metanet

Herkeste bulunamayandır.

olaylara, koşullara karşı gösterilen fiziksel ve ruhsal dayanıklılık.

metin olma,dayanıklılık.

bazılarına göre kibirli insanların en iyi sahnesi;
bazılarına göre ağlamanın en hakiki maskesi.

gaziantep'te bulunan ve beyran adlı etli pirinçli çorbayı müthiş yapan lokanta.

(bkz: melamet hirkasi)

ceza'nın med-cezir adlı dinlemeye doyamadığım şarkı sözleri arasında yer alan kelimedir, dayanma gücü anlamını taşır. söz konusu şarkının bir bölümü şöyledir:

-bezirgan'ın önde gideni zengin, dengi kalmamış ki kiminin,

-engin denizde lodosa yakalanan bir gemicinin yaşamı hep çetin !

-''metanetin de sınırı var beyim''.

-kimisinin mutluluğu bir resim, kimisininki dört mevsim.

-kelebeğin ömrüne bedel bir geleceğin getirecek hediyesi nedir ki ?
-bilemedim.

Duyulan acıya, üzüntüye karşı dik durabilme durumu.

garen in pasifidir. warmorg, vahşi hidra, doranın kalkanı, ruh gömleği ile kendisini ölümsüzlüğe götürür.

sınırı olan bir şeydir. kimse mevlana değil ki onun da metanetinin bir sınırı vardı bence.

zamanında bir kişinin lafıysa bu ve o kişi için dayanıyorsanız bir şeye, o kişi gittikten sonra tekrar bu kelime aracılığıyla hayata tutunmak ve dayanmak fazla saçma ve zor geliyor.

Teslim olmayı öğrenmeyi bilmek gerek diye düşünürüm hep.
Sabır da yorulur çünkü.

Özellikle vefat edene ağladığım durumda söylerlerse cinnetime sebep olur.

(bkz: metanetli olmak).

zorluklara, sorunlara dayanabilme yetenegi. hayatin sirlarindan biridir.