bugün

231. Kurdun huyu yırtıcılıktır. Bu haset de nihayet yaradılışta vardır demekte"
232. Sonra yine "Böyle kötü zanna düşmek hatadır... Neye kardeşim hakkında böyle bir zanda bulunuyorum?" diye söylenmekteydi.
233. Yine dönüp diyordu ki: "Bu kötü zanna düşmek de bir tedbire sarılmaktır. Şüpheye düşmeyen muvaffak olur mu?"
234. Sofi vesvese içindeydi. Eşeğe gelince öyle bir haldeydi ki düşmanların cezası da, dilerim böyle olsun!
235. Zavallı eşek; taş toprak içinde, semeri tersine dönmüş, kuskunu kopmuştur.
236. Yol yürümekten ölmüş, bütün gece yemsiz... gâh can çekişmekte gâh ölüm haline gelmekteydi.
237. Bütün gece "Yarabbi, arpadan vazgeçtim, bir avuçcağızdan da az saman olsa" diye sayıklıyordu.
238. Hâl diliyle "Ey şeyhler, bir merhamet edin, bu ham ve edepsiz hizmetçinin elinden yandım" diyordu.
239. O eşeğin çektiği eziyeti, duyduğu azabı ancak karada uçan kuş, sele kapılırsa çeker duyar!
240. Nihayet biçare eşek, açlık illetinden o gece seher çağına kadar yan üstü yattı.

devamı için:

(bkz: mesnevi ikinci cilt 241-250)

bir önceki için:

(bkz: mesnevi ikinci cilt 221-230)