bugün

an itibariyle izlediğim film. güzel filmdir, duygulandırmıştır.

öğretmen olma duygularımı daha da arttırmıştır. hele aziz'in eşinin karakteri. helal olsun.

-oğlum sakattır.
+kalbi sakat olmasın.
(#26558084)
(#26558059)
Kendi kültüründe kadına nasıl davranıldığını anlatan bir film.Kız isteme adetlerinde kurandan soru sorarak kız istiyorlar.soruları da çok yapmacık bir şekilde soruyorlar.erkekler kızlar birbirini görmeden evlendiriliyor.çocuk sayısının fazla olması onlara göre övünç kaynağı oluyor ama çocuklarıyla ilgilenmiyorlar.aralarındaki kan davalarında bile çocukları kullanıyorlar.filmde adliye çıkışı bir adam öldürme engelleniyor ve birbirlerine yiğitlikten bahsediliyor.acaba mahsun kırmızıgül arkasından,eşinin ve çocuklarının yanında,uykusunda öldürülen,öğretmen ve askerlerden bahsedip onların filmini de çekebilir mi?hainlikle öldürülecek birinin karşısına her zaman bir yiğit çıkar diyor ama anlaşılan yiğitleri kalmamış.

bu can kurtarma sonunda kızını hizmetçinizdir diyerek veriyor.sonra da ülkede kadın haklarının savunucularından kesiliyorlar.pazardan sipariş verir gibi kız istiyorlar.kız istemelerde hep kurandan bahsediyorlar ama yaşayışlarında bunu göstermiyorlar.

Nasıl bir adetse kuşların kafaları koparılıyor.engelli olan kişinin evliliğinde öğretmen bile gerekli açıklamaları yapmıyor.

öyle bir coğrafyadan şikayet edeceğinize neden oralar alpler veya himalayar gibi olmasın.ilk önce kendilerinin sorgulaması gereken bir şey.ama o öğretmenin batıdan kalkıp oralara gitmesi gerçek olan.

Nasıl bir yaşam tarzıysa tüm aile aynı yerde uyuyor.mahremiyet duyguları korunmuyor.
her izlediğimde duygulandığım, aziz karakterini canlandıran mert turak'ın rolünü çok iyi yaşatması ve karakterlerin çok iyi anlatılması ile harika bir film olmuştur. şu an'a kadar Mahsun kırmızıgülden, kötü bir film izlemedim. müziği bırakmak ile doğru bir seçim yaptı.
Öğretmenliğin kutsallığını vurgulayan her film yürekten vurur zaten. Bu filmin görüntü yönetmeni de iyi performans vermiş.
--spoiler--

''ana, allah'ını seversen benim için karıya iyi bak. ana mümkünse bıyıkları bir de sakalları olmasın. ana kurban olayım, eli ayağı düzgün, saçları sırma, dişleri inci, memeleri büyük, beli ince, bir de götü de güzel olsun. ana bak, dişlerine ne olur iyice bak. biliyorsun dişler benim için en mühimidir. ha bir de bu yengem gibi cüce olmasın.''

–hoş geldiniz, nasılsınız?
+ iyi iyi ağzı kokmuyor.

kızı almak için yeterli bir kriter sağlanmış olur.

kız köye getirilir, gerdek için hazırlanıp odaya gönderilir. birbirlerini ilk defa o zaman görürler.

-hoş geldiniz.
+hoş bulduk.
-benim adım celal, yalnız bana köyde fiyakalı derler.
-senin isminiz kim?
+benim ismim .. yalnız bana köyde .. derler ( .. yazan kısımları anlayamadım )
-oy ben senin .. diyen ağzını öperim. hele şunu kaldırayım da gül cemalini göreyim.
-maşallah. nasılsınız? nasılsınız?
+(dişleri çıkararak) çoh iyi.
-hele ben iyisi mi şu lambayı kapatayım.

ne büyük hayal kırıklığı. halbuki adam benim için en mühimi dişler demişti.

--spoiler--

hem çok güldüren hem de çok duygulandıran bir film. kesinlikle tavsiye edilir.

ayrıca şöyle, bildiğin 'efsane' bir repliği akıllara kazımıştır:

-sen bana hayatımı verdin, ben de sana kızımı verdim gitti.
+benim oğlum sakattır.
-kalbi sakat olmasın.

izlerken etkisi çok daha fazla oluyor ses tonları, vurgulamaları, yüz ifadeleri falan..

bu kısım artık her yerde duyulduğu için spoiler diye belirtmedim. böyle bir sözü ve diyaloğu düşünen her kimse aklına sağlık.
Böyle bir müziği içinde barındıran film.

https://youtu.be/-9Vzs033kVg
Hebele hübele bir film.