu da hayır veremezsin verme sakın ! derken pat diye ekrana numara yansıdı. ben de hiç durur muyum piçlik yapacam ya hemen atladım tabi. aldım numarayı kaydettim. (tabi 18 yaşındayım, azcık mallık var. şimdi olsa sümüğümü sürmem)
telefonu kaydettim ama aramadım..
akşam geldim eve bizimkiler ankaraya gitmiş.. ben ve ablam tekiz evde. iki satır bi şeyler içiyoruz.
tuttum bi msj attım o numaraya aynen şöyle yazdım :
"bakakalırım giden geminin ardından, atamam kendimi denize dünya güzel.. serde erkeklik var ağlayamam ..
hoopp dakkasında bi msj :
sen istinye de bekle ben burdayım, içimde köpek gibi havlayan yalnızlığım..
elim ayağım titremeye başladı hemen. acaba o değil mi atan diye kendimi yemeğe başladım. tam bi msj daha atacaktım ki !
bi baktım o numara beni arıyor !!! ben heycandan çıldıracak gibi evin içinde zıp zıplıyorum.resmen evin içinde bi tur attım ablama koştum. arıyoorrr ! aradıı ! napıcam ben ? derken ablam "aç işte be" dedi birden pat diye açtım.
aynen şöyle dedi :
sadece bir şey söyleyip kapatacağım.. şuan evimde oturmuş tek başıma rakı içiyorum. sabahtan beri 800 tane mjs ve bi çok sayıda arama geldi.ama hiç biri senin çektiğin msj kadar iyi gelmedi..teşekkür ederim "
ben tabi ağzımı açmadım adeta bir mal gibi kitlendim.. (bu arada sesi o kadar tok ve karizmatik geliyordu ki eridim, bittim falan )
zavallı ben bitmiş bir şekilde :
rica ederim ehehehe dedim ve telefonu kapattık..
sonra ben biraz sakinleştim ve ona şunu yazdım :
Demetrius sen hiç ateş böceği gördün mü ? ( hem aklıma yazacak hiç bi şey gelmedi.hem de o an ona öyle bir cevap versin ki ona hemen o an direk aşık olayım istedim )
ve o bana tam istediğim cevabı verdi !
zaten sonra 3 sene benim sevgilim oldu *
ps : demetrius dememin sebebi william shakespeare'in bir yaz gecesi rüyası oyununda bu rolde oynamıştı.

yazının norması :

1-belki de ruh eşiniz çok yakınlarınızda.. nerede , nasıl ve ne şekilde olacağı tamamen sizin elinizde..
2-hiç ummadığınız bir program sunucusu belki de *
3-sakın önünüze gelen her programı aramayın lan , o şans bana güldü *