bugün

görsel
bugün üç kere karşılaştığım muhterem hocaefendi. bir an devamsızlığım var diye takip ediyor diyecektim de yok o kadar da değil. mükemmel adamdır. üniversitemin kurucusu.
105 ülkenin uzmanlarının oylarıyla Dünya Organ Nakli Derneği başkanlığına seçildi..
yobazları kıskandıran değerli bilim insanlarımızdan biridir.

yobazların arasından dünya çapında öneme sahip mühim işler yapan tek bir bilim insanı çıkmadı, çıkması da muhtemel değildir.

(bkz: ilk fen nobelimizi bir kemalistin alması)
12 eylül ülkeyi inim inim inlettiği günlerde kimseden korkmamış, efsanevi barış derneğine yer sağlamış bir aydın başıdır.

Ben, taner timur hocam, yalçın küçük hocam, şevket pamuk hocam, dairesinde sabahlara kadar çalışıp aydınlar dilekçesini ortaya çıkardık.

Sübhane teala razı olsun cesur adam !
akp ve fethullahçı terör örgütünün işbirliğiyle hayatı karartılan onlarca insandan biri.
Dünya organ nakli derneği başkanı olmuş, zamanında ergenekondan içeri atılmıştır. Bizler unutmadık o günleri.
Dünya Organ Nakli Derneği Başkanı olmuştur.

http://www.hurriyet.com.t...0205278&utm_term=post
sağlığı ve hayatının bir bölümünün gasp edildiği doktordur.
12 eylül döneminde devrimcilere yaptığı işkence, doktorluk görevini kötüye kullanarak eziyet ve ölümlere sebebiyet vermesiyle bilinen siyasetçi.

dr. necdet bulut'un ölümünde haberal'in rolü

karadeniz teknik üniversitesi elektronik hesap bilimleri enstitüsü başkanı dr. necdet bulut'un arabası, trabzon'daki lojmanının girişinde 26 kasım 1978 gecesi ülkücü tetikçilerce çapraz ateşe alındı. sonradan arabada 27 kurşun deliği belirlendi. oğlu ve eşi hafif yaralandı. ağır yaralı olan bulut, genelkurmay başkanlığı'nın gönderdiği özel uçakla ankara'ya götürüldü; 8 aralık'ta hacettepe hastanesi'nde öldü.

dr. necdet bulut'a yapılan suikast hiç aydınlatılmadı. eşi neşe erdilek bulut, yakınlarını siyasi suikastlarda yitirmiş ailelerin kurduğu toplumsal bellek platformu'nun bir üyesi. bulut, mehmet haberal'in ergenekon davasında tutuklanmasının ardından bir bilgi notu yayınlamıştı. dr. necdet bulut'un doktoru mehmet haberal, eşine bile bile yanlış tedavi uygulayarak ölümüne neden olmuştu.

neşe erdilek bulut, ergenekoncu haberal'i şöyle anlatıyor:

"eşim necdet bulut ağır, ben ve oğlumuz daha hafif yaralar aldık. derhal hastaneye kaldırılan ve müdahale edilen bulut'un kurşun ile parçalanan sol böbreği alındı. ertesi günü oldukça iyi geçiren necdet'in 28 kasım sabahı ateşinin yükseldiği gözlendi. ben, ankara ile yaptığım görüşmelerde bu ateş yükselmesinden ve karın bölgesinde peritonit (karın, bağırsak yaralanmalarında görülebilen ve ölümcül sonuçları olan karın zarı iltihabı) başladığından şüphelendiğimi anlatınca, hemen daha kapsamlı bir müdahale yapılması için ilişkilere geçildi. trabzon'daki hastane koşullarında müdahale yapılıp yapılamayacağı ve daha uzman doktorların müdahale etmesinde yarar olacağı düşünülerek, ankara'da çeşitli çevrelerin çabaları ile hızla hacettepe üniversitesi'nde böbrek nakli ameliyatları ile ünlü prof. dr. mehmet haberal'ın müdahale etmesi için ilişkiler kurulmuş.

28 kasım 1978 günü saat 12.00 civarında thy uçağı ile prof. dr. mehmet haberal, genel cerrah prof. dr. nevzat bilgin ve adını hatırlayamadığım bir anestezi uzmanı profesör geldiler. aynı sırada genelkurmay başkanlığı ile kurulan ilişki sonucunda ankara'ya nakil için bir askeri herkül nakliye uçağı da trabzon'a geldi. trabzon'da yapılan konsültasyon sonucunda hekimler tarafından, ilk müdahale ameliyatının başarılı olduğu, ancak ameliyat sırasında henüz delinmemiş ama zedelendiği için daha sonra delinebilecek bağırsaklardan birinin delinmiş olabileceği ve peritonit'e yol açabileceği söylendi. daha gelişkin hastane koşullarında müdahale ve bakımın yarar sağlayacağı söylenerek ankara hacettepe hastane'sine nakledilmesine karar verdiler. bu amaç ile gelen üç hekim, eşim necdet bulut, oğlum ve ben askeri uçak ile ankara'ya doğru yola çıktık.

yolda pilotlar hekimlere sütlü kahve ikram ettiler. bana da ikram ettiklerinde eşimin yanında idim ve iki gündür yaralanma nedeni ile hiç sıvı almayan eşimin yanında kahve içmek istemedim. doktorlar, 'bir mahsuru yok, eşiniz de içebilir' dediler. bir genel cerrah kızı olarak karın ameliyatlarında hele de bağırsak delinmesi şüphesi olan bir durumda, ağızdan likit verilmeyeceğini bildiğimden, bu tavırdan şüphe ettim. bana ısrarla bir şey olmayacağını söylediklerinde ise 'nasıl olsa hemen hastanede müdahale edecekler, herhalde moral için içmesinde bir sakınca görmüyorlar' diye düşündüm ve eşim büyük bir keyifle sütlü kahveyi içti.

esenboğa askeri havaalanı'na indiğimizde bizi bekleyen ambulans ile doğruca hacettepe hastane'sine gittik. saat 18.00 civarında ulaştığımız hacettepe hastahanesi'nde eşim ameliyata ertesi gün (29 kasım 1978) saat 18.00 den sonra alındı. 'ne zaman alınacak?' diye tüm sorularımız ve müdahalelerimiz 'tansiyonu düzensiz, tahliller yapılıyor bitince hemen alacağız, v.b.' gibi gerekçelerle geçiştirildi. ameliyathaneye giren başhemşire arkadaşımız, karın açıldığında ortalığı kesif bir kokunun sardığını ve karında iltahabın tamamen yayıldığını görmüş, çıktığında ağlayarak arkadaşlarımıza 'necdet'i kaybettik' demiş. 8 aralık 1978 tarihinde vefatına kadar eşim, bilinci yerinde olarak, ancak gün gün midesi, ciğerleri, böbrekleri iflas ederek, makinelere bağlı acı çekerek tükendi.

tüm tıp insanları, tıp öğrencileri de dahil en çok mikrop üreten gıdalardan birinin süt olduğunu, karındaki operasyonlarda bırakın sütü hiçbir şekilde sıvı verilemeyeceğini, peritonit şüphesi olduğunda müdahale için dakikaların bile değerli olduğunu ve kaybedilemeyeceğini bilirler. iki cerrah profesörün bunu bilmemelerinin söz konusu olamayacağına göre, hastaya süt içirerek müdahaleyi 32 saat geciktirmelerinde kasıt olduğu inancım giderek güçlendi. hele o sırada mehmet haberal'ın hacettepe hastahane'sindeki sekreterinin mehmet ali ağca'nın kız kardeşi olduğunu yıllar sonra öğrenince.

mehmet haberal'ın verdiği zarar bununla da kalmadı. necdet bulut'un öldürülmesi ile ilgili yakalanan sanıklar, adam öldürmekten değil yaralamaya sebebiyet vermekten ceza aldılar, idamdan kurtuldular. mahkeme, necdet bulut'un doktor hatası sonucunda öldüğünü belirtti, ancak burada da hangi müdahalenin söz konusu olduğu önemli oluyordu. trabzon'da necdet'in hayatını kurtaran doktor mu hacettepe'dekiler mi hatalıydı? bunu ispat etmenin pek mümkün olmadığı bana söylendi ve elim kolum bağlı kaldım."

odtü'lü semih erbek'in ölümünde haberal'in rolü

haberal'in doktorluğunun neye hizmet ettiğini anlatan örnek tek değil.

1975 yılında faşistlerin odtü otobüslerine yaptıkları saldırılarda iki devrimci öğrenci ağır yaralanıyor. ağır yaralı öğrencilerden biri olan semih erbek'in doktoru mehmet haberal. boynundan yaralanan erbek'e ilk müdahale hacettepe acil servis'te yapılıyor ve orada bulunan doktorlar tarafından hayata döndürülüyor.

daha sonraki günlerde semih erbek'in midesinde kanama başlıyor. yükselen ateşin etkisi ile şeftali yemek istiyor. yanında yatan arkadaşının ve genç doktorların tüm itirazlarına karşı doktoru mehmet haberal'in talimatı ile ocak ayında konserve şeftali yediriliyor. mide kanaması geçiren, ameliyata alınan bir gence su bile verilmezken, semih'e şeftali yediriliyor. daha sonra üst üste geçirdiği ameliyatlara rağmen, semih erbek 11 şubat 1976 günü yaşamını yitiriyor.
başkent üniversitesi eski rektörü. Türkiye'de ilk kez canlı donörden böbrek naklini yaptı.
27 ay sonra tbmm'de and içerek görevine kaldığı yerden devam eden milletvekili.
--spoiler--
- Prof. Dr. Mehmet Haberal 12 yıl 6 ay. -

1975'te Türkiye'de ilk kez canlı donörden böbrek naklini, 1978'de de Türkiye'de ilk kez kadavradan böbrek naklini gerçekleştirdi.
Eylül 1980'de Türkiye Organ Nakli ve Yanık Tedavi Vakfı'nı kurdu ve 2 yıl sonra Mart 1982'de aynı vakfa bağlı hemodiyaliz merkezi'ni açtı.
1985'de Amerikan Yanık Derneği tarafından "EVERETT IDRIS EVANS ÖZEL ÖDÜLÜ" takdim edildi.
8 Aralık 1988'de Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Türkiye'de ilk kadavradan karaciğer naklini gerçekleştirdi. Ekim 1990 tarihinde Türkiye Organ Nakli Derneği'nin kurucu üyesi ve başkanı oldu.
15 Mart 1990’da Türkiye’de ilk kez canlı donörden karaciğer nakli ameliyatını yapmıştır. Bu, sadece ülkemizde değil, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki ilk olma özelliğini taşımaktadır.
16 Mayıs 1992'de, dünyada ilk kez bir Türk ve Müslüman bilim adamı, aynı canlı donörden kısmi karaciğer ve böbrek naklini gerçekleştirdi.
1993 yılında Türkiye Organ Nakli ve Yanık Tedavi Vakfı ve Haberal Eğitim Vakfı ile birlikte Başkent Üniversitesi'ni kurdu.
Ağustos 2000'de, Dünya Transplantasyon Derneği'nin Roma'daki kongresinde kendisine Türkiye ve dünyada organ naklinin gelişimine yaptığı katkılardan dolayı ilk kez Türk ve Müslüman bir bilim adamı olarak "MiLENYUM MADALYASI" verildi.
Ağustos 2004'te Japonya'da yapılan Dünya Yanık Derneği (International Society for Burn Injuries-ISBI) kongresinde 2006-2008 Dönem Başkanlığı'na seçildi.
26 Kasım 2006'da, Kuveyt Sağlık Bakanı Şeyh Ahmad Al-Abdulla Al-Sabah tarafından "Ömür Boyu Başarı Ödülü" verildi
4 Ekim 2010'da, Amerikan Cerrahlar Koleji tarafından 97 yıllık tarihinde ilk kez bir Türk cerrahı "ŞEREF ÜYELiĞi"ne seçildi
22 Kasım 2008 itibariyle; 1730 böbrek, 320'dan fazla karaciğer nakli yaptı. 22'den fazla ulusal ve uluslararası bilimsel kongre düzenledi. 35 ulusal ve uluslararası tıp derneği üyeliği vardır. 1428 Türkçe ve ingilizce bilimsel yayının yazarıdır. 2 adet ingilizce, 4 adet Türkçe kitabı bulunmaktadır. Tıp alanında 25 ulusal ve uluslararası ödül sahibidir
Haberal, 2012 yılında 27 ülkeden 66 bilim insanı ile "Dünya Tıp, Tıbbi Araştırma-Teknik ve Etik Bilimler Akademisi (WAMBES)"'i kurdu
Haberal, 2012'de Ortadoğu Organ Nakli Derneği(MESOT)'nin başkanlığına bir kez daha seçildi
Elsevier yayınevi tarafından Şubat 2013 tarihinde yapılan araştırmaya göre Mehmet Haberal, "Transplantasyon" alanında bilimsel yayında Türkiye'de birinci, dünyada ise ikinci sırada yer aldı.
--spoiler--
Ortaçağ yobazları sevmezmiş kendisini. Umarım bu junior yobazlar ya da ailelerinden biri karaciğeri eline alır da bu sevmiyorum dedikleri adamın kapısının önünde sabahlarlar kurtar bizi diye.

Adamın hayatını kurtardığı insan sayısı, senin allahın, pardon başbakanının içeri tıktırdığı insan sayısından fazla. Düşün artık.

Kusura bakma ama eğer cennet varsa, orası bu adamın. Seni önünden geçirmezler bu kötü kalple.
gizli tanıklık yaparak diğer örgüt arkadaşlarını yaktığı iddia edilen karakter abidesi.
dün itibari ile 2014 yılında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde chp'nin adayı olacağı kesinleşmiş ergenekon hükümlüsüdür.
söylenenlere göre gizli tanıktır.
bülbül gibi ötmüş ya la sizin mehmet...

darısı diğer hainlere. ötün hepiniz, ipliğiniz pazara çıksın iyice...
tahliyesi için yurtdışından, özellikle abd'den büyük bir baskı vardı, şaşırtmamıştır bu sonuç. *
Tahliyesiyle yüzümüzü bi nebze güldüren hoca.
bilimin b sinden dahi haber olmayan gerici.
postalcıdır, ama demekki suçlu değilmiş.
farketmez, rengi bellidir.
hakkında atıp tutan bilim düşmanı itleri üzerek özgürlüğüne kavuşmuştur.
önce 12 yıl 6 ay hapis cezası almış, şu sıralar tahliye edilmiş profesör, milletvekili.
tahliye haberine sevinilen dokturdur!
hakkında atıp tutanların vikipedia'ya mehmet haberal yazıp hayat hikayesini okumalarını rica ettiğim bilge kişiliktir. 1975'te türkiye'de dönordan ilk böbrek nakli yapan doktordur. türkiyede kadavradan ilk organ nakli yapan adamdır. dünyada organ nakli hakkında en çok makale yazan doktordur. 1730 böbrek, 320 karaciğer nakil ederek binlerce kişinin hayatını, onbinlerce aile ferdinin yüzünü güldürmüştür. 25 ulusal ve uluslararası ödül ve liyakat sahibidir. 2000 yılında zamanın başbakanı ecevit tarafından cumhurbaşkanlığı teklif edilmiş fakat kendisi geri çevirmiştir. kendisi hapisteyken bile ortadoğu transplantasyon birliği başkanı seçilmiştir. içerdeyken bile diyorum yine cerrahlar koleji tarafından 97 yıllık tarihinde ilk defa bir türk ve müslüman doktor şeref üyesi seçilmiştir. şu adama bunu reva görenler o hapisteki adamın sihirli ellerine muhtaç kalırlar. allah'tan bunu dilerim.
demin ntv'de canlı yayın esnasında arkadan çığlıklarla koşan bir adam vardı. sonradan öğrendik ki haberal tahliye edilmiş.