bugün

turgut özakman'ın neden bazı şeyleri es geçtiğiyle, neden yanlış bilgi verdiğiyle de ilgili bir şeyler söylüyor immtol. ama kime anlatıyorsun? kaç satır okudun acaba?

bir düşünce sistemi.
-Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz:
Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz!

Kapkaranlıkken bütün afakı insaniyyetin,
Nur olup fışkırmışız ta sinesinden zulmetin;
Yarmışız edvar-ı fetretten kalan yeldaları,
Fikri ferda doğmadan yağdırmışız ferdaları!!
Öyle fedalar ki:kaldırmış serapı alemi;
Dideler bir cavidani fecrin olmuş mahremi.
Yirmibeş yıl, yirmibeş bin yıl kadar feyyaz imiş!
Bak ne ani bir tekamül!Bak ki: Hala mündehiş
Yad-ı fevka'l-i'tiyadından onun tarihler;
Görmemiş benzer o müthiş seyre, hem görmez beşer..
Bir taraftan dinimiz, ahlâkımız, irfanımız;
Bir taraftan seyre makrun adlimiz, ihsanımız;
Yükselip akvamı almış fevc fevc aguşuna;
Hepsi dalmışvahdetin aheng-i coşkusuna..

Emr-i bil ma'ruf imiş ihvan-ı islam'ın işi;
Nehy edermiş, bir fenalık görse, kardeş kardeşi..
Kimse haksızlıktan etmezmiş tegafül ihtiyar;
Ferde raci 'sadmeden efrad olurmuş lerzedar..

Mehmet akif ersoy
http://video.milliyet.com...k-krizi-iPSewFeues00.html

bu kadar gereksiz bir ideoloji yok birbirinizden farkınız.
milliyetçilik, seküler, dünyevi bir dindir.
fazlasının zararlı olmasına rağmen hiç olmamasınında bir ülkenin bekası için aynı derecede zararlı olduğu, sistem. çünkü hiçbir ülke gizli de olsa milliyetçiliğinden ödün vermez. veren mutlak zarara uğrar.....

"dünyada herhangi bi ülkeyi ele alın, o ülke için ölcek bir kimse yoksa o ülke nah ayakta kalır.."
bir milletin ruhudur. dünya üzerinde diller yaşadığı müddetçe milletler, milletler yaşadığı sürecede milliyetçilik fikriyatı mutlaka yaşayacaktır.
Sanırım imam gibi; Söylediğini anlamamak, yaptığını yapmamaktır.
sanırım ülke sevgisi demek, ideolojik kaynaklı olarak eleştirilmemesi gereken bir his demek.

komünist de olsan, sosyalist de olsan, muhafazakar hatta oportünist de olsan sonucunda doğduğun yere ait anılarını, çocukluğunu, varlığını ve yaşadıklarını seviyorsun ister istemez. nefret ettiğin onca şey arasında sevdiklerin de illa ki oluyor.

başka diyarlara gitsen de bunlar olacak. esasen türkiye, fransa, amerika, çin, avusturya fark etmiyor. insanlar en azından kendi insanlarına ait sınırlar içinde özgürce takılmak istiyor. milliyetçi olmak da büyük oranda bu temele dayanıyor aslında. yoksa "bizden başka herkes ölsün" demek değil. o cahillik oluyor, milliyetçilik değil.

cahil adamın ideolojisi olmaz, cahil adamın cehaletini kapatmaya çalıştığı örtüdür o olsa olsa; münevver insanların kendileri başlı başına ideolojidir, örgütlenmeye de ihtiyaç duymazlar.

falan filan.
Prusya Almanyası’ndan 1890’larda eğitmen sıfatıyla getirtilen subaylar eliyle kavmi milliyetçilik, öncelikle Harbiye’ye sokulmuş. Sonra onlar tarafından değil başkaları tarafından kullanılmış. Anlatırken, konuşurken Almanya’daki havayı yansıttılar. Dinleyen insanlar “ben neyim” diye sormaya başlamışlardır. 1902-1903’lerde Selanik’te odaklar başladı, “Siz Osmanlı değilsiniz Türksünüz, onlar Rum’dur, bunlar Ermeni’dir, şunlar Arap’tır” şeklinde Alman olmayan başkaları bu işe karışmaya başladılar. Almanlar’ın ektikleri tohumlar bakım gördü ve yayılmaya başladı. Bir de büyük acılar, felekatler yaşıyoruz, Balkanlar’da 200 yıl süren tehcir ve katliam var. Oradaki tehcir son Bosna savaşına kadar sürüp gelmiş bir felakettir. O Türkler de ezilmişliğin etkisiyle “ben ne yapacağım” psikolojisi içindeyken, “bu yolla kurtulacaksın” diye o teori kullanılmış.
(bkz: ümmetçilik)
türkiye de ırkçılık olarak karşımıza çıkan şey.

milliyetçi dediğin kendi milli değerlerini seven ve korumaya çalışan kişidir. aynı şekilde başka milletlere mensup insanların da kendi milli değerlerini korumak isteyeceğini bilir. ama türkiye'de kendisi dışındaki tüm milletlerin milli değerlerini yasaklar, yok sayar ve dalga geçerken kendini milliyetçi zanneder. aslında yaptığının ırkçılık hatta faşizm olduğunu bilmez.

bu cahillikle alakalı bir durum. ve türkiye de kendini milliyetçi olarak lanse edenlerin neredeyse hepsi bu özelliği taşır. bir örnekle açıklayayım;

genel başkanları dahil hepsinden duydum, sizlerde duymuşsunuzdur; pkk'nin 40 bin masum insanın ölümüne sebep olduğu sözünü.

ne var bunda diyenler için ufak bir araştırma yapıldığında, bu 40 bin rakamı içinde ölenlerden 22 bininin pkkli olduğunu göreceksiniz. yani türkiye de ki milliyetçiler (ırkçılar) o kadar cahiller ki pkklileri bile masum görüyorlar.
faşistlerin kendilerine kılıf uydurdukları sözcük. hiçbir şekilde bana ırkçılıkla bir farkı olduğunu anlatamazlar. milliyetçilik, kendi milletini sevmektir, e kendi milleti de türk tür. sonuç olarak; laz, çerkez, kürt, ermeni, kafkas ları sevmezler çünkü kendi milletleri değildir.
osuruk gibidir. sahibine guzel kokar.
bok renginin diğer adıdır. asıl dünyayı siken bu tipini siktiklerimdir. herkese kardeşim derler ama kendilerini de üstün görmekten alıkoymazlar.
tüm dünya'da bilimin medeniyetin bu kadar gelişmesinin sebebidir.

sanılanın aksine kendi milletini sevmekten ziyade kendi milletin için iyi bir şey yapmak anlamına gelir.

dünya tarihi boyunca bilim ve medeniyet, fransız ihtilaliyle tanıdığımız milliyetçilikten önce geliştiğinden çok gelişmiştir son iki yüz yılda. bu rekabet her milletin böylece dünya'nın gelişimini hızlandırmıştır.

son türk milliyetçisi atatürk'ün bu millet için yaptıklarının ardından yunan bayrağını ezmemesinden de anlaşılacağı üzere türk milliyetçiliği de bundan farklı değildir.
vatanını milletini sevmektir ve her kula nasip olmaz. çünkü her insan aynı akla ve bilgiye sahip değildir. milletini ve vatanını sevmeyen insansa ya cahildir yada haindir.
Kendi milletini her alanda daha iyiye daha yükseğe taşıma ülküsüdür. Hiçbir milletin Milliyetçiliği başkasınınkiyle eş tutulamaz. Enternasyonel değildir kesinlikle.

Milliyetçiliğe çamur atmak için kullanılan en saçma tepki de ' insan doğarken kendi mi seçiyor yeaa milletini?' dir.

Bunu diyen arkadaşlar babalarını kendi mi seçiyorlar ? Yoksa Piçim diye mi dolaşıyorlar ?
Onemini yitirmis dusunce.
sokağa slogan yazmak milliyetçilik değil,laboratuvarda saçlarını ağartmak milliyetçiliktir.
dünya üzerindeki birçok toprak parçasının aslında kimin olduğuna dair saçma sapan kavgaların verilmesine neden olan kavramdır. şöyle ki:
ulus devletler kurulana kadar doğu, (anadolu, ortadoğu, kafkaslar vs) doğası gereği, en küçük yerleri bile etnik olarak karmaşık bir yapı arz ederdi (ki hala öyledir). mesela;

* doğu anadolu dediğimiz yerde ermeniler, kürtler, türkler
* orta ve batı anadolu'da rumlar ve türkler,
* kuzey ırak ve suriye dediğimiz bölgelerde kürtler, türkler ve araplar * barış içinde yaşarlardı.

ne zaman ki (fransız ihtilali'nin doğurduğu milliyetçilik fikriyle) her etnik grup kendi adıyla ülke kurmaya kalkıştı, "yok orası senin yok burası benim" kavgası çıktı. örneğin: doğu anadolu dediğimiz yerde ermeniler, türkler ve kürtler karmaşık bir şekilde yaşadığı için, her üç kavmin milliyetçiliği de "burası benim" dedi. türkler "doğu anadolu", kürtler "kuzey kürdistan", ermeniler "batı ermenistan" dediler bu bölgeye. eğer bu üç kavim kavga etmeden, kimsenin kimseye dilini, dinini, kültürünü dayatmadığı ortak bir çatı altında yaşamayı becerebilselerdi, büyük ermenistan hayaliyle osmanlı'ya isyan eden ermeniler (bir zamanlar azerilerin de yoğun bir şekilde yaşadığı) şimdiki küçücük ermenistan'a sıkışmayacaklardı.
başka bir örnek; özellikle batı anadolu'da huzur içinde yaşayan rumlar, "megali idea" fikrine kapılıp büyük yunanistan'ı kurmak için ortaya fırlamayıp müslümanlarla barış içinde yaşamayı seçselerdi şimdiki küçücük yunanistan'a kovulmayacaklardı.

bu sebeplerden dolayı, yunanlıların batı anadolu'da, ermenilerin doğu anadolu'da, türklerin batı trakya, kuzey ırak ve kuzey suriye'de, azerilerin ermenistan'ın belli bölgelerinde hak iddia etmeleri normaldir.
milliyetçilik, son model arabanın arkasına atatürk'ün imzasını atıp yurt dışında adeta zengin bir piç gibi gururlanmaktır.

(bkz: arabasına atatürkün imzasını atan mal)
(bkz: kıçına başına atatürkün imzasını atan mal)
(bkz: kemalistlerin mührü)
bu sadece türk milliyetçiliğine bir eleştiri değil, genel olarak milliyetçiliğe eleştiridir.

"vatanını sevmek" değildir. vatanını sevmek vatanseverlik*dir. milliyetçilik ise kendi milletini diğer milletlerden daha üstün görme, kendi milletini diğer milletlerden daha fazla önemsemektir. sadece savaş zamanlı faydalı olabilir ama aynı zamanda savaş başlatıcıdır da.*
şimdiye kadar konuştuğum milliyetçilerin hemen hepsi yunanlardan, ermenilerden hoşlanmayan insanlardı. sırf belli bir toprak parçasının üstünde doğdu diye insan insana tiksintiyle bakar mı? bakmamalı.

şimdi gençler, bu ırktır, milliyettir boktur püsürdür bunlar o kadar da önemli değil aslında, önemli olan rahatça, uyum içerisinde yaşayabilmek. biz zaten koca evren içerisinde bir nokta, milyarlarca yıllık tarihte bir andan ibaretiz. milletlere ve ırklara bölünüp birbirimiz hakkında kötü düşünerek en fazla kendimize zarar verir ve yok olur gideriz.

ha kültüre sahip çıkmak milliyetçiliğe girerse ona bir şey demem bak. sonuçta bir yerde farklılıklar iyidir, küreselleşelim fakat farklılıkları da koruyalım.
dünyadaki birçok insan tarafından faşizm ile karıştırılan siyasi düşünce. şöyle özetleyeyim... her şeyin en uç noktası zarardır. nasıl ki sol düşüncenin ve sosyalizmin en uç noktası komünizm ise milliyetçiliğin en uç noktası da faşizmdir ve unutulmamalıdır ki dünya tarihi hem faşist hem de komünist ideolojilerin yaptığı katliamlarla doludur. tarihteki katliamların yalnızca faşist düşünce ile olanlarını görüp diğer ideolojilerin yaptıkları soykırımları görmezden gelmek art niyettir.

milliyetçilik, bir toplum için onları oluşturan ortak dil, din, kültür gibi yapılardan kendilerine bir kimlik oluşturmalarını öngören bir ideolojidir. milliyetçilik kendi milletini üstün görmeyi savunmaz ancak bu tabi ki günümüzde milliyetçi kesimin bunu yapmadığı anlamına da gelmez. tarihle birlikte ideolojiler de evrilmiştir ve günümüz milliyetçilerden bir kısmı işi çoğu zaman ırkçılığa kadar götürmektedir. her şeye rağmen bu bir genelleme yapma hakkı vermez çünkü bunu yapmayan insanlar da var. sen bir ideoloji ile ilgili her zaman olumsuzları göz önüne alıyorsan ben senin objektifliğini sorgularım.

türkiye'de ne yazık ki düşünceler sağ ve sol olarak iki keskin çizgide ayrılmış durumda. mesela ben milliyetçi bir insanım, vatanımı seviyorum ancak kimsenin etnik kimliğine karşı herhangi bir olumsuz/yasaklayıcı düşüncem yok, olamaz da. ama aynı zamanda ben sosyal demokrasiye, yani sol görüşten gelen bir şeye de inanıyorum. türkiye'de bu olamıyor ne yazık ki. o yüzden ne milliyetçilik ne de başka bir ideoloji hakkında kesin bir şey söylemek doğru olmuyor. sonra insanlar çıkıp milliyetçiler kendi milletlerini severler, yani kürt, ermeni onlardan olmadığı için onları sevmezler diyor. ulan bir şeyi sevmek diğerlerini sevmediğin anlamına mı gelir? bu nasıl mantıktır? kendini bir yere ait hissediyorsan orayı ve oradaki insanları, o kültürü sevmen en doğal şeydir. bunu ırkçılıkla bağdaştırmak ise bana göre en kibar tabiriyle bilgi eksikliğidir.
hep milliyetçi olmayanların tanımladığı ve kendi tanımlarına itimat ettikleri kavram.

delikanlı, düşman askeri dediğin ırak'ta, suriye'de, afganistan'da sokakta olur. biz türkler kendilerini cephede karşılarız. ha o olmazsa, sathı müdafaa olur. o vakit de biz düşman askeriyle sokakta öyle tesadüfen falan karşılaşmayız. ararız, buluruz, gereğini de yaparız. yaptık, yine yaparız. 300 sene sonra da yaparız, 500 sene sonra da yaparız.
"ben şahsi yatırımımı ecnebı parasına yapmam, ben TÜRK evladıyım" diyen idealist sanatçılarla(ahmet şafak) aynı fikri düşünceyi paylaşmaktır milliyetçilik.
güncel Önemli Başlıklar