bugün

görsel
(bkz: faşo ağa)
gay olması ile yazarlıgı arasında ne alaka var. ibne olmasın yeter.
sözlükte ''merhaba ben pembe tolga'' ile başlayan başlıklara bir anlam veremeyen insandır.
(bkz: ben)

abi ilk önce şöyle söyleyeyim ; bu pembe tolga kim ? tamam bu herif bi yazar.
lan iyide daha çok bilgi entry'si girilmesi gerekilen uludağ sözlük platformunda ne diye bu herifin her boku için başlık açılıyor ben onu anlamadım.bilgi mi kalmadı arkadaş ? kim lan bu adam.ben bu adamı bilmiyorum bilmek de istemiyorum..sözlüğe girip bilgi girecem diye heyecan yapıyorum , bi açıyorum ki tüm başlıklar pembe tolga.geri butonuna basıyorum yeminle.istek de kalmıyor içimde.

(bkz: baydınız amına koyim yeter ya)
sanki herkes bilgi entrysi giriyormuş gibi bahsedilen söylem.

pembe tolga'dan ziyade; türev başlıklarla sözlüğün bilmem neresine koyan, gündem takip ediyoruz diye 2 günde 640 tane kürtaj başlığı açan, oğlum bak git sikkoluğuna 370 tane başlık açan sanki çok normal de; adamı eleştiriyorsunuz.
(bkz: Derin sözlük)
(#15660415)

klasik müzik tutkusuyla gerçek bir psikopat olduğunu kanıtlamıştır.
http://www.youtube.com/watch?v=OGToxR9ZtH4
bir hicbiseyebosunaiclenmeyenadam değil.
adama 'ibne' deyip bir de kıskanmıyorlar mı. ahaha güldürmeyin lan. bir hbbia değil demiş aynştay'nın birisi. hayır adamın bir iddiası mı var? ıı hayır. kimseye bir garezi mi var? o da hayır. e peki polemiklerle mi gündeme geliyor? yoo...
ee bu kıskançlık nedir yavrularım. adam (ya da her neyse) on numara hikayelerini yayınlıyor, tahmin ediyorum ki en çok kendisi eğleniyor. kıskanç iblener de meyve veren ağaca saldırmaya çalışıyor. hayır önce sen git, o ibne dediğin adamdan daha iyi bir yazar olduğunu kanıtla. ama yapamazsın. neden? adamın yazarlığının çeyreği yok sende. haydi pembe pembe öptüm.
görsel
resimlerindeki fiyatları neden yazdığını anlamadığım yazar. ucuza gidiyormuşsun panpa.
çok acayip bi adam.
bu adam aslında bir sembol.

şöyle ki, özünde eşcinsel olmadığı belli. peki neden böyle yapıyor?
bakın, trollerin amacı ironi yapıp, "kimler bunu anlayacak seviyede" diye ölçmektir. ve herkes bunu yapamaz. bunu yapabilmek için yapılan ironinin içine çok ince bir şekilde belli edilir olayla dalga geçildiği. kimisi troll olduğunun sanır, ama ironiyi içeri gizlemez. direk söver kendi savunduğu fikre. kimisi de hayvan gibi belli eder o fikirle dalga geçtiğini, o hiç troll olamaz. onlardan olsa olsa beyinsiz olur.

peki kimdir hakiki troll? hbbia'dır, gecmis zaman olur ki'dir. dikkatli okuyan bu tiplerin ironisindeki siyasi mesajı alır. bunlar şakirt gibi gözükse de tamamen iktidar karşıtı, hatta belki de ateistler.

he diyeceksiniz ki ne alakası var pembe tolgayla, hatta ergenseniz bu kısma kadar okumaktan sıkılıp es geçtiniz yazımı. dur bağlıyorum; "merhaba ben pembe tolga" bir trolldür. hakiki troll hemde, işini bilen cinsten.

ne trollü bu adam? neyi test ediyor? bu adam "bayan yazar" trollü. test ettiği şey "bayanların eşcinseller üzerindeki sempatisi". başarılı da oldu he, ilk yazmaya başladığı andan takip ediyorum. sözlükteki bayanların çoğunu da tanırım, ya da az çok anlarım hangi yazarın bayan olduğunu, hepsinin dikkatini çekti ve sempatisini kazandı.

erkekler "ibne" derken, bayanlar hep ilgiyle yaklaştı ona. şöyle bir bakıyorum da pembe tolgayla ilgili açılan başlıkların, o başlıklara girilen entrylerin ve girilen olumlu nick altlarının hepsinin sahibi bayan. şimdi belki kızacak bayan yazarlarımız bana; "sen ne bilirsin ki, erkek milleti hep aynı, kıskanıyorsunuz adamın kültürünü, eşcinsel diye eziyorsunuz onu" diyecekler. ve bunu derken bile bu ironiye düştüklerini kanıtlayacaklar.

peki neden bayanlar eşcinsellere sempati duyar?

yine pembe tolgadan örnek vereceğim, çünkü bunu araştıran ve gözler önüne seren ben değil, o. "kültürlü", "duyarlı", "zevkli" ve "beyefendi" demişler sevgili bayan yazarlarımız tolgaya. işte olay burada, eğer heteroseksüel, yani eş cinsel olmayan bir erkek kültürlü, duyarlı, beyefendi davranırsa; amacı karşısındaki bayanı etkilemek olarak algılanır ve karşısındaki bayan ister istemez ona karşı bir cephe alır, ön yargı besler. eğer dinlediği müzik türü, beğendiği sinema çeşitleri karşısındaki bayanla aynıysa; "hıh, yazılmak için yapıyor, hiç bir erkek romantik komedi sevmez" ya da "hiç bir erkek tiyatroya gitmeyi sevmez" oluyor. ama eşcinsel olsa bu kişi? işte o zaman; "vay be, işte odun olmayan ve amacı bana yazmak olmayan bir erkek" olur.

bu da bir taktik olabilir aslında. vardı ben lisedeyken böyle bir arkadaş. çocuk 4 sene boyunca "ay"lı konuşup.. ne bileyim eşcinsel gibi davrandı. eh o zamanlar ergenlik tabi, kimse anlamıyor asıl niyetini, herkes "x de tam ibne amk hareketlere bak" diyor. adamın 9 kızla yemeğe çıkıp dedikodu yaptığını bilirim. sonra ne mi oldu? lise bitti o yakınındaki kızlardan 2 tanesiyle birden çıkmaya başladı. hem de ne çıkmak, yedi bitirdi kızları.

tolga işte o çocuk, amacı tam olarak nedir kesin bir şey söylemem. belki kızları kendine yaklaştırarak bundan faydalanmak istiyor, belki de bize benim yukarıda anlattıklarımı kanıtlamaya çalışıyor.

özetle bu adam, "bayanların eşcinseller üzerideki sempatisinin" sembolü. * * * *
amacı hatun düşürmek olsa (evet bir kısa cümleyle de anlatabiliyorum bakın) çaylak olmazdı. nitekim kendisine özelden sarkıntılık yapan bir kadını terslediği için çaylak olmuş söylenenlere göre.

bana göre nedir, arkası deşilmemesi gereken bir adamdır (arka dedi hahahah hadi espri yapalım). adam yazıyor mu yazıyor. gerçek bir yazar olsa tillahına kadar ben bizzat araştırır hayatını merak ederdim ama adam alt tarafı bir sözlükte yazar. sen burada ne kadar kendini parçalayıp satırlarca tespit kassan da bilemeyeceksin belki de kim olduğunu. ha çok merak ediyorsan git özel mesajdan sor. bu kadar basit. ama dediğim gibi şu ortamda yapılacak şey değildir bir yazarın ne olduğunu anlamaya çalışmak. entry lere göre yorum yap da freud havalarına girme be bilader. bugüne kadar hiç merak etmedim kimdir diye. yazılarını okur severim. bırakın da öyle kalsın. güzel olan bir şeyi cılkını çıkartarak çirkinleştirmeyin.
--spoiler--
semih; gelir düzeyi düşük bir ailenin tek gay oğluydu. bağnaz bir mahallede büyüdüğünden dolayı, eşsiz fantezilerime ayak uydurmakta güçlük çekiyordu. aslında diğer ilişkilerime nazaran da bu duruşu nedense çok hoşuma gidiyordu. bugüne dek edindiğim tüm sevgililerimden farklıydı semih. her elini tutuşumda o müteessir yanaklarının kızarışı, lüks restoranlarda balığı eliyle yiyişi, en akılcı esprilerimi anlamayıp gülümsemesi, operanın en can alıcı bölümünde yersiz geğirişleri, kokain partilerimizi basıp beni gaydaşlarımın önünde azarlaması, ve en önemlisi paramı değil de; pembe yüreğimi sevmesi...
her şeyiyle yaşamıma aykırı olmasına karşın, sanırım o'nu seviyordum
--spoiler--

sesli güldürdü piç. *

--spoiler--
semih; gelir düzeyi düşük bir ailenin tek gay oğluydu.
--spoiler--

özellikle bu bölüm. *
tekrar tekrar; en sevdiğim yazarlardan biridir.
(#15525873) gülmekten karnıma ağrılar girdi. ellerine sağlık, yüreğine sağlık. *
kaliteli yazar denince akla gelendir.
daha çok yazsa keşke.
kaliteli bir yazar. ileriye dönük planları olduğunu düşünüyorum, yani sözlüklerde bir nabız yoklaması yapıyor olabilir zannımca. şiirlerine hayranım bu arada.
sol frame de görmekten bıktığım yazar. ısrarla okumuyorum entrylerini.
(bkz: hop hop tolga top tolga)
kaliteli okunulası bir yazar. daha fazla yazarsa daha iyi olur. nacizane tavsiyem.
(#15734144) kanayan bir yaraya pembe parmağını basmıştır.
--spoiler--
muhtemelen eşi evlilik tarihlerini hiçbir zaman hatırlamamıştı. hafif kırışık göz altı torbalarına bakacak olursak; ortanca oğlu ilkokula gidiyordu, küt kesilmiş saç kesimine göre sabah kahvaltısında menemen yemişti, ve bu hınç dolu öfkesini de değerlendirmek gerekirse; hayatı boyunca tek bir viski bile yudumlamamıştı.
--spoiler--

adam sherlock holmes ya.