bugün

number one markası ömer karacan'ın eniştesi zat.
haber sunarken doğaçlama yapayım derken, türkçenin ta am.na koyan haber spikeri...
(bkz: ilker yasin)
9 ocak 2007 salı,kanal d ana haber bülteni.mehmet ali birand pek keyifli, o akşamki
'haber şenliğinden' bahsediyor.günün en önemli haberi adana'dan kalkıp ırak'ta düşen
( veya düşürülen)uçakta hayatını kaybeden 34 insan. bu felaket haberi ve diğer bir sürü
nahoş gelişmeler birand'a göre haber şenliği. la havle çekiyorsunuz,diyorsunuz ki 'bu
adam zaten patavatsızlığıyla,gaflarıyla meşhur,dili sürçmüştür'.
10 ocak 2007 çarşamba,haberleri açıyor mab ve bombayı patlatıyor: 'bugün de dünkü gibi
haber şenliğine devam ediyoruz'. o zaman dank ediyor meşhur mesel:' dervişin fikri neyse
zikri de odur.'
sunduğu haber bülteninin hemen ardından mab yorumluyor diye acaip bir programcık isimiyle gündemdeki olayları yorumlayan, mizah dergisinden fırlamış karikatürize kişilik
"nihayet amerika ırağa girdi"
"nihayet bağdat düştü"

sözlerinin sahibi ajan.
(bkz: baykuş)
tartışmacı çerkes kişisi,
ayrıca dedemin tarafından akrabamız olan kişi
aydın doğandan türk gençliğine masallar filminin yapımcısı, gene bir türk aydını(!).
kendisi can dündar'ın hocasıdır ama insan şaşırır böyle bir konuşma özürlüden nasıl böyle bir usta çıkıyor diye.
zamanında bölücübaşıyla mağarada röportaj yapmış gazeteci.
32. gün gibi kült olmuş bir program dışında hiçbir şey yapmaması gereken insan... ayrıca türkiye aleyhine, amerika lehine ne varsa, bu kişi amerika lehine olanı empoze etmeye çalışır... "türkiye, türklere bırakılmayacak kadar zengin bir ülkedir" cümlesinin de sahibidir ayrıca...
konulara yaklasirken "ben ne dusunuyorum"dan cok "amerika ve ab ne dusunur"u vurgulayan yazar. ne gibi ustun meziyetleri vardir ki posta gazetesindeki yazisi milliyet ve hurriyet internet sayfalarinda da yer bulur? bilinen en guclu meziyeti abd ve ab yalakaligidir.
soru sorduğu kişilerin cevabını bitirmesini beklemeden diğer soruya geçen spiker modeli.
zamanın behlinde cengiz çandar ile birlikte kafasına andıç yemiş ve ılıcak'ın bunu ortaya çıkarmasıyla son verilen görevine kısmen geri dönebilmiştir. bu uydurma andıçı yayımlayan ve medyaya baskı kuran kolluk kuvvetlerine her zamanki gibi halel gelmemiştir. vatan sağolsundur nihayetinde.
nedense türkiye'de olan biteni yabancı bir haberci edası ve söylemi ile sunan kişi. çok acı ve önemli olayları bile sunarken , olayın vahametini yansıtan bir yüz ifadesinden çok, mal bulmuş mağribi ifadesini görürüz yüzünde.

dikkatimi çeken bir diğer özelliği de ilgili ilgisiz zamanlarda ab de ab diye tutturması, ab' ye karşı biraz muhalefet edilse ya da ab'nin işine gelmeyen bir uygulama yapılsa ya da işine gelen bir uygulama yapılmasa pek bir endişelen kişidir bu.
nedendir bilinmez, bilinir de söylenmez.
ağzı olanın eleştirdiği haberci. misal; adamla gece gündüz beraber de oradan biliyormuş gibi amerikan uşağı diyen de var, haberciliğin h'sinden haberi olmayıp da haberciliğine bok atmaya çalışan da. zira tek yönlü eleştri o kadar kolay ki...
fatih altaylı ile birlikte cia'den direkt ödenek * * aldığı iddia edilen ve gerek duruşu gerek söyledikleri ve davranışları itibariyle bu iddianın haklı olmaması için ortada hiçbir nedenin olmadığını şahsıma kanıtlamış bulunan (bkz: türkiye türklere bırakılmayacak kadar değerli bir ülkedir) ve zamanında devletin televizyonunu dolandırmaktan hükümlü sözde gazeteci.
bu ülkenin başına gelmiş en kötü şahsiyet. gelmiş diyorum çünkü kendisi gönderme bir şahıs yetme değil.
" ııı... sokakta ki adam " diye başlayan cümlelerin yegane sahibi.
galatasarayın unutulmaz maçlarını 3 cd de toplayan yapımcı.
5 mayıs 2007 beşiktaş fenerbahçe maçı'nda, tribünlerde boynundaki beşiktaş atkısıyla görünen ve kutsal ittifakın resmileştiğini gösteren gs'li haberci...
bundan birkaç yıl önce kıbrıs türk cumhuriyeti için dönüm noktalarından biri yaşanıyordu. avrupa ülkelerinin de desteklediği annan planı k.k.t.c.'de referanduma gidecekti.
dönemin k.k.t.c. cumhurbaşkanı rauf denktaş planın ''evet'' olarak oylanmasına karşıydı çünkü içerisinde t.c. aleyhine maddeler olduğunu düşünüyordu. hatta o dönem annan planına hayır diye kampanyalar yürüttü.
o zamanlar sanıyorum cnn türk'te bir programda k.k.t.c.'nin geleceği ve annan planı hakkında bazı düşüncelerini dile getirdi. çok iyi hatırlıyorum ki annan planına evet denmesinin muhteşem olacağını söylüyordu. zaten o dönemde türk hükümeti de plana evet denmesini istemişti. gerçi avrupa'nın desteklediği bir plana açık açık hayır denilemezdi o da ayrı bir mesele.
mehmet ali birand bu plana evet oyu çıkar da plan kabul edilirse türkiye'nin lehine olacağını söylüyordu sürekli. -ona göre- ayrıca bu plana biz evet dersek de rum kesimi hayır derse çok daha süper bir sonuç ortaya çıkacaktı. bu durumda rumların mızıkçılık yaptığını düşünecek olan ab k.k.t.c.'yi tanımaya kadar varan tutumlar sergileyecekti.
zaman geçti referanduma türk kesimi ''evet'', rum kesimi ''hayır'' dedi ancak sonuç ortada. ne avrupa'da en ufak bir sempati kazandık ne de elimize en ufak bir koz geçti. üstelik planın dayatmalarını kabul etmemiz, rumlar için ''madem bunu kabullendiler'' düşüncesi de ortaya çıktı. bir adım da geri düştük.
bu tartışmalar öncesinde neredeyse ''kıbrıs'ı verelim ab'ye girelim'' tarzında düşünceleri olduğunu duymuştum. yanlış duydum herhalde!
an itibari ile "22 temmuz sabahı hemen sandık başına koşup oy kullanacağım" diyen bir gence aafarın diyerek dil sürçmesi konusundaki başarısında tavan yapmış adeta yok satmıştır...
Birand yorumluyor* adlı bölümlerde nasıl oluyorsa düzgünce konuşan ama haberleri sunarkan bazen aralıksız konuşmadan ekrana bakabilen insan evladı