bugün

Sanırım bana okunan ilk kitaplardan biriydi.
Behrengi Solcu olduğu için 12 eylül döneminde yasaklı yazarlar arasındaydı.
Diğer behrengi kitapları gibi bu da başka kitapların arkasında gizlenmiş olarak dururdu.
Hem küçüklere hem büyüklere hitap edebilen kitaplara bayılıyorum. Küçük kara balık da Küçük Prens ile birlikte bu türün en önemli örneklerinden biri. 15 dakikada biten hikayesiyle yetişkin bir insanda fazla etki bırakamaz ama küçük bünyelerde(özellikle aykırı çocuklarda) muazzam etki yaratabilir.
Orijinal adı Mahi ye siyah e kuçuli olan Samed behrengi kitabı.

Çocukken okumuş olsanız dahi, yeniden alın okuyun bu kitabı.

"Arkadaşlarımdan da bazı şeyler öğrendim elbette; örneğin, birçok balığın yaşlanınca, hayatta hiçbir şey yapmadık, hayatımızı boşa geçirdik, diye yakındıklarını biliyorum. Durmadan sızlanıp dururlar. Ben yaşamanın nasıl bir şey olduğunu öğrenmek istiyorum; durmadan aynı şeyleri yapmak, yaşlanana kadar başka bir şey yapmadan yaşamak olamaz, dünyada yaşamanın anlamı bundan daha fazla olmalı!”
mecranın ahalisi, nereye bırakın fani şeyler ben size bir masal paylaşayım onu dinleyin.

Bilen bilir, hamsi balık değildir , hamsi hamsidir. Küçük Kara Balık da öyle böyle bir balık değil, büyük bir devrimcidir.

Platon'a, Behrengi'ye, beyaz, kara, kırmızı bütün devrimci balıklara selam olsun...

Bir de burda sağlam laflar var. Buraya kadar sıkılmayana ve de Vakti olana öneririm.
(bkz: samed behrengi/#40320563)

Behrengi'nin bu devrimci masalın 36 dakikalık okuması.
Okumayanlara, okuyamayanlara tekrar bir de dinlemek isteyenlere
tavsiye ederim. ilk bölümü göremedim, ikinci bölüm Derya Baykal tarafından okunuyor.

https://www.youtube.com/watch?v=OpDWmmtHDgE
sonunda o da ölüyor.
bitti.
bütün sihiri bozdum.
--spoiler--

ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak mümkün mü?

--spoiler--

güzel bir çocuk kitabı.

görsel
Okuduğum en tatlı kitap net. 25 yaşında bu kitapla tanışmanın geç kalmışlığı peki?

görsel
iranlı yazar samed begrengi'ye ait olan, masal türündeki eserdir. Ne yazık ki yazarın kendi ülkesindeki yasaklı kitaplar arasındadır.

Bu kitabı ilk defa bugün okumuş olmama rağmen daha öncesinde kitap hakkında çok fazla şey duymuştum. Bulunduğu noktadayken çok fazla göz tarafından seçilmemesine rağmen, erişimi engellendiğinde yahut kaybedildiğinde parıl parıl parlatılan diğer her şeyin arasındakilerden biri olabilir bu kitap da. Bilemiyorum.
Kitabın daha çok beğeni ve takdir alan kısmı çocukların gelişimine olan uygunluğu vs'den ziyade, içerisinde aktarılmak istenen düşünce oluşundan dolayı buna yönelik yazmak istedim.
Ben kitabı beğendim.
Fakat şöyle bir durum var ki aklıma ilk getirdiği şey de bu oldu. Mutlaka bir arkadaşınızın paçanıza yapışıp ıssssrarla önerdiği bir film ya da kitap olmuştur. Ya da bilirsiniz "dünyanın en komik olayı" "şimdiye kadar dinlediği en harika parça". Bazen bu durumlarda beklentileriniz öyle çok yükseltilir ki, sonuçta en kötü ihtimalle kıkırdayacağınız bir fıkraya nezaketen "röhaehöhey, gülmeyi unuttuk be hüseyin" diye cevap verirsiniz... bu kitabı okuduğumda bende bu duygu uyandı.
Bu kitabı okumayan çocuğunuzun boyunun cücük gibi kalacağını söyleyemem ama yine de çocuğunuza okutmanız güzel olur.
Benim içime dokunan bir kısmını da buraya bırakayım:

"Burada ne yapıyorsun?
-Dünyanın çevresinde yolculuk ediyorum, demiş küçük kara balık.
-Dünya çok büyük, demiş aydede. Her yere gidemezsin ki.
-haklısın, demiş küçük kara balık. Ama gidebildiğim kadar giderim."
“..Büyük balık küçük balığı özleye de bilirdi ama siz, balıkların birbirini yediği bir hikaye anlatmayı tercih ettiniz...”

(Küçük Kara Balık - Samed Behrengi)
Hayatımda aldığım ilk sevgililer günü hediyesidir. Hala kitaplığımda duruyor.