bugün

tv de reklamlari izlerken, reklamin basini gorup hemen ne reklami oldugunu tahmin etme oyunu,

kucuk semsiyenize saklanarak, kardesle annem bizi evden atti oyunu oynamak. semsiyenin fonksiyonu, yagmur yagiyordur ve hava soguk oldugu icin kardesler birbirine sarilir. *
(bkz: yerden yüksek)
(bkz: köşe kapmaca)
(bkz: kuyu) *
(bkz: yılan) *
(bkz: kuka) *
ebe tura 1 2 3.
kartal
kutu kutu pense ulan kutuyla pense ne alaka hadi onu geç elmamı niye yesin?
adını tam hatırlayamadım ama şarkısı beynimden gitmiyor, çocukluğuma inilse direk bunu söylerim. güzellikk mii çirkinlikk mii havuzz başındaa mankenlikk mii. bu şarkı bittikten sonra hareketsiz bir şekilde heykel gibi durmazsan, kıpırdayıp, kikirdersen ebe oluyorsun.
(bkz: evcilik)
(bkz: gazoz kapağı oyunu)
bu oyunu oynamak için önceden özenle topladığınız kapaklar meşe gibi dizilirdi
sonra sırayla kaygan bir taşla vurulur,en ileriye atan kazanırdı.
kızılay,kula gibi kapaklar bi işe yaramazdı.
cola,pepsi,tuborg kapakları çok değerliydi.
değmece.bir kola kutusu alınır güzelce ezilir.sonra onu diğerlerine değdirmeye çalışırsın.değdirdiğin kaçar belirlenen yeri tutana kadar kaçar.eğer diğer çocuklara yakalanırsa pandik tekme tokat makas öpücük gibi cinsel istismara uğrar.her erkeğin başından geçmiştir.
yağlı kayış oynardık yaw. psikopat mıydık acep?
(bkz: simiiit)

bu oyun sayesinde arkadaş grubunda ki birbirini sevmeyen kişiler birbirine oyun kisvesi altında ağız burun girişirdi.
(bkz: uzun eşek)
(bkz: şuka)
top mahallenin ortasına konurdu. ebe olan kişi topun yanında beklerdi. geri kalanlardan biri topa olabildiğine aşşağıya dogru hızla vururdu. ebe olan koşup topu yakalayıp dönerdi ve diğerlerini topla ebelemeye çalışırdı. acayip yorucu bir haylide eğlenceli bir oyundu aslına bakarsanız.
buna şimdiki çocuklar oyun dermi pek bilemem ama küçükken televizyon karşısına lazımlığımı alıp bigüzel edermişim ve bunu yaparkende oyun oynar aynı zamanda tv izlermişim.
bundan garip oyun varmı pek bilemiyorum.
(bkz: yaz kızımcılık)
kuzenimle bulduğumuz uyduruk bir oyun. dedemin bir daktilosu vardı. onu gizlice alıp oynardık. kuzenim hakim olurdu, ben de katibe.

+yaz kızım...
-tak tak tak tak...
+"yaz kızım"ı yazmayacaksın. hihihihi...
-hihihiihhih...
+yaz kızım; gereği düşünüldü...
-tak tak tak tak...
(bkz: simit)
ne o öyle ya simiiiiiiieeet diye bağırıp koşmak falan?
kayısı çekirdeklerinin yan yana dizilip misket muamelesi yapılarak mermer bir taşla vurulduğu bir oyun vardı. mevsimsel zaruretle kimi zaman bunların yerini kola kapakları alırdı. hey gidi.
topal tavuk , simit , uzun eşek , bekçili eşek. ömrümüz kavga dövüşle geçiyo.
güncel Önemli Başlıklar