bugün

aklımıza gelen;
eskiden memura kız verilirdi, şimdi fitre-zekat veriliyor.
kendilerine bok atanların %98 inin olmak için can atması akla gelir.
yılmaz erdoğan'ın ankara şiirinden;

"...
karısının bayat ekmeklerden yaptığı tatlıyı
çok beğenmeyerek ama
yine de bu tasarrufunu takdir ederek
boynu hep kıdemli bir atkının içinde saklıyken
hep bir şeylere birilerine küsmüş gibi
yürüyen...
memurlar....... "
memur deyince insanın aklına gelen ilk şeylerdir.

eskiden memur deyince akla örgü ören teyzeler, göbekli amcalar ve bugün git yarın gelci zihniyet (gerçi bu hala var) gelirdi. ay sonunu zor getirirlerdi bunun için yürüyüş falan yaparlardı, özel sektörde çalışanlar da bunlara sinir olurdu. okumuş kişiler özel sektörü tercih eder memurluğu beğenmezlerdi.

sonra çıta yükselmeye başladı maaşlar olanaklar falan. tabi özel sektör de insanları iyice soğuttu çalışma hayatından. sonra memurluğa talep arttı. devlete kapağı atma zihniyeti yayılmaya başladı. haliyle kamuya girmek zorlaştı.

sınava girip iyi kurumların istediği kpss puanlarını alanlar hemen sağdan soldan torpil aramaya başladı. bu konuda okulda torpil konusu konuşulurken bir hocamız torpil konusuna çok takılıyorsunuz, adam kpss'den bilmem kaç puan almış yazılı sınavdan bilmem kaç puan çekmiş, yabancı dil sınavından şu kadar almış, en son mülakatta da torpil oluversin ne olacak, zaten o noktaya kadar gelip elenen diğer adaylar o kurumu kaçırsalar dahi başka iyi kurumlara mutlaka girerler demişti. (gerçekten çok zekice bir açıklamaydı). Bu durum torpilin artık ne kadar kabullenildiğini gösteriyordu. sonuçta kimsenin hakkı yenmiyordu. son ana kadar neredeyse eşit gelen kişiler arasında torpili baskın gelen kazanıyordu. kazanana da helal olsun diyorduk (mülakatı torpille geçse de baştaki aşamaları bileğinin hakkıyla yapmıştı ne de olsa)

ama şimdi karşılaştıklarımız bunlara pek benzemiyor, alenen sorular çalınıyor, puanlarla oynanıyor, puan ekleniyor vs. yani daha baştan itibaren hak yemeye başlanıyor. önceden beğenilmediği için tercih edilmeyen memurluklar için artık hırsızlık bile yapılıyor. 2008 yılında yaşanan bir olay 2010 da dile getiriliyor. peki herkese puan ekleniyor, 113. sıradaki kişi 25. sıraya yükseliyor da orada hiçkimse bu durumdan rahatsız olmuyor mu? torpil yapılır da bu kadar mı olur demiyor. ee müsteşar yardımcısının kızı onu almayacaklar da bizi mi alacaklar diye düşündüler heralde. şimdi kamuda çalışanlara ne kadar güveniyorsunuz diye sorulunca insanlardan ne cevap gelecek merak konusu.

kim hakkıyla geldi kim hırsızlıkla, kim hırsızlık yaptı kim görmezden geldi.... bilip de susmak da ortak olmakmış, diyenlerin yalancısıyım.

yani artık memurluk deyince teyzeler, amcalar değil de torpilliler, kopyacılar, puanı şişirilenler ve buna gözleriyle tanık olan diğer memurlar geliyor.
(bkz: solitaire)
eskiden olsa takım elbise sefer tası kombinasyonu. Şimdi ise her yaz tatile giden, arabalı, havalı, herkesin olmak için çabaladığı çoğu üniversite mezunu insanlar.
2700 tl.
eskiden çaycıdan istenilen çay yerine şimdi evden termosla çay götüren insanlar.
(bkz: solitaire)
memurlar devlet kurumlarında birebir muhatap olduğumuz kişilerdir.bazen öyle şeyler yaşarız ki süregelen bu tekrarlar memur denildiğinde aklımızda hep aynı şeyi çağrıştırır.

bugün git yarın gel...
hayat boyu iş garantisi, düzenli çalışma saatleri, yüksek kpss puanı veya sınavsız olarak iyi bir torpil (ak torpil) isteyen meslek. performansına önem verilmemesi, yükselme olayının birilerinin adamlarına kalması, monoton iş yaşamı, belli bir seviyedeki maaşa talim etmek ve eğitim seviyesi sizden düşük veya niteliksiz birinin başınıza müdür olması gibi dezavantajları da vardır.
gelmeyenlerden fazla olanlardır.

akla gelenler;
polis
öğretmen
asker

akla gelmeyenler;
-vergi mevzuatını yalayıp yutmuş uzmanlar.
-vergi teftişi için hayatını yollarda çürüten müfettişler.
-meclisin sürekli bilgisine danıştığı bddk uzmanları.
-avrupa birliği uyum ve koordinasyonu için gece gündüz ab mevzuatını takip eden ab uzmanları.
-hariciyeciler.
-mit uzmanları.
-vs
-vs
-vs
kıyafeti, saçı başı, her yapacağı kanunlarla belirlenmiş robotumsu.

arapça emr kökünden gelmekte olup emir alan kişi anlamına gelir.

kelimedende anlaşılacağı gibi memur ezilmeye, sömürülmeye mahkumdur.
(bkz: uyu uyu yat uyu)
(bkz: 657)