bugün

sorunun başlangıcı osmanlı dönemine dayanır. osmanlı bayrağı altına girip vergisini/haracını ödeyip serseri gruplar ve bazı beyliklerin saldırılarından kurtulan kürtlerin osmanlı yıkıldıktan sonra türkiye cumhuriyeti'nin sınırları içerisinde kalmasından sonra ileri zekalı türkiye cumhuriyeti politikacıları tarafından planlı programlı asimilasyon sürecine başladılar. kürtleri türkleştirme politikası yani asimilasyon. kürtçenin yasaklanması başta olmak üzere bir çok politika uygulandı. hepimiz biliriz "seni doğuya sürerim" kelimesini. işe yaramaz ve sorunlu öğretmenler polisler ve hatta askerler doğuya sürüldü. yatırım yapılmadı. hizmet gitmedi. elektrik su verilmedi. devlet büyüklerimizin gereksiz ve faşist çabaları ileride büyük sorunlar çıkaracaktı elbette ve çıkardı da adını da terörist koyduk. ancak çıkan bu sorunları medya aracılığıyla "bölücü kürtler" imajı yaratıldı devlet eliyle türk halkını kürtlerin üzerine saldırlar. tüm vatadaşlar da suçluyu bulmuştu bu sayede suçlu "bölücü kürtler" oldu elbette. abdullah öcalan her ne kadar türkler tarafından sevilmeyip terör örgütü başı yada bebek katili gibi görülse de ne kürtler, ne de diğer ülkeler tarafından öyle görülmedi elbette. nelson mandela türkiye'nin verdiği atatürk uluslararası barış ödülüabdullah öcalanın hapiste olmasından dolayı kabul etmedi.

daha sonraları bu kürt-türk sorunu çözmek isteyen kimseler siyasiler olduysa da halkların bu kadar düşman olduğu bir durumda kürtlerin aslında o kadar da canavar olmadığını türk vatandaşına anlatması imkansızdı. nitekim böyle bir riski kimse de almak istemiyor. şimdi de durum çok farklı değil. * bu çıkarılan kürt-türk sorununu her zaman yaptığımız gibi dış mihraklara da bağladık çoğu zaman. ama işin aslı tam olarak böyle değil. dış mihraklar elbette bu türk-kürt sorunundan faydalanmıştır ancak sorunu onlar çıkarmamıştır. çıkan sorunlardan faydalanmak akıllıcadır. türk siyasilerinin ve halkının yapması gereken zeki ve akıllıca davranıp farklı kültürleri tehdit değil zenginlik olarak görmektir. çingeneler, abazalar, kürtler vs.. Bu arada önemli bir nokta ise devletin özellikle göstermediği ve halkın bilmesini istemediği şey; pkk'nın 1-2 örnek hariç 30 yıldır neredeyse hiç bir sivile saldırmamasıdır. sadece devlet dairelerini, memurları ve askerleri hedef almıştır. taksim meydanın yada büyük avm'lerde neredeyse hiç bir canlı bomba girişimi olmamıştır. istese yapamaz mıydı? Bence yapardı hemde çok basit ama türk halkına bir mesaj yolluyordu pkk; "bizim derdimiz sizinle değil, devletinizle".

sonuç olarak günümüzde geldiğimiz nokta ise abdullah öcalan'la müzakereler sürmektedir. en azından bu adamın kürtlerin lideri olduğunu kabul ettik. inkar politikasını bıraktık. bende bir türk'üm ve bununla övünmüyorum. şovenist değilim. kürtlere sempati yada antipati duymuyorum. ama gerçekleri görmeye çalışıyorum. mümkün olduğunca gözüm gördüğünce.

toptan edit:

-bunları birileri yüksek sesle söylemeli. ben gerçek hayatta da fırsat buldukça söylüyorum.
-ayrıca hala düşünceleri ve algısı manipüle edilmiş kimseler alakalı-alakasız konuşuyor.
-bir kimse silah alıp dağa çıkmaktan falan bahsetmiş. Bende katılıyorum. silah çözüm getirmez ama ben bile 4 saat trafik polisini bekliyor ve kaza yaptığım kişi tarafından bu süre zarfın da tehdit ediliyorsam yada gençlerimiz barışçıl gösteri yapıyor ağaçları koruyorken çadırları yakılıp linç edilince benimde içimden neredeyse dağa çıkmak yada devlete isyan edesim geliyor. kürtlerin bu saydığım nedenlerden daha fazlası var ama yine de silahla direniş gösterilmemeli. bende zaten kürtlerin silahlı direnişlerini desteklemiyorum. demirtaş iyi bir siyasi ve siyaset silahtan daha güçlü.
avm'lere, sinemalara gayet de güzel saldırıldı. çöp kutularını göz bozuyor diye mi kaldırdık dallama diye basitçe yanıtlar gider. bi siktir git denilir. örgüt sempatizanı mısın nesin. öcalan terörist, çözüm yalakalığı yapanlar da vatan hainidir. ha bu bişeyi değiştirir mi? hayırlı olsun kürdistan.

edit: çözüm sürecini silah, tehdit ve eylemlerle koparan pkk'nın ağaç arkasında godzillalık denemesi. güldürmüyor olm. güldürmüyor.
devletin değil , kürt halkının bozuk genetiğinden kaynaklı bir durumdur.

bu adamlar tarih boyunca haindiler. sorsan kendileri bile kendi kendilerine güvenmiyor hiçbir konuda.

aslında bunlara verilsinn güneydoğu da 2 senede gene bölünürler kendi içlerinde , sonra onlarda diğerleri derken 30 seneye kalmaz 10 ayrı devletçikler olurlar sonra hepsi ya gene türkiyeye bağlanır yada büyük devletlerin sağlam sömürgeleri olarak amı götü dağatarak gezerler.

edit : yukarıda yazı uzun diye okumadıydım , şimdi okudumda adam haklı lan :s
kürdü türke düşman eden devlet değil sol terörist guruplarıdır. kürtler bir lafa takılmışlar bizi 80 darbesinde öldürdüler. ulan sanki 80 de sadece kürtleri içeri aldılar. türklerden de içeri giren oldu. türklerin de faili meçhulleri var. sağcılardan da zulüm gören oldu ama ben hiç bir sağcının ezilen edebiyatı yaptığını görmedim. vaktiyle devlet kürtlere zulüm yaptı ama şimdi kürtlere tanınan haklar verilen tavizler kimlere veriliyor. kaçakçılık yapıyorsunuz devlet sesini çıkarmıyor. kaçak elektirik kullanıyorsunuz devlet ses etmiyor. ulan bu ülkenin evladını öldürüyorsunuz devlet ses çıkarmıyor.
size taviz veren devletinde sizinde ta amınıza koyayım.

edit:gelen faşistsin mesajlarından sonra açıklama yapmaya gerek duydum. ben kürtüm eğer milliyetçilik davası gütseydim kendi ırkımı savunurdum. ben yediğim kaba tükürmem hacı. ben türkiye'de yaşayan bir kürt'üm
ingiliz devletidir. sınırlarımızı elleriyle çizdiler amk biz de burada birbirimizi yiyoruz. adamlar saraylarında müslümanların birbirini yiyişini seyrediyor biz hâlâ o ona düşman bu buna düşman.
Yazılara bakıyorum da gerçekten herkes kendi ideolojisinin altında insanligini,insanlığı eziyor insanlığı olmayan hiçbir ideoloji ye hiçbir düşünceye mensup değildir olamaz da. Hic bir düşüncesi fikri de olmayan insan değildir. Lütfen insan olmayan hiç bir ideoloji ye mensup olmayan insanlar aptalca fikirlerinizi kendinize saklayın. Bu başlığı açan yazar da Türk hiç bir şeyi anlamaya yetmiyor sa Beyniniz sadece bunu anlayın yeter.
yanlış tespittir. birilerinin içinde bulunan hainlik ortaya çıktı diye ortaya çıkartanı suçlayacak değiliz.
ya harbi siktirin gidin, roket atmanın nesi ulusalcı hareket. burda olay terör güzelim. hani canlı bomba patlıyor ya, ha o işte. kürde düşmanlıkla da zerre ilgisi yok. bi twit attık diye tutuklanıyoruz lan bu ülkede. adamlar çatır çatır ağır silahlarla dalıyor. o da vatandaş ben de vatandaşım. hani diyoruz ya, o zaman hepimiz elimize silah alıp haklarımızı savunalım. ne saçmalıyosun dallama. öcalan faresi de abd'nin bi zımbırtısı. sonra sayın öcalan oldu hani. hani bize israil paket yaptı. hani idam cezasını kaldırdık. ölmesin amcam diye. hümanistiz ya baby. rte için dahi o kadarını dilemem ama bu herife dokunulamaması beni çıl-dır-tı-yor.
Buyur. Dur tahmin edeyim. Yine mağdursunuz değil mi ? Hep devletin suçu var, töre cinayetinden birbirini kesen, kızına zerre değer vermeyen, her suç olayında başlarda yer alan kürtlerin hiiiç suçu yok değil mi ? Devlet çerkese laza boşnağa gürcüye değil özellikle ve özellikle size asimilasyon yaptı demi anasını satayım.
Dağlık taşlık, daha erişilemeyen köylerin olduğu, düz alan bulunmayan karadeniz'e sürmekle tehdit etmiyor ama ne hikmetse doğuya sürmekle tehdit ediyor değil mi ?
Sen bunlarla anca dağdaki havin'i berfin'i kandırırsın, bizi değil.
altına her aklı selim kişi tarafından imzası atılacak yazıdır. ufkunu 2 katına çıkarmak isteyen tarafsızca okusun.

devletimiz bu pkk belasını başımıza sardı. şimdi götü kurtarmak için kürtlere terörist ve bölücü diyorlar. silah alıp dağa çıkmalarını haklı görmüyoruz tabi ancak hakları yendiği ve olayın bu duruma gelmesinde baş sorunlu devlettir.
ileri geri konuşan bazı insanların şu konuyu etraflıca araştırmasını isterim. Türkiye devletinin okullarda zorla okuttuğu tarih kitaplarından değil ama. Ermenileri doğudan nasıl çıkarttınız? Şu an doğu anadolunun türkiye toprakları içinde olmasını neye borçlusunuz?
(bkz: emperyalizmin marifetleri)
ilk 17 entry'de adı geçmeyendir. (bkz: ermenistan)
(bkz: Türk ün kürtle kardeş olmadığı gerçeği)
Arkadaşın yazısına katılıyor ve noktamı koyuyorum azıcık objektif olun.
kürt, türk, laz, çerkes birer ırk olmaktan öte kültürdür ve bizlerin bu kültürleri yok ediyor olması kadar acınası bir durum olamaz.
"bir kürt kendini safkan türk sayıp, türklük için çalışsa dahi yine ona kürt muamelesi yapmak gerekir."

-hüseyin nihal atsız.

edit: türk kürt kardeştir, kardeş katli vaciptir.
çok orijinal sözler söylediğini sanıp aslında ülkenin önde gelen kanallarında, kahveden toplanıp programa çıkan yedinci sınıf kültüründeki heriflerce, her akşam papağan gibi tekrarlanan şeyleri söyleyen kürt tespiti.

işin boyutu öyle değil aslan, devlet eğer söylediğin gibi terörist kürt imajı yaratsaydı kürtler türkiye'nin en verimli yerlerini istila edemezlerdi. bugün kürtler ege kasabalarındaki köylüleri rüşvete bağlama cüretini bile gösterebiliyor. bu cüreti de her kürt pkklı değildir söyleminden alıyor. bugün fransa'da saldırı yapıldı mesela, pek çok siyasetçi mesaj verdi, hiçbiri müslüman-ışid ayrımı yapalım diye bir şey demedi. çünkü bu ayrımı onlar değil müslümanlar yapacak. türk devleti bunu beceremedi. medya da kürtlerin yaptıklarını sümen altı edince pkkk kürtlerin yüzde 2'Den fazla nüfus oluşturduğu her yerde örgütlenebildi.

bu hata hala devam ediyor. işte bu yüzden bırakın kürdü pkklı militan bile en son bingöl'deki olayda da gördüğümüz gibi devlete memur bile olabiliyor. siz işte bu zaafı iyi kullanıyorsunuz. götünüze sokulan jopu bahane ederek, 20 yaşındaki çocukları arkadan usulca yaklşarak katledebiliyor, 200 öğretmenin kafasına sıkabiliyor, insanları avm'de ve otobüste yakabiliyorsunuz. türk halkı da hala türk-kürt kardeşliğine inanıyor. ama günün birinde bu masal bitince ne yapacağınız göreceğiz.
wiki:

25 Aralık 1991 - istanbul-Bakırköy, istanbul Caddesi'nde izinsiz gösteri yürüyüşü yapan 40-50 PKK yanlısı Egebank, Kit, Arçelik, Emlak Bankası ve Çetinkaya Mağazası'na molotof kokteyli atmış, dönemin Olağanüstü Hal Bölge Valisi Necati Çetinkaya’nın kardeşinin sahibi olduğu Çetinkaya Mağazası'nda çıkan yangında 7'si kadın 1'i çocuk 11 kişi öldü. 14 kişinin yaralı kurtulduğu olayla ilgili olarak 47 kişi yakalanmıştır.[2][3][4]

14 Temmuz 1991 - Kahramanmaraş’ın Çağlayancerit ve Pazarcık ilçelerinde köyleri basan PKK militanları, otomatik silahlar ve bombalar ile kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu 9 kişiyi öldürdü. Saldırının ardından cesetleri yakarak kaçtılar.

20 Şubat 1992 - istanbul Ticaret Odası'na binasına çanta içindeki saatli bomba bırakıldı. Bombanın patlaması sonucu 1 kişi öldü, 16 kişi yaralandı.[4]

21 Mart 1992 - PKK, Nevruz Bayramı'nı neden göstererek bölge halkını genel bir isyana yönlendirmeye çalıştı. PKK örgütünün büyük hazırlıklar yaparak başlatmak istediği bu plan bölge halkının sağduyulu yaklaşımı ve güvenlik güçlerinin çabası sonucu başarısız oldu.
10 Kasım 1992 - Diyarbakır’ın Hani ilçesine PKK militanları tarafından baskın düzenlendi. Saldırıda, 1 yerel muhabir, 3 güvenlik görevlisi ve 9 vatandaş öldü.[4]

15 Kasım 1992 - Mardin’in Mazıdağı ilçesine bağlı Balpınar köyü ve Iğdır’ın Ortaalican köyüne düzenlenen baskında 8 kişi öldürüldü, 13 kişi yaralandı.[6]

7 Aralık 1992 - PKK'lılar Mardin’de bir minibüse pusu kurdu. Silahlı saldırıda 4 kişi öldü, 12 kişi yaralandı.
4 Haziran 1993 - PKK'lılar Hakkâri ve Bingöl’de köy bastı. Saldırılarda 7 kişi öldürüldü 3 kadın kaçırıldı.[2]

15 Haziran 1993 - PKK, Bingöl’e bağlı Ilıcalar Bucağı Üçpınar köyü ve Siirt’in Şirvan ilçesine bağlı Gözlüce köyünü roketatarla bastı. Silahlı saldırıda 9 kişi öldü, 4 kişi kaçırıldı. Aynı gün Siirt-Eruh karayolunda bir sağlık memuru da kurşuna dizilerek öldürüldü.[2]

5 Temmuz 1993 - (Ana madde: Başbağlar Katliamı) Erzincan'ın Başbağlar köyüne yapılan silahlı saldırı sonucunda 33 kişi öldürüldü ve köydeki 57 ev ateşe verildi. 3 vatandaş saldırıdan yaralı olarak kurtuldu.[2][3][6]

18 Temmuz 1993 - PKK, Van'ın Bahçesaray ilçesine bağlı Sündüzlü yaylasında silahlı saldırı gerçekleştirdi. Olayda 24 kişi öldürüldü, 1 kişi yaralandı.[3]

4 Ağustos 1993 - Bir grup PKK'lı Bitlis’in Mutki ilçesine bağlı Yenidoğan ve Kavakbaşı köyleri arasında yol kesti. Durdurdukları iki yolcu minibüsünde bulunan toplam 15 kişiyi kurşuna dizerek öldürdüler. Saldırıda 13 kişi yaralandı.[2][3][6]

10 Ağustos 1993 - PKK militanları Bingöl’ün Genç ilçesi yakınlarında bir yolcu minibüsünü pusuya düşürdü. Saldırıda 8 yolcu öldürüldü, 10 yolcu yaralandı.[6]

29 Ağustos 1993 - Van’ın Çaldıran ilçesinde 4 PKK'lı öldürüldü. Kocaeli’de PKK’ya yönelik gerçekleştirlen operasyon kapsamında aralarında DEP Gebze ilçe Başkanı’nın da bulunduğu 16 kişi gözaltına alındı. PKK'lılar Elazığ’ın Kovancılar ilçesinde baskın yaptıkları köyde, kaçırdıkları 14 kişiden 9’u öldü.[6]

30 Eylül 1993 - PKK üyeleri, Batman’ın Kozluk ilçesinde bir mezraya yaptıkları baskında, köy korucusu bir aileden 7 kişiyi öldürdü, 3 kişiyi yaraladı.[6]

4 Ekim 1993 - PKK militanlarının Mardin’in Midyat ilçesindeki köy yoluna döşedikleri mayına bir yolcu minibüsünün çarpması sonucunda 26 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.[3][6]

4 Ekim 1993 - Siirt'in Şirvan ilçesine bağlı Deltepe köyüne PKK'lılar tarafından düzenlenen silahlı saldırıda 33 kişi öldürüldü 10 kişi yaralandı.[3]

5 Ekim 1993 - Hakkari, Siirt ve Batman’daki çeşitli köy ve mezralara PKK'lılar tarafında düzenlenen silahlı saldırılar düzenlendi ve 22 ev ateşe verildi. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 35 kişi öldürüldü, 10 kişi yaralandı, 22 ev yakıldı.[7]

10 Ekim 1993 - Türk güvenlik Kuzey Irak'a operasyon düzenledi. 41 PKK üyesi ölü ele geçirildi.[5]

21 Ekim 1993 - PKK militanları Derince köyünü bastı. Silahlı saldırıda 24 kişi öldürüldü, 7 kişi yaralandı.[3]

25 Ekim 1993 - Erzurum'daki Çat ilçesine bağlı Yavi beldesine baskın yapıldı. PKK'lıların köy halkını bir kahvehaneye toplayarak PKK lehinde propaganda yaptıkları ardından otomatik silahlar ile tarandıkları öğrenildi. Saldırıda 35 kişi öldü, 50 kadar kişi de yaralandı.

21 Ocak 1994 - Mardin'in Ormancık köyüne düzenlenen silahlı saldırıda 16 vatandaş öldürüldü, 4 kişide yaralandı.[3]

28 Ocak 1994 - PKK'nın Zeli kampı savaş uçaklarınca bombalandı. Hava harekatında 600 PKK'lı öldürüldüğü açıklandı.[8]

29 Ocak 1994 - Türk Ordusu'nun Irak'ın kuzeyine gerçekleştirdiği operasyonda 500–2000 librelik 132 bomba atıldı. 100 PKK'lı öldürüldü.[2][5]

12 Şubat 1994 - PKK'lıların Tuzla tren istasyonundaki bir çöp kutusuna yerleştirdiği bombanın patlaması sonucu, 5'i Tuzla Piyade Okulu yedek subay öğrencisi 6 kişi hayatını kaybetti, 16 askeri öğrenci ve 11 er yaralandı

4 Mayıs 1995 - PKK'lıların istanbul-Küçükçekmece'deki Nazlı Giyim Mağazasına molotof kokteyli atması sonucu çıkan yangında 3 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi yaralandı.[3]

25 Mayıs 1995 - Batman’da bir minibüs durağına bomba yerleştirmek isteyen PKK'lının yerleştirmek istediği bomba elinde patladı. Olayda PKK militanının yanı sıra 7 kişi öldü, 20 kişi yaralandı.[7]

24 Temmuz 1995 - Van’ın Gürpınar ilçesine PKK'lılar tarafından silahlı eylem düzenlendi. Saldırı sonucu 2'si güvenlik görevlisi 14 kişi öldürüldü, 1 güvenlik görevlisi yaralandı.[7]

5 Ağustos 1995 - PKK militanları Hatay'ın Hassa ilçesine bağlı Akbez beldesine roket atarlar ile saldırı gerçekleştirdi. Silahlı saldırıda 3’ü çocuk 8 kişi öldü, 4 kişi yaralandı

9 Temmuz 1998 - Eminönü'deki Mısır Çarsında bulunan Ünlüoğlu büfesine yerleştirilen bombanın patlaması etmesi sonucu 3'ü çocuk 7 kişi öldü, 10'u yabancı 111 kişi yaralandı

yoruldum. gerçekten de pkk tüm bunları yaparken diyordu ki: türk halkına bir mesaj yolluyor pkk; "bizim derdimiz sizinle değil, devletinizle". istesek büyük zarar veririz ama küçük bombalarla kontrol altında şiddetle sindiriyoruz sizleri.
ve benim ailemin ödü kopuyordu taksime gittiğimin lafını duyunca 90'larda. çünkü bombalar konuyordu şişli'ye, taksim'e. ihbarlar, yakalanan eylemciler, etkisiz hale getirilen bombalar. bütün çöp kutuları kaldırıldı pkk bizim derdimiz sizinle değil derken. sonra pkk uzlaşmaya varacağını, şehirlerden çekileceğini bildirdi. ve çöp kutuları geri geldi. fakat öğrendik ki; sadece ülke içlerine çekilmiş, karadenizi mesken tuttular bir ara. akdenizde de takılmışlardı doğru hatırlıyorsam. karadeniz en net hatırladığım vakalardan birisi.

başka şeyler:

baştan sona tbb' yayınından alınmadır: pkk'nın 1980 sonucu ortaya çıkıp, zamanla diğer ülkeler tarafından beslenmesi üzerine tartışmadan:

Bakın, bugün bile herhangi bir hareket, yani diyelim ki
PKK hareketi; bu PKK hareketi, basit bir insan hakları hareketi
değildir. PKK hareketi, dış güçler tarafından sürekli desteklenmiştir,
dış politikayı yapan herkes bunu bütün ayrıntılarıyla
bilir; sizin dostlarımz desteklemiştir, müttefikleriniz
desteklemiştir. Bir de bu mücadeleyi yaparken demokratikleşmeniz
bekleniyor. Kan akarken insan hakları hukukunda
ilerleme sağlanamaz. Ancak savaş hukukunda ilerleme sağlanabilir. Yani pratik olmayan bir şeyle uğraşıyoruz burada ve
unutmayalım, bunu her Dışişleri memuru bilir, bir başkasının
insan hakları sorunu, daima kullanılabilecek bir dış politika
aracıdır. Bunu sonuna kadar kullanırsınız, siz de kullanırsınız, biz de başkasına karşı kullanırız, her zaman bu mümkündür.
Onun için bu işin kolay olabileceğini zannetmiyorum.

Yine PKK olayına geldiğimizde, bunun sebebinin ben
şahsen 12 Eylül olduğuna inanmıyorum. Akşin hocamızın
da değerlendirdiği gibi, sayın Aktan'ın da değerlendirdiği
gibi, bunun tamamen dış mihraklarla yönlendirilen bir eylem
olduğunu, terörist bir faaliyet olduğunu söylüyorum; çünkü
Ermeni olayının bıçak gibi kesilmesinden hemen sonra bu
devreye girmiştir. Ayrıca bazı gruplar, iyi niyet olması durumunda her türlü kültürel hakların tanınmasından yanayım.
Ancak bir grup kalkıp, "ülkeyi parçalayacağım, böleceğim" diyorsa,
kan akıtıyorsa, buna da kolaylık sağlamak gerekmiyor.
Kimsenin hakkı kötüye kullanma hakkı olmadığını da burada
belirtmek istiyorum.

bu da kürtpedia'dan:

PKK Önderliği nedir, nasıl yenilir, Kürt halkını yeni bir takım
gelişmeler içine nasıl itiyor, öz kimliğe nasıl kavuşturuyor” bunu görüşecekler.
Ardından bunu önlemek için tedbirlerin neler olabileceğini ve askeri-siyasi ajanlık
temelinde ne varsa onu görüşüp değerlendirecekler. Birlikte halkı bastırma! Bunlar
yüzyıllardan beri bu işi yapıyorlar. Halk o zaman dilsizdi, öncüsüzdü, sessizdi,
dolayısıyla işlerini açığa çıkmadan yapıyorlardı. Fakat PKK‟nin ortaya çıkışının
kendine has bazı özellikleri vardır. Her şeyi ortaya çıkaran ve kimin ne olduğunu
açıkça gösteren özellikte olduğu için, bunları da açığa çıkarmak zorunda.
Yüzyıllardan beri oynadıkları lanetli rolün, halkımızca da görülmesi
sağlandı. Bu işbirlikçiler, özgür gerçekliğimizden düşman kadar korku duyuyorlar.
Gelen bütün haberler böyledir. Müthiş bir korku işbirlikçi cepheyi de sarmış.
Mesela daha önce bir tanesini daha değerlendirmiştik; “Devletten duyduğumuz
korkudan daha fazlasını PKK‟den duyuyoruz” dediler. Bir gazetecinin sorusuna biz
de karşılık verdik: Bunlar kimdir, PKK‟den neden daha fazla korkuyorlar?
Doğrudur, bunların temsilcileri korkuyor! Devletin yok ettiğini, çoluk çocuk, kadın
demeden tankları üzerine sürdüğünü gözleriyle görüyorlar, ama yine de “Biz bu
devletten korkmuyoruz, PKK‟den daha fazla korkuyoruz” diyorlar.

linkler:

http://tr.wikipedia.org/w...9Fmalar%C4%B1_kronolojisi_(1990%27lar)
http://tbbyayinlari.barob...ks/sekseninci_yilinda.pdf
http://www.kurdipedia.org/books//65434.PDF

ve bunların ardından pkk "siyasileştirildi". sonra da parti kurulmasına izin verildi. 2 cümle ile geçtiğim bu kısım bile uzun ve sancılı bir süreçtir. mesele ağaç değil dostum. mesele kürtlerin partisinin pkk ile alınmış olması. ve o pkk'nın içinden çıktığı halkın kanıyla semirmiş olması.

not:iyi ki entry girip çürüt fikirlerimi dedin. pkk tarihi üzerine kitap yazdırırsın adama bu şekilde. netten 5 dakikada bu kadar. entrysiyle costuran yazar bi daha mı entry'ne dalarım. töbe lan töbe. 90 ların kaynakları ha deyince bulunmuyor. zaten ortam 2 gün geriye gitmene izin vermiyor.
güncel Önemli Başlıklar