elinde mezura yoktur ama iç güveysinden hallice bir adamdır. vermişlerdir önüne bir yazılım, hem maçı seyreder hem de işini yapmış olur. oh miss!

not: bu yazıda seri eksi alacak kadar kimi rahatsız ettim ki acep?
benimde merak ettiğim bir iş. acaba her adımlarını sayıyor mu ? mesela emre çolak koşuyor 1250m koştu ölçtü. o sırada top başka bir yere gitti. emre çok alakasız bir yerde. defansa doğru hafif tempo koşmakta. o sayılıyor mu acaba ? yoksa bütün istatistikler gibi buda bizi kandırmaya yönelik bir oyun mu? tüm yetkilileri bu konuda bir açıklama yapmaya davet ediyorum.
ibm tarafından yazılan image processing yazılımları ile koşma mesafelerini ölçen adamdır.

bütün sahayı gören bir kamera ve maç başlarken her oyuncunun durduğu yeri noktalayan ve onları takip eden bir sistem tarafından ölçülüyor. farkındaysanız istatistiklere "distance covered" olarak geçer. yani oyuncunun ne kadar koştuğunu değil ne kadar "mesafe kat ettiğini" bildirir.

en fazla mesafeyi katetme rekorunu elinde bulunduran futbolcu 2006 dünya kupasındaki performansıyla, tobias linderoth. o kadar yorulmuş olacakki galatasaray'da takımdan ayrı düz koşu yaparak geçirdi günlerini. *
kramponlara gps benzeri bir verici yerleştirilmesi ve basit bir bilgisayar yazılımıyla rahatlıkla otomatik olarak hesaplanabilir diye düşündürür. "ölçen adam"a gerek kalmaz. * *
işi zordur. fakat ekmek parası işte. bazen kafası karışırsa kafadan uydurmaktan da geri durmaz.
türkiye'nin de içersinde bulunduğu birçok dünya ülkesinde castrol edge analiz isimli bir şirketin personeli olan adamdır. teknik olarak birçok sistem uygulanmakta. krampon çipi haricinde topların sibop deliklerinden, hakemlerin kollarındaki bluetooth aletlerine kadar pek çok ayrı noktadan aldıkları veriler sayesinde işini hakkıyla yerine getiren adam(lar)dır. tabi gelişen teknolojinin de hakkını yememek lazım.

lakin topun en çok kimin ayağında kaldığı yüzdesi halen daha çok sağlıklı olmadığı inancındayım.