bugün

julia roberts'ın neden en çok kazanan oyuncularında başında geldiğinin cevabını veren filmdir. julia roberts oyunculuğunun sınırlarını zorlamaktadır bu filmde. vizyona girdiği tarihlerde pek rağbet görmemiş olsa da izlenmesi gereken filmlerdendir.
bir boka benzemeyen dead poets society imitasyonu. bir an kızlar sıranın üstüne çıkıp o captain my captain diyecek sandım. 'izlenmese de olur' filmlerinden.

--spoiler--
mona lisa'da gülüyor, ama mutlu mu?
--spoiler--
izlenmesi gereken filmlerden biridir, insanlarin tektuzeligine guzel bir bakis acisiyla dile getirmisdir. julia roberts a da neden hayran olundugunu anlayabilecegimiz bir filmdir.

--spoiler--
yonetmen:Mike Newell

yazanlar:Lawrence Konner &
Mark Rosenthal


turu:komedi/ Drama / Romantik
turunu tanimlayan kelimeler: / ask / ogrenciler / kadin kahraman / kadinin gorevi

kaynak: http://imdb.com/title/tt0304415/
--spoiler--
istanbul-constantinapolis'den bahseden güzel bir film müziğine sahip julia roberts filmidir.
aldous huxley tarafından yazılmış bir öykü.
da vinci nin meşhur tablosundaki kadının gülümseyişine verilen tabir.
hayattan çok çekmiş, acıyla bilgeleşmiş, insanoğlunun ciğerini hatmetmiş, özgüveni yüksek bilge insanların yüzünde bulunduğu söylenir.
bazı aktör/aktrisler de bu yüz ifadesine yaklaşmaktadır.
kıyafetleriyle ve müzikleriyle etkileyen film.

mükemmel demiyorum, değil. ama izlenir mi, izlenebilir. klasik çok şey var içinde. kardelen ayşelerin hayat hikayesi mi dersin, sadece evlenmek için yetiştirilen kızlar mı dersin, ezberci eğitim sistemine eleştiri mi istersin hepsi var.
lakin sevilen oyuncular var filmde.
güzel bir 2 saat yaşatabilir, yormaz.

ha tabi 1953te 53 kıyafetlerini dışarda giyip evlerde milenyum pijamalarıyla dolaşanları yok sayacaksanız.
budur:
:S
yarısı gülüyor yarısı ağlıyor işte.
oh mis.
Bir öğretmenin izlemesi gereken filmlerdendir. Başrol için neden julia roberts seçildiği bu resimden anlaşılabilir.

görsel
Feminizm filmi diye izledik feminizmcik filmi çıktı. Bu ne ya pamuk şeker tadındaydı. Fazla sevimli ve minnoş filmdi. Hayır ben kaos istiyorum, eylem istiyorum, erkekleri yerin dibine gömmek, kadınların hakimiyetini ele almalarını görmek istiyorum.

Julia Roberts hatırına sonuna kadar izledim. Her güldüğünde, sinirlendiğinde, ağladığında, rolünün hakkını vererek yaptığı ve yaşadığı her duygusunda alnında beliren damar garip bi şekilde kendisine yakışıyor. * Julia çok tatlısın hayatım ya.

Yoksa böyle tatlı su feministliğini sevmiyorum yaşasın radikal feminizm.
Tam bir öğretmen filmi ayrıca. Göreve başlamadan evvel izleyip izleyip ideallerinizi genişletin.
Ha bir de filmdeki erkeklerin tek ortak yönü var: istisnasız hepsinin şerefsiz olması.
güncel Önemli Başlıklar