askerde doktorun antibiyotik yazıp geçer dediği hastalık. aradan 5 gün geçmesiyle birlikte oturmayı bırakın, yatacak durumda bile değildir. iki büklüm durabiliyordum ayakta.
hastaneye gittim, doktor direk yatırdı, askerlikten yırtmıyım diye sadece iltahapı akıttı uyuşturup.
kaç dakika sürdü bilmiyorum ama adam sıkıyor bir bezle, bezi atıyor ama bezlerin sonu gelmiyor artık nasıl dolmuşsa, bu arada acıdan altımdaki örtüyü dişlerimle paraçalamakla meşgul olduğumdan sayamadım.

ortaya bir koku çıktı iltihapla beraber....
karşı hastaların yattığı odaya gittim, adamlar bu koku ne diye konuşuyorlardı yani nasıl bir kokuysa karşıdaki odaya gitmiş adam g.tümü keserken.

aradan 2 sene geçti. geçen hafta tekrar ağrıdı ama geçti. doktora gittim, ameliyat olsan iyi olur, tekrarlayabilir çünkü dedi. sözlükte konu başlığını gördüm şimdi eve gelince. anestezi ve sonra işeyememe olayı falan yazıyordu. aynısını hastanede karşımda yatan çocuk yaşadığı için midem kalktı, sonra ıkınamama kısmını falan da okudum ve galba kortum, vazgeçiyorum şu an.
fenol tedavisi oldum. bakalım inşallah geçecek.
acı veren kötü görüntüdür.
not:sakallar yüzünden yüzde çıkanları en berbatıdır.
arkadaşımın popo çatalını kaybetmesine sebep olan güzide hastalıktır.
puhaha kız arkadaşımın biri bir gün aradı uzun süredir görüşmüyorduk
-ee naber nasılsın ?
+iyiyim işte ne olsun cırmalıyoruz..
- nerelerdesin hiç sesin çıkmıyor biz aramasak
+ valla çalışıyorum işte ne olsun sen nasılsın görmeyeli
-sorma aydın işte uğraşıyorum bende kalçamda kıl dönmesi olmuş
+alla alla o ney ya nasıl birşey geçmiş olsun
-yaa işte kıl böyle yara oluyor sonra içinde mi ne büyüyormuş ameliyat oldum işte oturamıyorum..
+humm geçmiş olsun dikkat et diyip kapadım.. o gün tanıştım kıl dönmesiyle sonra dert babasına sordum sağolsun kapsamlı bilgi edindim allah kimsenin başına vermesin hahaha~~
tedavisi çok sakat olan hastalıktır.
dönerse sizindir. dönmezse hiç sizin olmamıştır.
yüksek ihtimalle yarın ege üniversitesi hastanesinde ameliyatını olacağım hastalıktır.

edit: 29 nisan 2011 günü ameliyatını olduğum hastalık. iyileşmeyi bekliyorum.
Halk arasında kıl dönmesi adı verilen bu hastalık toplumumuzda yaygın olarak görülmektedir. Pilonidal kelimesi latince kıl anlamına gelen “pilos” ile yuva anlamına gelen “nidus” kelimelerinin birleşmesinden meydana gelmektedir. Pilonidal sinüs kuyruk sokumunda görülen iltahabi bir hastalıktır.Normalde kuyruk sokumunda orta hatta ve yaklaşık makatın 5 cm üstünde bir veya birkaç ağzı bulunan sinüs (delik)ler ile karakteristiktir. Daha önceleri pilonidal sinüs hastalığının doğuştan var olan bir hastalık olduğu sanılıyordu.

Günümüzde artık sonradan olan bir hastalık olduğu kabul edilmektedir.Bu hastalık genelde ergenlik çağında seks hormonlarının etki etmesi ile başlar. Genelde bir kıl kökü iltihaplanır ve apse oluşur bu olay cilt altı yağ dokusuna doğru ilerler ve diğer kıl köklerinide içine alır.

Yürürken, otururken kalça kaslarının hareketi ile kıllar derine gömülür. ilk belirtiler genellikle 20 yaş civarında başlar. Erkeklerde kadınlara nazaran 3 kat daha fazla görülmektedir. Kadınlarda, erkeklere göre daha erken yaşta görülür. Hastaların yarısı apse yani kuyruk sokumunda şişkinlik, kızarıklık ve şiddetli ağrı ile doktora baş vururlar. Diğer yarısı zaman zaman kuyruk sokumunda sertlik hissi,pis kokulu akıntı veya iç çamaşırda kanlı lekeler şikayeti ile doktora gelirler. Kıl dönmesi vücudun başka yerlerinde,parmaklar arası koltuk altı, göbek ve kasıkta görülebilir.

TEDAVi Apse ile başvuran hastalarda ilk yapılacak işlem lokal anestezi ile apsenin boşaltılmasıdır. Apse geçince veya apse olmadan başvuran hastalarda tedavi ameliyattır.

Günümüzde 3 çeşit ameliyat yapılmaktadır.

1- Genel anestezi altında pilonidal sinüs çıkarılır ve yara açık bırakılır. iyileşme çok zaman alır, ama tekrarlama oranı düşüktür.

2- Genel anestezi altında pilonidal sinüs çıkarılır ve yara ağzı karşılıklı dikilir. Çok hızlı iyileşir ama tekrarlama oranı yüksektir.

3- Flap yöntemi
bilgisayar başından kalkmayan human hastalığı. günün en az 10 saatini bilgisayar başında oturarak geçiren insanımsılarda görülür. en çok makat ile kuyruk sokumu arasında oluşur bu meret. çok çektirir. çeşitleri de vardır.
örneğin bende ufak bir delik şeklinde görüldü. ilk gördüğümde tepkim "mutasyona uğruyorum lan" şeklinde olmuştu mesela. daha sonra doktora gittiğimde bunun kıl dönmesinden kaynaklanan bir kanal başı olduğunu öğrendim. kıl dışarı çıkamamış ve içerde tünel oluşturmuş. çok acayip şeyler valla. ameliyattan 3 hafta sonra halısaha yapabilecek kıvama gelmiştim öyle söyleyeyim. ancak tekrarlama riski yüksek. 2 haftada bir kıl dökücü kremle pornocu götüne sahip oluyorum panpişlerim.
evet efendim. yaklaşık 4 ay önce ameliyatını olduğum hastalık. madem yazanlar olmuş. ben de birşeyler karalıyım dedim.
1 küsur yıldır kuyruk sokumumda bir ağrı hissediyordum ama bu öyle çok büyük ve sürekli olan bir ağrı değildi. uzun süre oturunca olan bir ağrıydı. hastane'ye gitme gereği de duymadım. sözlükleri vs. okudum ve ağrı çok olmasa da erken tedavi edilmezse ileride sorun yaşayabileceğimi öğrendim.
izmir ege üniversitesi hastanesine gidip muayene (genel cerrahi-proktoloji kliniği) oldum. allahtan da gitmişim. bunun ameliyatını ne kadar geç olursanız o kadar büyürmüş bu lanet şey.
neden olduğunu sordum. net bir nedeni yokmuş. ama sanırım kuyruk sokumunda sırttan ve saçtan dökülen kılların birikmesi ve bunların orada doğuştan bulunan kılcal deliklerden içeriye girip, içeriye doğru genişlemesi sebebiyle oluyormuş. yani kuyruk sokumu iyi temizlenmeli.
neyse işte. doktor ameliyattan başka bir tedavi yönteminin bulunmadığını söyledi ve ameliyatın işleyişini anlattı. ben de kabul ettim.
ameliyat safhasında da aşağıda çorap, eşortman vs bulundurarak soğuk olan ameliyathane'ye aldılar. önce damar yolu açtılar (daha doğrusu ilkin acemi bir hemşiremiz 3 kere deneyip beni süzgeç gibi bırakıp açamadı. kan gelmedi. sonra anestesi uzmanı bayan doktoru çağırıp açtırdı damar yolunu. sevimlilerdi), sonra güzel bir bağyan doktor (damar yolunu açan) sırtıma, omuriliğimin yan tarafına 3 tane iğne yaptı uyuşma için. 15 dakika falan bekledik ve bel altım uyuştu. anlamadığım şekilde bacaklarım vs tam uyuşmadı, hissedebiliyordum, oynatabiliyordum. ama doktorlar (2 erkek doktor) ameliyatı yaparken, lazerle kuyruk sokumumu keserken hiç acı çekmedim. kuyruk sokumumda çok hafif dokunma hissi aldım. o kadar.
doktor arada "ooo sen büyütmüşsün. en az 2 yılı var bunun" dedi.
ameliyathane bayağı kalabalıktı : doktorlar hemşireler vs. hemşireler ve anestesi uzmanı güzel bayan doktor ara ara benle konuşup durumumu kontrol etti. yani şebeklik yaptılar biraz. zaten bir kişi hep beni gözledi muhakkak. hasta kalpten gitmesin diye böyle yapıyorlar herhalde.
sonra ameliyattan çıkarttılar ve 6 saat kadar bir süre yoğun bakımda (serum da bağlıydı) yatırdılar ve çişinizi yaptıktan sonra gidebilirsiniz dedi yoğun bakımdaki hemşire. ilk başlarda ağrı yoktu ama sonradan ağrı olmaya başlayınca iğne yaptı hemşire sonra da salıverdiler zaten.
1 ay boyunca (ilk başlarda her gün sonradan 2 günde bir) hastane'ye geldim kontrol ve pansumana. çünkü ilk hafta yaptığım pansumanı beğenmedi doktor. çünkü ben banyo yapmadım su değmesin diye. sadece söyledikleri batikonu sürdüm.
yani siz hem banyo yapın hem de batikonu sürün.
artık ameliyatın üstünden 4-5 ay geçti. iyileştim diyebilirim. ağrım yok. artık banyo'da malum bölgeyi daha iyi temizliyorum. kıl tüy kalmayacak şekilde.

tavsiyem biraz ağrınız varsa bile doktora gidin. birisiyle konuştum orada. kendisi çok uzun süre beklettiği için şişmiş malum bölge. apse mi ne yapmış. bu sebeple iğne falan işlememiş. ağlaya ağlaya ameliyatını olmuş.
bir diğeri de yine çok beklettiği için artık nasıl yapmışlarsa 2.ameliyatla sıçtığımız yeri karnına almışlar. böylece kıç bölgesinde kuyruk sokumuna mikrop buluşamıyormuş. tamamen iyileştiği zaman eski haline döndürecek ameliyatı yapacaklarmış.
arkadaş herkes dönsün dünya dönmeye devam etsin kıl herhangi bi yere dönmesin.
yarın sabah ameliyatını olacağım gudubet hastalık. bir gece yatacağımı söyledi doktor. insan stres oluyor beyler öyle bakmayın.
son zamanlarda bilgisayar gençliğinde sıkça görülen hastalık...
bana tıbbın yetersiz olduğunu gösteren hastalık.

--ahmet çakar modu--
ey tıp!
sen 2011 yılında bu hastalığa kesin bir çözüm bulamıyorsan sana*, tırnak içinde 1-2-3 tıp da derler, seninle her türlü geyiği de yaparlar.
--ahmet çakar modu--

elbet bir gün yine dönebileceğini düşünmek bile insanı rahatsız ediyor.
acil şifalar dilenesi hastalık. iğrenç lan, kimsenin başında vermesin allah.

görsel
görsel
görsel
(bkz: kisir dongu)
dün gece rüyamda gördüğüm hastalık..Ayağının altında 4 farklı yerde kıl dönmesi olmuş dediler.
(bkz: saçma rüyalar)
(bkz: kıçı açıkta uyumak)
en basit hastalıklardan birisi gibi görünse de, iğrenç, felaket bir hastalıktır.

ilk kez 2 sene önce ameliyat oldum, bir kaç ay sonra tekrarladı, baya bi zaman bekledim, bu yaz tekrar ameliyat oldum, 2. ameliyatım olduğu için dikiş atmadılar, 20 günde iyileşir dediler, 50 gün oldu hala iyileşmedi. *
plonidal sinüs de denir literatür de *
yakın bir zamanda çok yakınımın başına gelmesinden ötürü yakından ilgilendiğim durumu daha net bir şekilde anlatmak boynumun borcu oldu.

evet kuyruksokumuna yakın bölge de çıkan kıl dönmesi sorunu epey mühim bir sağlık sorunu yaşatır insana. ama sanıldığı gibi tamamen o bölgede çıkamayan kılların geri dönerek batıklar oluşturması değildir sorun. oturuş pozisyonumuzdan ötürü (yayılarak bele doğru oturma) o bölge de bazı gözenekler açılmaktadır ve o gözenekler bazen gözle görülebilecek derinliğe erişebilir. işte bu gözeneklere sırtımızdan, saçımızdan, kaşımızdan hatta arkadaşımıza ait olan kılların düşerek o bölgeye ulaşıp gözeneklerden içeriye girmesiyle oluşmaktadır. bunun giderilmesiyle ilgili yaptığımız detaylı araştırma da bir kaç çeşit yöntem olduğunu öğrendik.
1. ve en yaygın yöntem:
o bölgedeki dokunun geniş bir şekil de alınması ile olan yöntem. götünü kesme eylemi işte budur. bu alınan doku dikilmez ve açık bırakılarak kendini yenilemesi beklenir. bu da hastayı yaklaşık 1ay yatalak hale getirir.

2. ve yine yaygın yöntem:
o bölgedeki doku yine geniş bir şekilde alınır ve en yakın bölgeden doku kaydırılarak dikilir. bu da yaklaşık 20-30 dikiş demektir. bu da hastayı yaklaşık 15-20 gün yatağa bağlar.

3. ve türkiye de pek bilinmeyen yöntem:
o bölgedeki gözenekleri sadece gözeneğin büyüklüğü kadar açıp içerideki kılları açılan kanaldan boşaltıp kişide oluşmuş gözenek kadar (2-3 )dikiş atma yöntemiyle yapılır. bu da hastaya operasyondan hemen sonra evine gidip ertesi gün hayata dönme fırsatı verir. bu yöntemi türkiye de yaptığını bildiğim sadece prof. op.dr. nihat bengisu vardır. sitesinde de bundan detaylıca bahsetmektedir.
çok fena bir olay ya.* okuyunca bile bi fena oldum. sakal traşı sırasında daha sık karşılaşılan durum. *
2 sene önce bu aylarda geçirdiğim ameliyat sonrası kurtulduğum hastalık. ilk defa "ayakta sıçmak" söz öbeğinin gerçek anlamda kullanılabileceğine şahit oldum.

zor çok zor.
kıl olduğum ev arkadaşımın okul için tatilden dönmesi. gerçekten acı veriyor işte bu. ameliyatla aldırsam ya bu ibneyi?
dikkat edilmediği taktirde operasyon geçirmeniz mümkündür.