bugün

Cahilligi kendi cahilligiyle kiyaslayan insan onermesidir. Tum onermelerin yanlis oldugu gibi bu onermede yanlistir efendim. Ayip, denmez oyle.
dönüm dönüm tarlalardan 2 yada fazlası tam kalite mahsül alması bu tezi çurutur. herkesin kendi ilgi alani var nihayetinde.
sorun köylü de değil onları cahil bırakan da.
sorun köylüde değil onları küçük gören götü kalkmış yazarlarda.
(bkz: köylü milletin efendisidir)
tahsil cehaleti alır eşeklik baki kalır.
şehirde yaşayanların paçalarından kültür akıyor zaten.
kokar da bunlar.
Anasının babasının geldiği yeri unutmuş insan söylemi.
bunlar çatal, kaşık, bıçak kullanmazlar. direkt tencereden, kafalarını ya da akıllarına gelirse ellerini kullanarak karınlarını doyururlar.
bi çeşit cahil söylemidir.
vurun gardaşlar vurun burada köylüyü aşağılayanlar vardır.
neden karşı çıkıldığını anlamadığım gerçek.

köylü cahildir, okumamıştır. öğrenmemiştir.
inek sağmayı hepinizden iyi bilir, fakat bu bir kıstas değildir.

köylü benim anneannemdir, dedemdir.
onlar da cahildir, maalesef.

"kurban olduğum tayyip ne dediyse doğrudur" der bir çok köylü, çünkü cahildir. kandırılmıştır.

dediğim gibi, benim anneannem, babaannem köylüdür. üzülürüm hallerine, cahilliklerine.
dünyaya gözünü açmalarına çalışırım bazen, beni saygısızlıkla suçlarlar.

mesela anneanneme göre akp'li olmayanların hepsi dinsiz, allahsız.
cahil değil mi şimdi bu kadın?

bizim bütün köylülerimiz böyle.

hiç öyle yok o senin cahilliğin, yok ne biçim konuşuyorsun falan demeyin.

eğer köylümüzün cahil olduğunu göremiyorsanız, sizler de çok büyük cahillersiniz.
sizler "cahil" kelimesini hakaret olarak gören insanlarsınız.
yok ebesini bilmem kim sikmiş falan diye karşı çıkan var şu olaya.
sizle ne konuşabiliriz ki?
okumak ve araştırmak adına hiçbir olanağa sahip olamamalarından dolayıdır.

"cahiller" deyip bir köşeye atamayız.
her köşeye okul açalım diye boşuna demiyoruz.
okumak ve öğrenmek herkesin hakkı. yeter ki buna elverişli imkanlar olsun.

burada görev bizlere düşüyor...
devlet diyeceğim ama onların işleri başlarından aşkın, okul falan yapamazlar.

malum gereksiz ne varsa onun peşinden koşmakla meşguller.
(bkz: köy enstitülerinin kapatılması)
Cehalet sadece okuma yazma bilmemek, şehirde yaşamamış olmak değildir. Medeniyete çok yönlü bakılmalı bana göre. Dağda çobanlık yapan adam belki okuyamamıştır ama çocuklarına (özellikle kız çocuklarına): "siz yeter ki okuyun ben ceketimi satar yine de sizi okuturum" diyebilmiştir. işte bu adam benim gözümde cahil olamaz, hatta bir sürü okumuştan daha da medeni bir kafa yapısına sahiptir. Cehalet kafalardadır, kafaları aydınlık tutalım.
köylü insan popüler kültür bazında cahildir ama insan vasıflarıyla değerlendirildiğinde en kral şehirliden daha kültürlüdür. ne çalar , ne arkadasının kotulugunu ıster , ne ac gozludur.
ne yazık ki cahillerdir, tüm köy gezilerimde edindiğim izlenim. hayatlarında bir corvette e binmeyi geçin el dahi sürememiş insan cahil değilde kim cahil. şaka bir yana beyinsiz gibi nefes alıyorlar, azcık düşünseler gelişcek beyinleri cahil yaftası yemeyecekler.
tanım: gerçekle uzaktan yakından alakası olmayan, kendini bilmez, boş beyinli şehirli zırvasıdır.

not: o cahil dediğiniz eli öpülesi ana, ata sizin gibi gerizekalıları yetiştiriyor sonra da uğraşmak bize kalıyor.

benim annem 28 yıl köyde yaşamış, hem de türkiye'nin en doğusunda bulunan köylerden birinde. gelin gitmiş türkiye'nin en batısında bulunan şehirlerden birine, hem de merkezine 'şehrine' yani. o şehirde, şehirli insanların içinde hamile haliyle kayınpederinden dayak yemiş. canını zor kurtarmış. babam almış annemi yine başka bir şehre. ama bu şehrin köylerinden birine taşınmışlar.

velhasıl kelam dünyaya geldim, ilkokulu bir köy okulunda okudum. okula gitmek için abartısız söylüyorum bir saatten fazla yürürdük mahalleden arkadaşlarla. okulun olduğu yerden inek geçerdi, bahçesi tavuk doluydu, tezek kokardı bak yeminle. beni köylü bir anne yetiştirdi. 3. sınıfa kadar okumuş bir anne. hala doğru düzgün okuyamaz, hala anlamadığı bir çok şeyi çocuğa anlatır gibi anlatırım ona. cep telefonuyla birini aramayı öğretmek bir haftamı aldı mesela, annemin direk tencereden yemek yediği de oldu evet, 'cahil' çünkü. ama bak kardeşim ne oldu biliyor musun?

o şehirli babacığım annemi dinlemedi ve bir dükkan batırıp elindeki avucundakini kaybedince karısını çocuğunu bırakıp kaçtı gitti. o köylü kadının neler çekip beni bugünlere getirdiğinden bahsetmeyeceğim ama şunu bil!

şu an türkiye'nin en başarılı üniversitelerinden birinde okuyorum. yaşadığım ilçenin birincisi, türkiye derecesi yaparak geldim buraya. kpssde yine böyle bir başarı elde etmek istiyorum. neden mi? o köylü dediğin cahil kadın artık rahat etsin diye, kendini çoluğu çocuğu için paralamayı bıraksın, 54 yaşında sağlık hastalık demeden çalışmayı bırakıp evinde otursun diye.

o köylü kadın yetiştirdi beni, o eline, ayağına, nefesine kurban olduğum kadın sayesinde buradayım! o köylü cahil kadına minnettarım! allah onu başımdan eksik etmesin, sizin gibi insanları köylü, şehirli, bayırlı ovalı diye ayıran, insanlığın köylülükte şehirlilikte değil yürekte olduğunu anlamayan boş beyinlilere de akıl fikir ihsan etsin!

bırakın! şehirli, köylü, cahil, kültürlü olmayı! bak bu ülke şehirli kültürlü insanların elinde ama bak şikayet ediyorsun onlardan! bak ne haldeyiz!

bırakın kalıplara girmeyi, kalıplara sokmayı, insan olun be artık!
üniversite bitirmiş okumuş bir insanın cahilliğinden kötü değildir.
(bkz: bu kadar cehalet ancak tahsile olur)
köydeki insanların birbirlerinden başka insan tanıma olasılığı pek bir düşük olduğu için ilginç fikirlere, farklı şeylere oldukça zıt olur bu insanlar. iyi insanlar olurlar. misafirperverdirler. muhtemelen bu insan grubunun tamamı allaha inanıyordur. hayatı pek sorgulamazlar. erkekleri çalışmak ve kahvede okey, pişti oynayarak zaman geçirmeye dayalı bir hayat yaşar. kadınları ise sürekli çocuk doğurur, kendilerine böyle bir amaç edinirler. ellerinden de her iş gelir ama.

özetle pekte toplumun ihtiyacı olan insan tipleri değildirler efenim.
genelde gayet çakal olur köydeki insanlar, ama çakallıkları kendilerine hastır ve fark edilmediğini düşünürler bu çok da önemli değildir aslında, en kötüsü ise kulaktan dolma bilgilerle birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışmaları ise komiktir. aslında kime göre neye göre cahillik diye de tartışabiliriz. köye gittiğinizde elinize iki keser sapı bir nacak balta alın tarlaya girin ve ne yapacağınızı kestiremeyen aptal gözlerle etrafa baktığınızda da kimin cahil olduğu değişir, olay aslında cahilliğe hangi konumdan baktığınızdır, sizde var olanlar ve karşı tarafta olmayanlar gibi mi yani? bence sakat bir yaklaşım...
köylülerin, istanbul'da yaşayan "boş beleş şehirlilerin" %70'inden daha bilgili olduğu göz önüne alındığında yanlış bir önermedir.

çünkü köylü dediğin adam,
bir bakışta yağmurun yağıp yağmayacağını net bir şekilde söyleyebiliyor.
eline bir avuç toprak aldığında, bu sezon ne kadar hasılat yapabileceğini söyleyebiliyor.
hayvancılıktan anlıyor.
doğayı biliyor.
kuşları tanıyor.
arıcılıktan anlıyor..
hangi bitkinin yararlı hangi bitkinin zararlı olduğunu biliyor..
hani tek tekerlekli el arabaları olur ya, işte onun içinin vişne dolu olduğunu düşünün. ama baya dolu ve ben daha 12 yaşındayım. eve götürmem için köy kahvesinin önünden geçmem lazımdı ve yaptım. oluşan diyalog şu:
+ne taşiyesin sen be?
-(koala uflayıp puflayarak zor götürdüğü arabacığı durdurur) vişne!
+eee veeceen mi bakam bikaç dane?
-off alın ulan alın.
-eee oldu adi gidivee sen götür eve.

cahil demiyorum, görgüsüz diyorum. küçük çoçuğu 3-5 vişne için durduruyosun sonra bir yardım etmek için kılını kıpırdatmıyosun.
köylü şehirliden daha uyanıktır.